Hayra ve şerre sadece bu dünyaya aitmiş gibi bakmaktır bizi yanıltan. Bu dünyada katlanmamız gereken acıların Rabbimizden gelen bir imtihan olduğuna, mükafaatının da ahirete kaldığına inanmamak bilinçli bir Müslüman için düşünülemez. Bir Gazze var karşımızda, gönlümüzde…
‘Çala kalem’ dedik… Sanmayın gelişi güzel, rastgele, ya tutarsa! Kelamdan çalmadık, kalemi batıla alet etmedik, sözü azaltmadık, eklemedik. Dilimizin döndüğü, aklımızın elverdiği, imkanlarımızın yettiğince… Karınca kararınca! Bilgi-bilinç ve imanımızla… İmanımızca! Olur, olabilir, olacaktır hatalarımız, ihmallerimiz! Açığız uyarıya, ikaza…
Anlatırken zaman zaman sesi titredi ve gözleri doldu. “Peki sebebi neydi onun kitaplarına bu kadar düşmanlık?” diyemedim. Daha neler neler demek istedim ama diyemedim. Sadece, “Onun kızı olmam yasağı bittirdi mi yani?” diyebildim.
“Siyaseti dinin dışında görmek” demek, siyasetle dinin –İslam’ın- arasını açmak, siyasete dini, dinin sahibi Allah’ı, Allah’ın Resulünü, dinin hükümlerini, dinin kabullerini, haram ve helallerini karıştırmamaktır.
Medyanın belirleyiciliği ile ilgili klasik düşünce “medya ne düşüneceğimizi söylemede başarılı olmayabilir ancak ne hakkında düşüneceğimizi söylemede son derece başarılıdır” görüşünden ortaya çıkmıştır. Bu görüş sosyal mecra için de geçerlidir…
Nimet ve ihsanı bitmek ve tükenmek bilmeyen Yaradan’ın hesabı muhakkak ki tüm hesapların üstündedir. İnşallah, Müslümanların da Kur’an ‘solistliği’nden, Kur’an tilavetine doğru giden yolculuğunda Gazze bizi kurtarır, bize yardımcı olur. Selam ve dualarımız, Filistinli Müslümanlardan yana olsun…
Kapının eşiğine varmak kolaydır. Ardımızda ne bırakıyoruz, kapının eşiğinde neyi feda ediyoruz, ceplerimizde neyi götürüyoruz? Zor olan budur. Zorumuza gitse de en azından boşumuza gitmeyen budur…
İdeolojik-ırkçı-sömürgeci inşa ürünü olan bilgi’nin, fikirlerin, felsefe’nin kavram ve kurumların, bir toplumun dünya görüşüne, hayat tarzına uygun olup olmadığı düşünülmeden, hazır-paketlenmiş halde ithal edilmesi, ilgili toplumların/toplumun ontolojik/epistemolojik yok oluşuna işaret eder…
Yaşadığı dönem boyunca onun şair olduğunu kimse bilmiyor, vefatından sonra özel sandığını açan yakınları şiirlerini buluyorlar. Hayyam’ın bunu özellikle yaptığını düşünüyorum. Hayyam’ın şairliği ve matematikçiliği, çok zıt gibi görünen bu iki yönünün birleşimiyle aynı potada erir.
Fransız şair Baudelaire, Paris Sıkıntısı’nda “Köpek ve Şişe”den başka iki yerde daha tâbî olduğu kavme, içinden çıktığı Fransız toplumuna benzeri göndermeler yapar.
Hayatta her şey olabilir. İyi ya da kötü, güzel ya da çirkin, haklı ya da haksız, her şey. Mesele buradaki hikmeti kavrayabilmek ve bunun altında yatan derin mevzuyu/mantığı kavrayabilmektir.
Rabbimiz Allah kendisi hakkında ne kadar bilgi veriyorsa, o bilgiler ile yetinmek Allah’a inanan bir insan için yeterlidir… Yazımızın konusu olan “Rabbca Allah’ın lisanı mıdır?” sorusuna vereceğimiz tek cevap vardır.
Yüzümü eskiten renklere bel bağlamadan / İnançlarımı toparlamalıyım, / Her yeni güne borçlanarak / Yaşamı kavgaya ulamalıyım…
Allah senin kalbini güçlendirsin Koca Adam. Üzerine sabır yağdırsın. Azîzun zu’ntikâm sıfatını düşmanınıza tecelli ettirsin. Son ferdi kalıncaya kadar Allah yolunda canlarını feda etmeye kendilerini adamış olan bu müminler tekrar söyleyelim ki, çok pahalı kırmızı bir mürekkeple Kur’an’ın tefsirini yazmaya devam ediyorlar…
Birinci insan tipi hayret ediyor: evrene, yaratılışa “hayranlıkla” hayret ediyor. İnsanların kötülüğüne, zulmüne ise “ibretle” hayret ediyor. İkinci insan tipi olumlu veya olumsuz hiçbir şeye hayret etmiyor. Bu kişiler yanlış yaptıklarında asla utanmıyor! Bencillikte, küstahlıkta sınır tanımıyor…
İtalyan düşünür Niccolo Machiavelli’nin (1469-1527) Prens” isimli kitabından mülhem geliştiği varsayılan bir düşünüş, bir inanış biçimidir ve daha çok devlet…
Elbette kalplerin birleşebilmesi için aralarında inanç ve istikamet birliği bulunmalıdır. Çünkü evlilik Müslüman kadın ve erkek için en içten en köklü en güçlü bağdır. Fakat bu birliktelikte kesinlikle bir inanç ve istikamet birliği bulunmalıdır. Yoksa böylesi dikkat edilmeyen evliliklerin nasıl sonuçlandığını hep birlikte görmekteyiz.