Tek taraflı ‘savaş’

Tek taraflı ‘savaş’

7 Ekim’de Hamas’ın Aksa Tufanı operasyonunu duyurmasına karşın, o günden bu yana pervasızca ve amansızca bütün Gazze halkına saldıran, havadan ve denizden 24 saat bombardıman altında tutan siyonist işgal rejiminin saldırısı, tüm dünya medyası tarafından Filistin-İsrail savaşı şeklinde lanse ediliyor.

İşgalci ablukası altındaki Gazze Şeridi’ne 7 Ekim’den bu yana düzenlediği saldırılarda 1756’sı çocuk 4 bin 385 Filistinlinin şehid olduğu bildirildi.

Filistin Sağlık Bakanlığından yapılan yazılı açıklamada, siyonist rejimin saldırılarında Gazze’de 248 kişinin daha hayatını kaybettiği, yüzlerce kişinin de yaralandığı belirtildi. Buna göre, 7 Ekim’den bu yana aralıksız süren yoğun bombardımanın 15’inci gününde Gazze’deki toplam can kaybı 1756’sı çocuk, 967’si kadın olmak üzere 4 bin 385’e, yaralı sayısı da 13 bin 561’e yükseldi. Açıklamada şu ifadelere yer verildi:

“İşgal güçleri, Gazze Şeridi’ndeki 550 aileye yönelik katliam gerçekleştirdi. Bu saldırılarda 3 bin 353 kişi hayatını kaybetti. Enkaz altında olup henüz çıkarılmamış çok sayıda kurban var. Saldırılarda hayatını kaybedenlerin yüzde 70’i çocuk, kadın ve yaşlılardan oluşuyor.”

İşgalcinin saldırılarında sağlık ekiplerini de doğrudan hedef aldığı belirtilen açıklamada, “Şu ana kadar sağlık ekiplerinden 51 kişi hayatını kaybetti, 87 kişi yaralandı.” bilgisi verildi.

7 hastane ve 25 sağlık merkezi vuruldu

Bakanlık, hava saldırıları ve yakıtın tükenmesinden dolayı Gazze Şeridi’nde 7 hastane ve 25 sağlık merkezinin hizmet dışı kaldığını aktardı. Hastanelerde doluluk oranı yüzde 150’yi aşarken, gelen yaralı ve hastalara hizmet verebilmek için çok sayıda çadır kurulmak zorunda kalındığı vurgulandı.

İşgal güçlerinin, son olarak, El-Ehli Baptist Hastanesinde yaptığı gibi Kudüs Hastanesine de saldırı tehdidinde bulunduğunu hatırlatan Filistin Sağlık Bakanlığı, İsrail güçlerinin, buna karşı koymakta aciz kalan dünyanın gözü önünde ölüme olan açgözlülüğünü ortaya koyduğunu kaydetti.

Açıklamada ayrıca, “Sürekli tekrar eden tehditlere rağmen bizler, son anımıza kadar hastalarımızın ve yaralılarımızın yanında kalacağımızı ve çalışma alanlarımızı terk etmeyeceğimiz konusunda kararlı olduğumuzu vurguluyoruz.” ifadeleri kullanıldı.

Gazze Sağlık Bakanlığı: Hastanelere acilen yakıt gerekiyor

Gazze’deki Sağlık Bakanlığı Sözcüsü Eşref el-Kudra, yaptığı yazılı açıklamada, 7 Ekim’den bu yana işgalcinin saldırıları nedeniyle sağlık sisteminin çökme dercesine geldiğini belirtti.

Refah Sınır Kapısı’ndan giren insani ve tıbbi yardımlara işaret eden Kudra, “Yakıt neredeyse tükenmek üzere. Gazze Şeridi’ndeki hastanelere acilen yakıt ulaştırılmaması durumunda bunun yaralılar ve hastalar için ciddi tehlike oluşturacağı konusunda uyarıyoruz.” ifadelerini kullandı.

Gazze’de öldürülen BM çalışanlarının sayısı 17’ye yükseldi

Birleşmiş Milletler (BM), işgalcinin yoğun saldırıları altındaki Gazze Şeridi’nde hayatını kaybeden çalışanlarının sayısının 17’ye yükseldiğini duyurdu. BM Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansının (UNRWA) resmi sitesinden yapılan açıklamada, “7 Ekim’den bugüne kadar, 17 UNRWA çalışanı bu vahşi savaşta öldürülmüştür.” ifadeleri yer aldı. Açıklamada, gerçek rakamların daha yüksek olmasının muhtemel olduğuna dikkati çekildi.

İşgal ordusu: Gazze’ye yakıt girmeyecek

Siyonist işgal Ordusu Sözcüsü Avichay Adraee, X sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Gazze’nin kuzeyindeki Filistinlilere güney bölgesine yönelmeleri çağrısını yineleyerek, “Gazze Şeridi’ndeki insani durumun kontrol altında olduğunu” iddia etti.

Gazze’nin güneyine insani yardımların gireceğine işaret eden sözcü, “Gazze Şeridi’nin kuzeyindeki saldırıları yoğunlaştırmaya devam edeceğiz.” ifadelerini kullandı.

Sözcü, “siyasi düzeydeki direktifler doğrultusunda” Refah Sınır Kapısı’ndan Gazze’nin güneyine gıda, ilaç ve su nakliyatının yapıldığını kaydederken, bölgenin yakıt ihtiyacının ise karşılanmayacağını savundu. Adraee, “Gazze Şeridi’ne yakıt girmeyecek.” ifadelerini kullandı.

İşgalcinin son saldırılarında en az 30 Filistinli şehid oldu

Saldırıların adresi Gazze’nin güneyindeki Refah kenti ile kuzeydeki Cebaliya oldu. Filistin haber ajansı WAFA’nın yerel kaynaklardan aktardığı habere göre, Refah’ın Es-Selam Mahallesi’nde 3 katlı bir binaya düzenlenen siyonist saldırıda 2 kişi, Zareb Kavşağı bölgesinde 2 katlı binaya yönelik saldırıda ise 3’ü çocuk 5 kişi öldü. Sıyamat bölgesinde bir eve düzenlenen saldırıda ise 1 kişi yaralandı. Selam Mahallesi’ndeki saldırıda 7 kişinin de kayıp olduğu aktarıldı. Cebaliya’nın doğusunda bir eve düzenlenen saldırıda ise en az 14 kişi yaşamını yitirdi.

Gazze’deki İçişleri Bakanlığından daha önce yapılan yazılı açıklamada, siyonist işgalcinin, Gazze’nin kuzeyi, orta kesimi ve güneyine düzenlediği saldırılarda 15 kişinin öldüğü duyurulmuştu.

Batı Şeria’da 1 Filistinli öldürüldü

Siyonist işgal güçlerinin, işgal altındaki Batı Şeria’nın doğusundaki Eriha’da bir Filistinliyi öldürdüğü belirtildi.

Filistin haber ajansı WAFA’ya göre, işgal güçleri gece yarısı, Eriha’daki Akabe Cebr ve Ayn el-Sultan mülteci kamplarına baskın düzenledi ve Akabe Cebr’de bir eve bomba attı. Eriha’nın güneyindeki Kudüs Caddesi’nde ise işgal güçleriyle Filistinliler arasında çıkan çatışmada bir çocuk İsrail güçlerinin açtığı ateş sonucu hayatını kaybetti.

Filistin Kızılayı ise Akabe Cebr ve Ayn Sultan mülteci kamplarındaki çatışmalarda 6 Filistinlinin yaralandığını, 2 Filistinlinin gözaltına alındığını duyurdu.

BM, Gazze’deki ölümleri rapor ediyor!

Birleşmiş Milletler İnsani Yardım Koordinasyon Ofisi (UN-OCHA), “Gazze Şeridi ve İsrail’deki çatışmalar” başlığıyla günlük rapor yayımladı. Raporda, Gazze’deki Sağlık Bakanlığına göre çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana 4 bin 385 kişinin öldüğü, bu sayının 2014’te 50 gün süren çatışmalarda ölen 2 bin 251 Filistinliden yüzde 84 fazla olduğu bilgisine yer verildi.

Çatışmaların 14. gününde 352 Filistinlinin daha hayatını kaybettiği, ölenlerin yüzde 60’ını çocuklar ve kadınların oluşturduğu belirtildi.

Gazze’de yaklaşık 1,4 milyon ülke içinde yerinden edilmiş kişi bulunduğu aktarılan raporda, bu kişilerin 544 binden fazlasının, Birleşmiş Milletler Yakın Doğu’daki Filistinli Mültecilere Yardım ve Bayındırlık Ajansınca (UNRWA) belirlenmiş 147 acil durum barınağında giderek kötüleşen koşullarda barındığı kaydedildi.

Raporda, sınır kapılarının art arda 10. günde kapalı kalmaya devam ederek gıda, su, ilaç ve yakıt da dahil olmak üzere ihtiyaç duyulan insani yardımların girişinin engellendiği aktarıldı.

İşgalci İsrail, 20 hastanenin boşaltılmasını emretti, 4 hastane reddetti

Siyonist devlet televizyonu KAN’ın siyonist güvenlik kaynaklarına dayandırdığı haberinde ise işgal rejiminin Gazze’nin kuzeyindeki 20 hastaneyi boşaltılması için uyardığı, bunlardan 6’sının boşaltıldığı ifade edildi. Hastanelerden 4’ünün bu uyarıyı reddederek boşaltmama kararı aldığı, geri kalanların ise boşaltma aşamasında olduğu aktarıldı.

Gazze’de kaç konut yıkıldı raporu

Gazze’deki konut birimlerinin yüzde 30’unun yıkıldığı ya da yaşanmaz hale geldiği bildirilen raporda, 18 Ekim itibarıyla 12 bin 845 konutun yıkıldığı, 9 bin 55 konutun oturulamaz hale geldiği ve 121 bin konutun hafif ve orta derecede hasar gördüğü bilgisi paylaşıldı.

Raporda, siyonist makamlara dayandırılarak büyük çoğunluğu 7 Ekim’de olmak üzere, işgalci İsrail’de yaklaşık 1400 İsrailli ve yabancı uyruklu kişinin öldüğü ifade edildi. Siyonist rejimin tahminlerine göre aralarında İsraillilerin ve yabancı uyrukluların da bulunduğu en az 201 kişinin Gazze’de esir tutulduğu, 2 rehinenin serbest bırakıldığı kaydedildi.

İşgal ordusu, İsrailli 210 esirin Gazze’de tutulduğuna dair aileleri bilgilendirdi.

İşgal güçleri Batı Şeria’da 1050 Filistinliyi gözaltına aldı

Filistin Esirler Cemiyeti Medya Temsilcisi Emani Serahine, AA muhabirine yaptığı açıklamada, işgal askerlerinin, Batı Şeria’nın çeşitli bölgelerine bu gece düzenlediği baskınlar sırasında ve Doğu Kudüs’te 100’den fazla Filistinliyi gözaltına aldığını söyledi.

Serahine, Hamas tarafından “Aksa Tufanı” saldırılarının başladığı 7 Ekim’den bu yana siyonist işgal ordusunun Batı Şeria’da gözaltına aldığı Filistinlilerin sayısının 1050’ye yükseldiğini aktardı. Serahine, gözaltına alınanlar arasında Hamas’ın lider kadrosundan isimlerin de bulunduğuna dikkati çekti.

Bölgedeki görgü tanıklarından alınan bilgiye göre, Ramallah yakınlarındaki Arura beldesinde, Filistin dışında yaşayan Hamas Hareketi Siyasi Büro Başkan Yardımcısı Salih el-Aruri’ye ait ev, işgal ordusu tarafından el konularak güvenlik merkezi haline dönüştürüldü.

Gazze’ye siyonist saldırılarda 5 bin 500 bina tamamen yıkıldı

İşgalcinin, 7 Ekim’den bu yana Gazze’ye düzenlediği saldırılarda 14 bin 200 konuttan oluşan 5 bin 500 binanın tamamen yıkıldığı belirtildi. Hamas’a bağlı hükümetin Medya Ofisi Başkanı Selame Maruf, düzenlediği basın toplantısında, İsrail’in saldırılarında meydana gelen hasara ilişkin bilgi verdi.

Maruf, saldırılarda 14 bin 200 konuttan oluşan 5 bin 500 binanın tamamen yıkıldığını, 62 kamu binası ile 133 bin 370 konutun kısmi hasar gördüğünü ve bunlardan 10 bin 127’sinin oturulamayacak durumda olduğunu kaydetti. Medya Ofisinden yapılan yazılı açıklamada da siyonist rejimin eğitim kurumlarına yönelik saldırıları nedeniyle 160 okulun zarar gördüğü, bunlardan 19’unun hizmet dışı kaldığı aktarıldı.

Biden’a göre Hamas’ın hedeflerinden biri ‘İsrail-Suudi Arabistan ilişkileri’

ABD Başkanı Joe Biden, katıldığı bir yardım toplantısında, siyonist saldırıları savundu, “Suudilerle masaya oturacağımı biliyorlardı. Suudiler, İsrail’i tanımak istiyordu.” dedi. Joe Biden, Hamas’ın İsrail’e saldırmasının nedenlerinden birinin; İsrail ve Suudi Arabistan ilişkilerindeki normalleşme sürecini aksatmak olduğunu söyledi.

Suudi Arabistan ile siyonist rejimin ‘normalleşme’ görüşmeleri

Siyonist rejim ile Suudi Arabistan’ın halen diplomatik ilişkisi bulunmuyor. Ancak ABD yönetimi; Bahreyn, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Fas ve Sudan ile işgal rejimi arasında sağlanan anlaşmalarda olduğu gibi Riyad ve Tel Aviv arasında da benzer anlaşma için arabuluculuk yürütüyor.

Suudi Arabistan Veliaht Prensi Muhammed bin Selman ve Siyonist rejimin başbakanı Binyamin Netanyahu, daha önce iki ülke arasında ‘normalleşme’ anlaşması için yapılan görüşmelere ilişkin “olumlu mesajlar” vermişti. Bin Selman, ABD’li Fox televizyonuna verdiği röportajda, siyonist rejim ile ‘normalleşme’ anlaşmasına “her geçen gün daha da yaklaştıklarını” söylemişti.

Siyonist başbakan da BM Genel Kurulu’ndaki konuşmasında, “Suudi Arabistan ile tarihi bir anlaşmanın eşiğinde olduklarını” dile getirmişti.

Suudi Arabistan’ın, Filistin’e atadığı ilk büyükelçi Nayif Bender es-Sudeyri de eylülde işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentine gelerek Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas’a güven mektubunu sunmuştu. Büyükelçi’nin ziyareti, “Suudi Arabistan’dan Filistin yönetimine ilk resmi ziyaret” olarak kayıtlara geçmişti.

Joe Biden ve dünya liderlerinin “ateşkes çağrısı” yapmaları ‘rica edildi’ 

Batılı 55 sanatçı ve aktivist, gönderdikleri mektupla Joe Biden’dan İsrail barbarlığını durdurmak için ateşkes çağrısı yapmasını istedi.

Artists4ceasefire adlı internet sitesinde de paylaşılan ve aralarında Joaquin Phoenix, Cate Blanchett, Jon Stewart, Kristen Stewart, Susan Sarandon, Mahershala Ali ve Riz Ahmed gibi ünlü isimlerin de imza attığı mektupta, “ABD Başkanı olarak sizden, bir can daha kaybedilmeden Gazze ve İsrail’de gerilimin derhal düşürülmesi ve ateşkes çağrısı yapmanızı rica ediyoruz.” ifadesi kullanıldı.

Mektupta, çatışmaların başladığı 7 Ekim’den bu yana, 5 binden fazla kişinin öldüğüne ve bu sayının felaket olduğuna işaret edilirken, inancı ve etnik kökeni ne olursa olsun insan yaşamının kutsal olduğu, Filistinli ve İsrailli sivillerin öldürülmesinin kınandığı kaydedildi.

ABD’nin acılara son vermede hayati bir diplomatik rol oynayabileceği öne sürülen mektupta, Joe Biden ve dünya liderleri, “Gazze’deki bombalamaya son verilmesi, rehinelerin güvenli bir şekilde serbest bırakılması ve insani yardımın ulaştırılması” çağrısı yapmaya davet edildi.

Mektupta, “Günlerce süren hava saldırıları ve tüm tedarik yollarının kesilmesinin ardından Gazze’deki çocuklar ve ailelerin gıda, su, elektrik, ilaç ve hastanelere güvenli erişimlerinin tükenmek üzere olduğuna” dikkati çekildi.

Hizbullah’ın savaş açma ihtimali siyonist rejimi endişelendiriyor!

Lübnan sınırına birkaç kilometre uzaklıktaki Kiryat Shmona kentinde AA muhabirine konuşan Binbaşı Baruch, Hizbullah ile İsrail ordusu arasında karşılıklı çatışmaların yaşandığı Lübnan sınırındaki duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu. “Hizbullah’ın İsrail’e karşı ikinci bir cephe açmasından çok endişeliyiz.” diyen siyonist komutan, bunun olmaması için “ellerinden geleni yaptıklarını” savundu.

Hizbullah ile savaşmak istemediklerini savunan siyonist asker, “Hizbullah ise bizim dikkatimizi güneydeki Gazze sınırından başka yere çekmek için mümkün olan her şeyi deniyor. Hizbullah’ın şu anda odaklandığı en büyük şey bu sanırım. Ta ki İran onlara bize savaş açmalarını söyleyene kadar. Bunun olmaması için uğraşıyoruz.” dedi.

ABD’nin bölgeye gönderdiği savaş gemisini Hizbullah’a karşı bir güvence olarak görüp görmedikleri yönündeki soruya ise siyonist asker, ABD’nin bu hareketiyle “birçok aktöre mesaj gönderdiği” yanıtını vermekle yetindi. Baruch, tüm cephelerde siyonist rejimi savunmaya hazır olduklarını ifade etti.

Lübnan sınırına iki kilometre mesafedeki yerleşim yerlerinin tamamen tahliye edildiğini belirten Baruch, Kiryat Shmona’da yaşayanların çoğunun ise gönüllü olarak bölgeyi terk ettiğini aktardı. Siyonist komutan kendi imkanlarıyla buradan ayrılma şansı bulamayanların da ordu tarafından peyderpey tahliye edileceğini söyledi.

Kilise katliamı: Siyonist rejim “sivil zayiat” olarak niteledi

İşgal ordusu, abluka altındaki Gazze Şeridi’nde 20 kişinin hayatı kaybettiği “kilise saldırısı”nda asıl hedefinin Hamas hedefleri olduğunu savunarak ölenleri “sivil zayiat” şeklinde tanımladı.

Siyonist ordu sözcülüğünden yapılan yazılı açıklamada, işgal ordusuna ait savaş uçaklarının önceki gece Gazze’nin Ez-Zeytun Mahallesi’nde Hamas’ın roket ve havan atmakta kullanılan askeri kontrol-komuta merkezini hedef aldığı iddia edildi. Açıklamada, ordunun, tarihi 425 yılına uzanan Gazze’deki Rum Ortodoks Kilisesi’nin bu saldırıda “sivil zayiat verdiği” savunularak “kesinlikle kilisenin asıl hedef olmadığı” iddia edildi.

Hamas’ı bölgedeki sivil yerleşimleri “kalkan olarak kullanmakla” suçlayan işgal ordusu, “sivillerin zarar görmemesi” gerekçesiyle Gazze’nin kuzeyinde yaşayanlara güney bölgesine tahliyeleri için uyarı gönderdiğini bildirdi.

İşgalcinin 19 Ekim gecesi düzenlediği saldırıda Rum Ortodoks Kilisesi’ne sığınmış 18’i Hristiyan 20 Filistinli hayatını kaybetmişti.

Mısır Cumhurbaşkanı, insani yardımlardan söz etti, ‘uluslararası sessizliği’ kınadı!

Filistin’de yaşanan İsrail sorununu ‘barış’ yoluyla çözmeye iddiasıyla “Kahire Barış Zirvesi” başladı. Kahire’nin doğusunda inşa edilen yeni idari başkentte gerçekleştirilen zirvesinin açılış konuşmasını Mısır Cumhurbaşkanı yaptı.

İsrail meselesinde çözümün göç olmadığını belirten Sisi, “Çözüm, bütün bir halkın başka bölgelere sürüklenmesi değildir. Bilakis tek çözüm, adalettir. Filistinlilerin, kendi topraklarında, yeryüzündeki diğer halklar gibi geleceklerini belirleyebilecekleri, onurlu ve güvenli bir şekilde bağımsız devletlerinde yaşamalarıdır.” ifadelerini kullandı.

Filistin konusunda başrol Mısır’ın

Mısır Cumhurbaşkanı, yardımların Gazze’ye girişi için Birleşmiş Milletler (BM) ile koordineli olarak Refah Sınır Kapısı’nın “sürekli” açık kalması konusunda ABD Başkanı Joe Biden ile anlaştığını dile getirerek, “Refah Sınır Kapısı’nı bir an için bile kapatmadık ama sınırın Filistin tarafındaki İsrail bombardımanı insani yardımların geçişini engelledi.” dedi.

Filistin’in Mısır pahasına tasfiye edilmesinin asla gerçekleşmeyeceğini vurgulayan Mısır Cumhurbaşkanı, Gazze Şeridi’nde yaşananlar ve zorla yerinden edilme girişimlerine karşı ‘uluslararası sessizliği’ kınadı.

Siyonist rejime, kara harekatını geciktirmesi için baskı

Siyonist Times of Israel’e konuşan ve adı açıklanmayan üst düzey bir siyonist yetkili, işgal rejimin Gazze’ye olası kara saldırısına ilişkin değerlendirmelerde bulundu. Hamas’ın silahlı kanadı İzzeddin el-Kassam Tugaylarının dün gece Katar arabuluculuğuyla 2 ABD vatandaşını serbest bırakmasına değinen yetkili, ABD ve Avrupa’dan bazı ülkelerin, işgalcinin Gazze’ye kara harekatı başlatmayı ertelemesi konusunda sessizce baskı yaptığını ve bu saldırının öngörülebilir gelecekte ilave rehinelerin serbest bırakılması çabalarını sekteye uğratacağından korktuğunu söyledi.

Kassam Tugayları dün Katar’ın çabalarına karşılık Gazze’de esir tutulan ABD’li anne ve kızını insani sebeplerle serbest bıraktıklarını duyurmuştu. Serbest bırakılan esirler gece saatlerinde işgalci tarafına ulaşmıştı. Siyonist rejim Hamas’ın elinde 210 esir bulunduğunu açıklamıştı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *