Siyonist rejim, kara harekatından neden çekiniyor?

Siyonist rejim, kara harekatından neden çekiniyor?

Siyonist yorumculara göre, siyonist işgal ordusunun, çatışmalarda verecekleri kayıpların yanı sıra Lübnan veya Suriye’den yeni cephelerin açılabileceği ihtimali ve ABD’nin esirler için siyonist yönetime ilettiği talep nedeniyle Gazze Şeridi’ne kara harekatını ertelemek zorunda kalıyor. ABD’li bir senatör de, kara harekatının Gazze’deki siviller için bir felaket olacağını belirtti.

İşgalci İsrail yönetimi, abluka altındaki Gazze Şeridi’ne yoğun hava saldırılarını başlatmasından birkaç gün sonra Gazze’ye karadan da gireceğini ima etti.

Gazze’ye en son 2014 yılında karadan saldıran işgalci, bölgeye yönelik yoğun hava bombardımanını 18 gündür sürdürmesine rağmen hala karadan harekata dair bir tarih vermedi. Bu nedenle, siyonist rejimin Gazze Şeridi’ne yönelik kara saldırılarını ertelemenin arkasındaki nedenlere ilişkin sorular tartışılıyor.

Siyonist Ordu Sözcüsü Daniel Hagari, düzenlediği basın toplantılarında, Gazze’ye kara harekatı hakkında net bir cevap vermekten kaçınarak, ordunun siyasi makamların kararını beklediğine işaret etti.

ABD, kara harekatını ertelemesini ‘istedi’

İşgalci İsrail’in Kanal14 televizyonu analisti Baruch Yedid, AA muhabirine yaptığı açıklamada, “Kara operasyonun gerçekleşeceği değil, ne zaman gerçekleşeceği sorgulanıyor.” dedi.

Gazze Şeridi’ne kara harekatının gerçekleşeceğine kesin gözüyle baktığı ve büyük ihtimalle gelecek günlerde yapılacağını söyleyen Yedid, “ABD’nin, kendi vatandaşları başta olmak üzere (Hamas’ın elindeki) esirlerin salıverilmesi için sürdürülen diplomatik çabaları artırmak amacıyla İsrail hükümetinden kara operasyonunu erteleme talebinde bulunduğunu teyit eden bilgiler var elimizde.” diye konuştu.

Siyonist Güvenlik Kabinesi’nin Gazze Şeridi’ne girmesi için orduya izin verdiğini aktaran Yedid, dolayısıyla ordunun Güvenlik Kabinesi’nden yeşil ışık aldıktan sonra siyasi düzeyde bir karar beklediğine vurgu yaptı.

ABD’nin işgal hükümetine ilettiği talebin ertelemeye sebep olduğu ancak Washington’un kara harekatına karşı olduğu anlamına gelmediğini dile getiren Yedid, “ABD kara operasyonunu destekliyor ancak esirlerle ilgili siyasi çözüm çabalarından dolayı erteleme talebinde bulundu.” değerlendirmesini yaptı.

‘İsrail, ABD’nin görüşü dışına çıkmaz’

İşgal rejimi eski Askeri İstihbarat Başkanı Tümgeneral Amos Malka ise siyonist devlet televizyonu KAN’a yaptığı açıklamada, ABD’nin kara harekatına ertelenmesini istediğine dair haberlere işaret ederek, şunları söyledi:

“Son iki haftada ABD ile İsrail arasında yaşananlar, olumlu ve olumsuz yönleriyle ele alındığında daha önce bir benzeri olmamış gelişmelerdir. İkili bir koordinasyon bekleniyor. İsrail’in de ciddi bir fikir ayrılığı olmadığı sürece ABD’nin görüşü dışına çıkacağını sanmıyorum.”

Gazze’deki İsrailli esirler

Siyonist Ordu Sözcüsü Hagari, 23 Ekim’deki açıklamalarında, 222 İsrailli esirin kimliğini tespit ettiklerini ve Gazze Şeridi’nde rehin tutulduklarına dair ailelerine bilgi verdiklerini belirtti.

Hamas da 7 Ekim’de İsrail’e düzenlediği saldırı sırasında esir aldığı ABD vatandaşı 2 kişiyi, 20 Ekim Cuma günü, 2 İsrailli yaşlı kadını da 23 Ekim’de serbest bıraktı. Hamas’ın, İsrail bombardımanı altındaki Gazze Şeridi’nde tuttuğu esirlerden 50 kişiyi daha gelecek günlerde salıvermesi bekleniyor.

Hamas’ın askeri kanadı İzzeddin el-Kassam Tugayları, 7 Ekim’deki saldırı sırasında esir aldığı İsrailliler arasında yabancıların da olduğu ve bunları “Gazze’de misafir” olarak ağırladıklarını açıkladı ancak sayılarına ilişkin bir bilgi vermedi.

Siyonist yönetim Gazze’yi kan gölüne çevirmek istiyor

İsrail’de kara harekatından önce Gazze Şeridi’ne ve özellikle de kuzey kesimine yönelik hava saldırılarını yoğunlaştırarak sürdürmenin gerektiği savunuluyor.

Aşırı sağcı Likud Partisi’nden Eğitim Bakanı Yoav Kisch, KAN’a yaptığı açıklamalarda, Gazze Şeridi’nin içinde kara harekatına acele edilmemesi gerektiğini söyledi. Kisch, “Gazze Şeridi’ni havadan vurmaya devam etmeliyiz. İsrail’in uluslararası desteği de var.” diye konuştu.

Siyonit analist Yedid, “Bazıları da Gazze Şeridi’ni dev bombardımanlarla vurmanın İsrail ordusu için kara operasyonu kolaylaştıracağını öngörüyor.” ifadelerini kullandı.

Filistinli silahlı grupların ciddi direnişinden korkuluyor

İşgal ordusunun, kara harekatı yapması halinde Gazze Şeridi’nde Filistinli silahlı grupların ciddi direnişiyle karşılaşmaktan korktuğu belirtiliyor.

Siyonist Yedioth Ahronoth gazetesi yazarı, analist Avi Issacharoff, işgal rejimi için kara harekatı dışında seçenek olmadığını savunarak, “İsrail hükümetinin önünde kara operasyonundan başka bir seçenek yok ancak o da kolay olmayacaktır. Orada İsrail ordusu ile silahlı gruplar arasında şiddetli çatışmalar yaşanacak” dedi.

Siyonist devlet televizyonu KAN’dan yer alan haberde de işgal ordusundaki özel birliklerin, Gazze Şeridi’ne kara harekatına hazırlık için birkaç günden beri tünellere baskın yapma eğitimi aldıkları bilgisi paylaşıldı.

Gazze Şeridi’nde Hamas’ın inşa ettiği tünel ağına dikkati çekilen haberde, “İsrail askerleri, tünellerde Hamas unsurlarının olduğu yerleri bulmak için gelişmiş teknolojik araçlarıyla eğitim alıyor. Eğitim aynı zamanda, Gazze’deki tünellerin yerlerini bulup yıkmayı kapsıyor.” denildi.

Lübnan ve Suriye’den yeni cephelerin açılması ihtimali 

Lübnan’daki Hizbullah örgütünün sergileyeceği duruşla, Lübnan ve Suriye’den yeni cepheler açabileceği ihtimalinin de siyonist rejimin Gazze’ye kara harekatını başlatma kararını etkilediği değerlendiriliyor.

Siyonist analist Yedid, Tel Aviv yönetiminin kuzeyden açılabilecek yeni cepheye önem verdiğinin altını çizerek, şunları kaydetti:

“Hizbullah, şu ana kadar Filistinlilere desteğini sınır bölgelerine attığı bazı roketlerle göstermeye çalıştı. İsrail’deki tahminlere göre Hizbullah savaşa bilfiil katılmak istemiyor, İsrail de öyle. Ancak Gazze Şeridi’nde kara operasyonun başlamasıyla kimin ne tepki vereceği tahmin edilemez.”

Tüm ihtimallerin mümkün olabileceğine dikkati çeken Yedid, “İsrail aynı şekilde Suriye’den de bir cephenin açılabileceğini göz önünde bulunduruyor. Nitekim İran, İsrail’in Lübnan’a büyük bir saldırı başlatmaması için Hizbullah’ı doğrudan savaşa dahil etmek istemiyor olabilir. Dolayısıyla İsrail’e Suriye’den bir darbe indirme girişiminde bulunabilir.” dedi.

‘Kara harekatı, Hamas’ı esirleri bırakmaya teşvik eder’ iddiası

Times of Israel sitesi haberinde ise işgal ordusunun, “Hamas’a karşı hükümet yetkilileri tarafından belirlenen hedefleri gerçekleştirmek için Gazze Şeridi’ne acil kara harekatı yapması gerektiği” ifade edildi.

İşgal ordusunun Lübnan’daki Hizbullah’a karşı kuzey sınırlarına takviye yaptığı ancak ordu güçlerinin çoğunluğuyla Gazze sınırında konuşlandığına yer verilen haberde, “Hamas’ın elinde kesinleşen 222 esirle ilgili ise ordu, kara harekatı kapsamında kurtarma operasyonları yapacak.” denildi.

Hamas’ın elindeki esirleri salıvermesiyle siyasi düzeyde kara harekatını erteleme veya durdurma yönünde bir kanaat oluşabileceği iddia edilen haberde, kara harekatının aynı zamanda Hamas’ı elindeki esirleri bırakmaya daha da sevk edebileceği savunuldu.

‘Kara harekatı Filistinliler için felaket olacak’

ABD’nin Vermont eyaletinin Demokrat Senatörü Peter Welch ise yaptığı yazılı açıklamada, İsrail’in Gazze’ye düzenlemeyi planladığı kara harekatının olası sonuçlarına dair endişelerini kaydetti.

Senatör Welch, “Yakında gerçekleşmesi beklenen bir kara saldırısının, Gazze’deki masum Filistinliler için felaket olacağından ve rehineleri kurtarmaya yönelik yoğun çabaları tehlikeye atacağından şüphe yok.” ifadesini kullandı. Kara saldırısının Gazze’deki vahim koşulları daha da kötüleştireceği uyarısında bulunan Welch, İsrail’in, Gazze’de yaşayan, aralarında 1 milyon çocuğun da bulunduğu Filistinli sivilleri koruma sorumluluğu olduğuna da dikkati çekti.

Welch, şimdiye kadar 5 binden fazla Filistinlinin öldüğünü de hatırlattı. “Gazze’deki insani koşullar çok kötü ve her geçen gün daha da kötüleşiyor.” değerlendirmesinde bulunan Welch, aralarında kadın ve çocukların olduğu 1 milyon Filistinlinin yerlerinden edildiğini vurguladı.

Welch, yerlerinden edilen Filistinlilerin başını sokacakları bir yerleri olmaksızın, gıda, su ve ilaç gibi temel gereksinimlerden de yoksun bırakıldığını belirtti. Senatör Welch, Birleşmiş Milletlerin (BM) yardım çabalarının ise halihazırda ihtiyaçları karşılayamadığına işaret etti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *