Depremin 261. saatinde iki kişi kurtarıldı

Depremin 261. saatinde iki kişi kurtarıldı

Hatay’ın merkez Antakya ilçesindeki binanın enkazından 26 yaşındaki Mehmet Ali Şakiroğlu ile 34 yaşındaki Mustafa Avcı, depremin 261. saatinde sağ çıkarıldı. Depremden 248 saat sonra enkazdan çıkarılan 17 yaşındaki Aleyna Ölmez’in sağlık durumu da doktorları şaşırttı.

Odabaşı Mahallesi’ndeki özel hastanenin enkazında çalışma yürüten ekipler, iki kişinin canlı olduğunu tespit etti. Özel harekat polislerinin de yer aldığı yoğun çalışmanın ardından 26 yaşındaki Mehmet Ali Şakiroğlu ve 34 yaşındaki Mustafa Avcı’ya ulaşıldı. Ekipler, Şakiroğlu ile Avcı’yı enkazdan depremin 261. saatinde sağ çıkardı. Şakiroğlu ve Avcı hastaneye kaldırıldı.

Kardeşiyle telefonla konuştu

Hatay Sahra Hastanesi’nde ilk müdahalesi yapılan Mustafa Avcı, bir görevlinin yardımıyla kardeşiyle telefonla konuştu. Kardeşine ailesini soran Avcı, “Hepsi kurtuldu mu, Nazlı? Birazcık da olsa seslerini duyayım.” dedi. Kendisini kurtaran ve telefonla kardeşiyle görüştüren ekiplere teşekkür eden Avcı, daha sonra Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne sevk edildi.

“Sağlıkları, bilinçleri yerindeydi”

Katak Arama Kurtarma Koordinasyon Başkanı Barış Pirebaş, bölgede çalışma yapan arkadaşlarının “Ses geliyor.” demesi üzerine hemen oraya koştuklarını söyledi. AFAD, özel harekat birimiyle çalışma gerçekleştirdiklerini anlatan Pirebaş, şöyle devam etti:

“‘Ses geliyor.’ dendiğinde içeri koştuk. Zaten arkadaş yaşam alanındaydı. Mehmet Ali’yi, ailesinden biliyordum, ‘Akrabalarımız burada, lütfen yardım edin.’ diyorlardı. Biz daha önce arama tarama yaptık ama aşağılarda yapmıştık, yukarıya bakmamıştık. Mehmet Ali’yi çıkardık, peşinden Mustafa’yı da çıkardık. Sağlıkları, bilinçleri yerindeydi. İkisini de hastaneye gönderdik. Şimdi üçüncü bir kişiden şüpheleniyoruz, tekrar onun için hazırlık yapıyoruz. Tekrar arama kurtarma çalışmalarına devam edeceğiz.”

Enkazdan çıkarılması esnasında Mehmet Ali Şakiroğlu ile konuştuklarını aktaran Pirebaş, “Dedi ki ‘Acıkmıştım, bana yemek verdiler, tekrar uykuya daldım. Uyandım, acıktım, siz geldiniz.’ dedi. İçeride bir yaşam alanı oluşturmuş. Yemek yemesi hayali mi yoksa kendi kurgusu mu, şok halinde mi söyledi onu bilmiyoruz.” diye konuştu.

Bakan Koca, Avcı ve Şakiroğlu’nu ziyaret etti

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay’ın merkez Antakya ilçesindeki binanın enkazından depremin 261. saatinde sağ çıkarılan Mustafa Avcı ve Mehmet Ali Şakiroğlu’nu hastanede ziyaret etti.

Koca, Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’nde tedavi gören depremzedelere görüştü.

Odabaşı Mahallesi’ndeki özel hastanenin enkazından depremin 261. saatinde çıkarılan 34 yaşındaki Avcı’yı da ziyaret eden Koca, baba Ali Avcı’ya geçmiş olsun dileğinde bulundu,

Acıların büyük olduğunu belirten Koca “Bu acımızı şimdilik içimize gömüyoruz, yeni canlarımızı kurtarmak için. Bütün arkadaşlarımız seferber durumdalar. Rabbim benzer felaketleri milletimize bir daha yaşatmasın inşallah. Bir ve beraber oldukça bütün zorlukların üstesinden geleceğimizi biliyoruz. Bundan hiç şüphe yok.” diye konuştu.

Bakan Koca, daha sonra Avcı’nın babasının elini öpmek istedi. Buna izin vermeyen baba Avcı ise Koca’ya teşekkür ederek, “Allah razı olsun sizlerden, çocuğumu bana geri verdiniz.” dedi.

Aynı enkazdan çıkan 26 yaşındaki Mehmet Ali Şakiroğlu’nu da ziyaret eden Koca, geçmiş olsun dileklerini iletti.

Sağlık Bakanı Fahrettin Koca, Hatay’da depremin 261’inci saatinde enkazdan kurtarılan Mustafa Avcı’nın, telefonda yakınıyla konuştuğu görüntüleri paylaştı.

Hatay’da iki aile evlatlarına kavuştu 

Hatay’ın merkez Antakya ilçesindeki özel hastanenin enkazından depremin 261. saatinde sağ çıkarılan 26 yaşındaki Mehmet Ali Şakiroğlu ile 34 yaşındaki Mustafa Avcı’nın aileleri, evlatlarına günler sonra kavuşmanın mutluluğunu yaşadı.

Şakiroğlu ve Avcı’nın aileleri, evlatlarının enkazdan kurtarıldığı haberi üzerine Hatay Mustafa Kemal Üniversitesi (MKÜ) Araştırma ve Uygulama Hastanesi’ne gitti. Yıkılan hastanenin enkazından 261 saat sonra çıkarılan evlatlarını gören ve sarılan aileler, sevinç gözyaşı döktü.

Mustafa Avcı’nın babası Ali Avcı, hastanede yaptığı açıklamada, oğlunun kurtarılmasına katkı sağlayan herkese teşekkür etti. Evladının hayatta olduğunu öğrenince inanamadığını anlatan baba Avcı, şöyle konuştu:

“Ben artık umudumu tamamen bitirmiş bir vaziyetteydim yani bu, gerçekten bir mucize. Ben buradan sizin aracılığınızla Hatay Vali Yardımcısı’nın ismini bilmiyorum ama ahdim olsun gidip onun ellerinden öpeceğim. Devletin sıcaklığını vali yardımcısının eliyle sırtımda hissettim. Çocuğumu tekrar bana verdiler. Bu konuda katkı sağlayan herkesten binlerce, milyonlarca kez Allah razı olsun. Ben o enkazı gördükten sonra oğlumun oradan sağ çıkabileceğine hiç ihtimal vermemiştim. Her şeyin en kötüsüne hazırlıklıydım. Gerçekten bir mucize oldu. Yeniden Allahutaala oğlumu ikinci kez bana vermiş oldu.”

“En azından bir mezarımız olsa düşüncesindeydik”

Mustafa Avcı’nın kardeşi Kadir Avcı da ağabeyinin eşinin deprem günü doğum yaptığını belirtti. Ağabeyinin doğumdan sonra hava almak için odadan çıktığını anlatan Kadir Avcı, “Eşinin yattığı odada hiçbir sıkıntı yok. Orada yıkım olmamış. Zemin katta yıkım oldu. Deprem anında orada yakalanmış. Eşi, çocuğu, annem ve babam çok iyi. Umudumuzu tamamen yitirmiştik. Bayağı zaman geçti aradan. Artık bulsak da en azından bir mezarımız olsa düşüncesindeydik. Hiç beklemediğimiz anda aradılar. Biz çalışmalar bitti diye evimize dönmüştük. Telefon gelince inanamadım, defalarca teyit ettim. Doğruymuş, çok şükür çok mutluyuz.” diye konuştu.

Ağabeyinin birlikte çıkarıldığı Mehmet Ali Şakiroğlu ile enkaz altında arkadaş olduğunu dile getiren Avcı, şunları ifade etti:

“Demek ki aynı yerde kalmışlar. Biz de dışarıda onun ailesiyle beraber bekliyorduk. Onlar içeride arkadaş oldu, biz dışarıda kader ortağıyız diye arkadaş olduk. Çok mutluyum. Ağabeyimle kısa konuştum. ‘Biz enkazda Mehmet Ali ile arkadaş olduk.’ dedi. Ben de ‘Mehmet Ali’nin kardeşiyle dışarıda arkadaş oldum zaten.’ dedim. Günlerdir enkazın başında yatıp kalktık.”

Mehmet Ali Şakiroğlu’nun babası Mehmet Boyraz, kendisinin de enkazdan çıktığını söyledi.

Deprem günü oğlunun çocuğunu doktora götürdüğünü anlatan baba Boyraz, “Kantinde otururken polikliniğin oraya doğru gittim. Oğlum öteki binaya doğru geçmiş. Ben tek başıma çıktım. Daha sonra 1. kata indim. Enkazdan çıktıktan sonra baktım, yan bina yıkılmış. Çok şükür, devletime, milletime, Türkiye Cumhuriyeti’ne Allah zeval vermesin. Türk bayrağımızı Allah başımızdan eksik etmesin, ezanlarımızı dindirmesin.” şeklinde konuştu.

Depremden sonra zor günler geçirdiğini, umudunu hiç kaybetmediğini dile getiren Boyraz, “11 gündür ne yaşadığımı ben bilirim. 11 gündür gözyaşı döküyorum. Evim yıkılmış, çadırda kalıyorum. Allah’a şükür olsun, oğlumu bulduğum için bir yıl daha çadırda kalmaya razıyım. Umudumu hiç kaybetmedim, daima geleceğini hissediyordum.” ifadelerini kullandı.

248. saatinde kurtarılan Aleyna doktorları şaşırttı

Enkazdan çıkarılmasının ardından Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Hastanesinde ilk muayenesi yapılan Ölmez, buradan da Ankara’ya sevk edildi.

Kahramanmaraş’ın Dulkadiroğlu ilçesi Kayabaşı Mahallesi Atabey Apartmanı’nda çalışma yürüten AFAD, Kömür İşletmeleri AŞ, JAK ve Dilovası Belediyesi ekipleri, depremin 248’inci saatinde 17 yaşındaki Aleyna Ölmez’e ulaştı.

Kahramanmaraş Sütçü İmam Üniversitesi Öğretim Üyesi Prof. Dr. Cengiz Dilber, Ölmez’in sağlık durumuna ilişkin şu bilgileri verdi:

“Çok inanılmaz bir olay. 248 saat sonra, 11. günde geldi. Vücut fonksiyonlarını çok bozulmadan yaşaması, böbrek fonksiyonlarının bozulmaması bizi şaşırttı. İnanılmaz bir şey. Sağlık durumu çok iyi. İlk geldiğinde ‘Aleyna nasılsın?’ dedim, ‘Hocam çok iyiyim’ dedi. Her geçen saat daha iyi oluyor. Çok daha iyi. Şimdi, Ankara’ya gönderiyoruz. Biraz travma var tabii. Travmanın etkileri nedeniyle biraz bu ortamdan uzaklaştırmak da gerekiyor. Vücudunda çok önemli bir kırığı yok. Beyin fonksiyonları iyi. Bütün organları iyi durumda. Daha iyi bir ortama çekmek istiyoruz onu.”

“Kendi kendime vakit geçirmeye çalıştım”

Ölmez, sevk öncesinde hastanede kendisinin sağlık durumunu soran basın mensuplarına, “İyiyim teşekkür ederim” ifadeleriyle karşılık verdi. Enkaz altında ne yaptığı sorusuna Aleyna Ölmez, “Hiçbir şey yoktu elimde, kendi kendime vakit geçirmeye çalıştım.” dedi.

Ölmez’in teyzesi Güler Duman ise “Mutluyuz çok şükür, inşallah hayırlısıyla tamamen ayağa kalkarsa daha da mutlu oluruz. Çok şükür, bin şükür dualarımızın karşılığı oldu. Allah’a 11 gündür dua ediyorduk, hamdolsun, çok şükür sağlıklı bir şekilde kavuşabildik.” ifadelerini kullandı.

Ambulans uçakla Ankara’ya getirildi

Enkazdan kurtarılan genç kız, Kahramanmaraş’taki hastanede yapılan müdahalenin ardından ambulans uçakla Ankara’ya getirildi. Aleyna Ölmez’in, AÜ Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Çocuk Yoğun Bakım Servisi’nde tedavisine başlandı.

Ölmez’i hastaneye gelişinde, yakınları, Ankara Üniversitesi Rektörü Prof. Dr. Necdet Ünüvar ile sağlık çalışanları karşıladı.

Rektör Prof. Dr. Ünüvar, yaptığı açıklamada, Aleyna Ölmez’in tedavisine Çocuk Yoğun Bakım Servisi’nde başlandığını belirterek, “Arkadaşlarımız tıbbi durumunu değerlendiriyor. Duruma göre gereken açıklama yapılacak.” diye konuştu.

Ölmez’in sağlık durumunun, Kahramanmaraş’tan bu yana kamuoyu tarafından takip edildiğini dile getiren Ünüvar, “Aleyna, bizim için depremde önemli bir umudumuz oldu. Tedavisi burada da en güzel şekilde yapılacak ve inşallah sağlıklı bir şekilde taburcu etmeyi planlıyoruz. Allah’tan şifa diliyorum. Depremde vefat eden kardeşlerimize Allah’tan rahmet diliyorum.” dedi.

Üniversite bünyesindeki hastanelerde tedavi gören depremzedelerin durumuna ilişkin de bilgi veren Ünüvar, “Yaklaşık 700 depremzede vatandaşımızı hastanede kabul ettik, onlardan şu an itibarıyla 180 civarında hastamız yatıyor. Cebeci Hastanemizde şu an 11’i yoğun bakımda olmak üzere 25 hastamız var. Diğerleri de İbni Sina Hastanemizde tedavi görüyor.” dedi.

AÜ Tıp Fakültesinin öğretim elemanlarının hem deprem bölgesinde hem Ankara’da yoğun bir gayret sarf ettiğini vurgulan Ünüvar, “Aleyna kardeşimiz enkazdan çıktıktan sonra ilk müdahalesini yapan, AÜ Tıp Fakültesinin Çocuk Bölümü’nden bölgeye giden doktorlarımızdı. Onlara da teşekkür ediyoruz.” ifadesini kullandı.

‘Hakikaten olağanüstü durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz’

Aleyna Ölmez’in sağlık durumuyla ilgili bir soru üzerine Ünüvar, “Kahramanmaraş’ta ilk tedavisini yapan doktor arkadaşımız Alptekin Bey’in de ifade ettiği gibi hakikaten 11 gün sonra böbrekleriyle ilgili ciddi bir problem olmadan çıkmış olmasını fevkalade bir durum olarak da değerlendirmek mümkün.” dedi. Ünüvar, şunları kaydetti:

“183 saat sonra enkazdan çıkarılan Ayça kardeşimiz de burada yatıyor. Onu da ziyaret ettim. Acıktın mı diye sordum, ‘acıktım’ dedi. Üşüdün mü diye sordum, ‘üşümedim çünkü salonun halısı üzerime düşmüştü’ dedi. Hakikaten olağanüstü durumlarla karşı karşıya kalabiliyoruz. Çok canımız yandı, çok vatandaşımız vefat etti, 100 binin üzerinde yaralımız var. Bize düşen o yaralılarımızın en güzel şekilde tedavi edilmesi. Sağlık teşkilatımızın her bir bireyi insan üstü çalışıyor. Arama kurtarma ekibinin sağ ya da yaralı kurtardığı her bir bireyi olağanüstü gayretle tedavi ediyorlar. Ankara Üniversitesi, hem İbni Sina hem de Cebeci hastanelerindeki doktorları, hemşireleri, sağlıkçılarıyla takip ediyor.”

Prof. Dr. Tanıl Kendirli: Tıbbi olarak mucize diyebiliriz

AÜ Tıp Fakültesi Cebeci Araştırma ve Uygulama Hastanesi Başhekimi Prof. Dr. Tanıl Kendirli de Aleyna Ölmez’in sağlık durumuna ilişkin, gazetecilere açıklama yaptı.

Aleyna Ölmez’in, Çocuk Yoğun Bakım Ünitesi’nde tedavisine başlandığını ifade eden Kendirli, “Aleyna’nın, geldiğinde yaşadığı uzun süreli bir sürece rağmen genel durumu iyi kabul edilebilecek düzeyde, bilinci açık. İletişim kurulabilen bir durumda. Onun dışında dolaşımı, solunumu ve nörolojik durumu iyi.” dedi.

Genç kızın yapılan ilk incelemesinde tam kan, biyokimya, radyolojik tetkiklerinin kabul edilebilir düzeyde ve normal olduğunu belirten Kendirli, şu bilgileri verdi:

“Bir tek el üstünde, küçük bir kırığı var gözüküyor, o da acil müdahaleyi gerektirecek düzeyde değil. Bununla birlikte travmayla ilgili bölümler, çocuk cerrahisi, ortopedi ve beyin cerrahisi de değerlendirdi. Şu anda o bölümlerin muayene olarak değerlendirmesi de normal gözüküyor. Şu anda ciddi, hayati bir tehdidi olmadığını düşünüyoruz. Saatler içerisinde çok daha iyi sonuçlar verebileceğimizi söyleyebiliriz.”

“Ekstradan bir tedavi gerektirmeyecek düzeyde crush sendromu var”

Hastaya nasıl bir tedavinin uygulandığına ilişkin soru üzerine Kendirli, “Değerlendirmelerimiz sonucu, öncelikli olarak 10 günlük süreçte alması gerektiği kadar sıvı ve besin almaması nedeniyle damardan sıvı tedavisi uyguluyoruz. Ezilme (crush) sendromu açısından değerlendiriyoruz, ilk sonuçlarımıza göre çok hafif düzeyde bu. Böbrek fonksiyonlarını ciddi düzeyde bozuyor bu crush sendromu. Şu anda Aleyna’da çok hafif düzeyde, ekstradan bir tedavi gerektirmeyecek düzeyde crush sendromu bulguları var diyebiliriz.” dedi.

“Hastanemize girdiği anda vücut ısısı 37,2 idi”

“Bu mucize gibi bir şey herhalde değil mi?” sorusuna karşılık Kendirli, “Tıbbi olarak bence de mucize diyebiliriz.” dedi.

Enkazdan sağ çıkarılan kişilerde, 10 günlük sürede beslenmemenin dışında hipotermi ve donmayla ilgili ciddi bulguların bulunduğunu dile getiren Kendirli, “Çok şükür Aleyna’da donma ve hipotermiyle ilgili ciddi bulgular yok. Hastanemize girdiği anda vücut ısısı 37,2 idi.” ifadesini kullandı.

“Yaşamak istiyor, onu net olarak görüyoruz”

“Aleyna ile konuştunuz mu?” sorusu üzerine de Kendirli, “Konuştuk. Hepimiz, yakınları da konuştu. Bir defa bilinçli, her şeyi biliyor, iletişimi çok iyi, doğru ve net cevaplar veriyor. Yaşamak istiyor, onu net olarak görüyoruz.” dedi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *