İngiltere’den İsrail’e ters cevap: Yerleşimler yasa dışı

İngiltere’den İsrail’e ters cevap: Yerleşimler yasa dışı

Siyonist barbarlığa tam destek veren İngiltere, İsrail’in Gazze’de yahudi yerleşim arzusuna ters tepki verdi. Almanya’nın ardından İngiltere de “Gazze, işgal altındaki Filistin toprağıdır ve gelecekteki Filistin devletinin bir parçası olacaktır. Yerleşimler yasa dışıdır.” açıklaması yaptı. İngiliz bakan siyonist rejimin son 30 yılı için ‘başarısızlık öyküsü’ dedi. Siyonistlerin Gazze’de yahudi yerleşimi arzusuna Beyaz Saray da “sorumsuzca, pervasızca ve kışkırtıcı” tepkisi gösterdi.

İngiltere Dışişleri Bakanlığından yapılan açıklamada, Kudüs’te düzenlenen ve Gazze’nin yeniden iskanını öngören konferansa, siyonist bakanların katılmış olmasından İngiltere’nin endişe duyduğu bildirildi. Açıklamada, “İngiltere’nin tutumu nettir; Gazze, işgal altındaki Filistin toprağıdır ve gelecekteki Filistin devletinin bir parçası olacaktır. Yerleşimler yasa dışıdır. Hiçbir Filistinli zorla yerinden edilme veya başka bir yere yerleştirilme tehdidi altında olmamalıdır.” ifadeleri kullanıldı.

Dışişleri Bakanı David Cameron ise, dün akşam başkent Londra’da Arap ülkelerinin büyükelçilerinin de katıldığı Muhafazakar Parti’nin Orta Doğu Konseyi’nin düzenlediği resepsiyonda İsrail-Filistin meselesine ilişkin konuştu. Cameron, Orta Doğu’da barışı teşvik için Filistinlilerin “iki devletli çözüme doğru geri dönüşü olmayan ilerleme kaydedileceğini görebilecekleri siyasi ufka” sahip olmaları gerektiğini belirtti.

İngiltere’nin, bir Filistin devletinin neye benzeyeceğini ortaya koyma sorumluluğu olduğunu savunan İngiliz Bakan, bu devletin nelerden oluşacağını ve nasıl işleyeceğini belirlemeye başlamaları gerektiğini kaydetti. Cameron, “Bu gerçekleştiğinde, müttefiklerimiz ile Birleşmiş Milletler (BM) dahil bir Filistin devletinin tanınması konusunu ele alacağız. Bu süreci geri döndürülemez hale getirmeye yardımcı olacak şeylerden biri de bu olabilir.” dedi. Bakan, ayrıca, İsrail’i Gazze’ye daha fazla insani yardım girmesine izin vermeye çağırdı ve hayati önem taşıyan yardımların sınırdan geri gönderilmesinin “gülünç” olduğunu söyledi.

Cameron, son 30 yılın vatandaşlarına güvenlik sağlayamadığı gerekçesiyle siyonist rejim için “başarısızlık öyküsü” olduğunu, ancak bu başarısızlığı kabul ederek barış ve ilerleme sağlanabileceğini öne sürdü. Cameron, “Nihayetinde bu İsrail için bir başarısızlık hikayesidir çünkü evet, büyüyen bir ekonomileri vardı, yaşam standartları yükseliyordu, savunmaya, güvenliğe, duvarlara ve diğer şeylere yatırım yaptılar ama bir devletin en çok istediği şeyi, her ailenin istediği şeyi, yani güvenliği sağlayamadılar.” diye konuştu.

Beyaz Saray’ın tepkisi

Beyaz Saray Ulusal Güvenlik Konseyi Stratejik İletişim Koordinatörü John Kirby de günlük basın brifinginde, İsrail’de düzenlenen konferansa ilişkin açıklamalarda bulundu. Konferanstaki bazı söylemlerin “sorumsuzca, pervasızca ve kışkırtıcı” olduğunu belirten Kirby, “Bu söylemler, Gazze topraklarında herhangi bir küçülme olamayacağına dair net şekilde ortaya koyduğumuz beyanımızla uyuşmuyor.” ifadesini kullandı. Söz konusu söylemleri kullanan “birkaç bakanın kendi adlarına konuştuğunu” savunan Kirby, “Bu durum, İsrail Başbakanı Binyamin Netanyahu ve kabinesi ile açık iletişim hattına sahip olmadığımız anlamına gelmiyor.” dedi.

Almanya’nın tepkisi

Almanya Dışişleri Bakanlığı Sözcüsü Sebastian Fischer, Berlin’de yaptığı açıklamada, “İsrail hükümetinin bazı üyelerinin Gazze’nin yerleşim durumuyla ilgili bu konferansa katılımını ve yaptığı açıklamaları mümkün olan en güçlü ifadelerle kınıyoruz ve bu açıklamaları mümkün olan en açık ifadelerle reddediyoruz.” dedi. Bunu daha önce birkaç kez ifade ettiklerini anımsatan Fischer, bu konuyu İsrail hükümetiyle yaptıkları görüşmelerde de dile getirdiklerini belirtti.

Fischer, “Filistinli nüfusun Gazze’den sürülmesine ilişkin bu tür düşünceler ve İsrail’in Gazze’yi yeniden işgal etmesi hiçbir şekilde kabul edilemez.” diye konuştu. Söz konusu durumun uluslararası hukukun açıkça ihlal edildiği anlamına geldiğine dikkati çeken Fischer, “Filistinliler Gazze’den zorla yerlerinden edilmemeli. Gazze’nin yeniden işgali ya da topraklarının azaltılması söz konusu olmamalıdır. Bu uluslararası toplum tarafından da geniş ölçüde desteklenen bir tutumdur. ” ifadesini kullandı. Filistinlilerin görmezden gelindiği bir çözüm olmaması gerektiğini dile getiren Fischer, şöyle devam etti:

“Gazze Filistinlilere aittir. İki devletli çözüme giden yolda bölgede kalıcı barış ve istikrarın temel şartı olan kendi geleceklerine kendileri karar verebilmelidir. Sınır dışı etme fantezileriyle İsrail’in güvenliğini sağlayabileceklerini düşünen herkes açıkça yanlış yoldadır. Filistinlileri de içeren çatışmaya sürdürülebilir çözüm bulmak İsrail’in kendi çıkarınadır ve bu da ancak iki devletli çözüm olabilir.”

Uluslararası Adalet Divanının (UAD) İsrail’e bu tür kışkırtıcı açıklamalar yapmaktan kaçınması ve İsrail mahkemelerinin bunları soruşturması çağrısında bulunduğunu hatırlatan Fischer, Almanya olarak beklentilerinin de bu yönde olduğunu sözlerine ekledi.

Ne olmuştu?

Siyonist aşırı sağcı bakan Ben-Gvir’in partisinin öncülüğünde, 7 Ekim 2023 olaylarına cevaben, Gazze Şeridinde ve işgal altındaki Batı Şeria’nın kuzeyinde yahudi yerleşim yerleri kurulmasını teşvik etmek amacıyla Netanyahu hükümetinden siyonist bakanlar ile siyonist Meclis üyelerinin katılımıyla 28 Ocak’ta konferans düzenlenmişti.

Netanyahu hükümetinden 12 bakanın katıldığı konferansta, siyonist rejimin saldırılarını sürdürdüğü abluka altındaki Gazze Şeridi’nde kurulması savunulan yasa dışı yerleşim yerlerinin olduğu büyük bir harita sergilenmişti.

Netanyahu, daha önce birçok kez, Gazze Şeridi’nde yeniden yahudi yerleşim yerleri kurmanın halihazırda gerçekçi olmadığını ifade etmişti.

Rejim, Haziran 1967’de işgal ettiği Gazze Şeridi’nden 2005’te çekilerek bölgedeki yahudi yerleşim yerlerini dağıtmıştı.

Siyonist 15 kuruluş, 11 Aralık 2023’te “İsrail ordusunun Gazze Şeridi’ndeki kontrolünü genişletmesi durumunda Gazze’deki yerleşim projelerine” hazırlık yapmak amacıyla bir konferans düzenlemişti. Siyonist bir müteahhitlik ve emlak şirketi de söz konusu “yerleşim yerlerindeki” konutlar için rezervasyon açmıştı.

Birleşmiş Milletler (BM), işgal altında bulunan Filistin topraklarındaki yahudi yerleşim birimlerinin yasa dışı olduğunu belirtiyor ve iki devletli çözümü baltaladığı gerekçesiyle İsrail’e yerleşim birimlerini durdurma çağrısı yapıyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *