‘Türkiye ve ABD, birlikte ve yakın çalışma kararlılığında’

‘Türkiye ve ABD, birlikte ve yakın çalışma kararlılığında’

ABD ziyaretini sürdüren Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile Stratejik Mekanizma kapsamında “çok pozitif” bir görüşme yaptıklarını belirtti. Görüşme sonrası iki dışişleri bakanlığı ortak açıklama yayınladı.

Ortak açıklama yayınlandı

ABD’nin New York kentinde bir araya gelen Türk ve ABD heyetleri, Stratejik Mekanizma toplantısının ilkini gerçekleştirdi. Türkiye adına Mevlüt Çavuşoğlu liderliğindeki heyet, ABD adına Antony Blinken liderliğindeki heyet ile bir araya geldi. Toplantı sonrası iki devlet ortak açıklama yayınladı. Açıklamada, iki devletin mevcut jeopolitik sınamalar karşısında birlikte ve yakın çalışma kararlılığında olduğu vurgulandı.

Türk Dışişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan yazılı açıklamada şu ifadeler kullanıldı:

Çavuşoğlu ile ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken Arasında Yapılan Toplantıya İlişkin Ortak Açıklama

Türkiye Cumhuriyeti Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ve ABD Dışişleri Bakanı Antony J. Blinken, iki NATO Müttefiki ve ortak olan Türkiye ve ABD arasındaki güçlü işbirliğini teyiden, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması çerçevesinde 18 Mayıs günü New York’ta biraraya gelmiştir.

Türkiye ve ABD, mevcut jeopolitik sınamalar karşısında birlikte ve yakın çalışma kararlılığındadır. Dışişleri Bakanı Çavuşoğlu ve Dışişleri Bakanı Blinken, Türkiye-ABD Stratejik Mekanizması kapsamında öngörüldüğü üzere, ikili işbirliğini açık ve yapıcı diyalog yoluyla geliştirmeyi hedeflemektedir.

Bakanlar, savunma konuları, terörle mücadele, enerji ve gıda güvenliği, iklim değişikliyle mücadele alanlarında işbirliğinin artırılması ve ticari bağların güçlendirilmesine yönelik yöntemleri ve somut adımları ele alırken; bölgesel konularda istişarelerin yoğunlaştırılması hususunda mutabık kalmışlardır.

Bakanlar ayrıca, Rusya’nın kabul edilemez savaşına karşı Ukrayna’nın egemenliği ve toprak bütünlüğüne güçlü desteklerini teyit etmişlerdir. Bu çerçevede, Türkiye ve ABD savaşın sona erdirilmesini teminen bir çözüm bulunmasına yönelik desteklerini yinelemişlerdir.”

ABD Dışişleri Bakanlığı açıklaması

ABD tarafından yayınlanan yazılı açıklamada da şu ifadeler kullanıldı:

The following is the text of a joint statement released by the Governments of the United States and Turkey.

U.S. Secretary of State Antony J. Blinken and Turkish Foreign Minister Cavusoglu met in New York on May 18 within the framework of the U.S.-Turkey Strategic Mechanism to reaffirm their strong cooperation as partners and NATO Allies.

The United States and Turkey are committed to working closely together to face current geopolitical challenges.  Secretary Blinken and Foreign Minister Cavusoglu intend to deepen bilateral cooperation through constructive and open dialogue as envisioned by the U.S. Turkey Strategic Mechanism.

They discussed ways and assessed concrete steps to enhance their cooperation on defense issues, counterterrorism, energy and food security, combatting climate change and boosting trade ties, while agreeing to intensify consultations on a range of regional issues.

They also reiterated their support for Ukraine’s sovereignty and territorial integrity against Russia’s unacceptable war.  Within this framework, the United States and Turkey reaffirmed their support to find a solution to end the war.”

Görüşme öncesi açıklamalar

Toplantı öncesi Blinken ve Çavuşoğlu kısa açıklamalar yaptılar. ABD Dışişleri Bakanlığı sitesinde, konuşmalara ilişkin aşağıdaki özet yayınlandı:

SECRETARY BLINKEN:  Hello.  Good afternoon, everyone.  Very good to be here with my friend, the Turkish prime minister[1].  Mevlüt and I were just together at the NATO Ministerial.  I’m looking forward to pursuing that conversation.  Today we had Finland and Sweden submit their applications, and this of course is a process, and we will work through that process as Allies and as partners.

We have a lot on our common agenda, including, of course, Russia’s ongoing aggression against Ukraine. The United States, Turkey, all of our allies have been resolute in support of Ukraine, and we want to see this Russian aggression come to an end.  I’m grateful for the solidarity that we’ve shown, that Turkey has shown in that effort.

There are many other challenges that we’re the dealing with together and maybe some opportunities, including the South Caucasus.  We’ll have an opportunity to talk about that.  And we want to talk about continuing to strengthen and build on our economic relationship and partnership.  Actually, we’ve reached record levels of trade here despite COVID, despite other challenges.  We want to build on that.

Finally, we’re both here because we feel acutely the challenge of food insecurity, a challenge that has been with us for some time.  Again, COVID, climate contributed, but also conflict, including, again, Russia’s aggression against Ukraine.  So we’re going to spend some time both together and then with our colleagues talking about the steps that we can take in the near term to help alleviate food insecurity as well as some of the more medium-term and longer-term steps to build a stronger system.

With that, Mevlüt, good to see you.

FOREIGN MINISTER ÇAVUŞOĞLU:  Thank you.  Thank you, Tony.  Very good to see you, too, after our pull-aside in Berlin on the occasion of NATO informal ministerial.  And always a pleasure to discuss bilateral relations and regional and global issues with you directly.  Therefore, I’m very happy that we are going to convene the first Strategic Mechanism Ministerial today as well.

SECRETARY BLINKEN:  That’s right.

FOREIGN MINISTER ÇAVUŞOĞLU:  Of course, we will focus on our bilateral relationships, and we are aiming to overcome the differences through dialogue and diplomacy.  And there are areas that we need to also pay attention or focus to further deepen our bilateral relations and cooperation.

And you mentioned trade.  Yes, we aim to reach $100 million trade volume, and the increase in 2021 despite the pandemic actually made us more hopeful to reach that target.  And the developments and Russian aggression in Ukraine showed once again that as allies and friends, Turkey and the U.S. should have better cooperation.  This is the expectation of not only our nation, but also the friends and allies in our region and beyond.

And two new challenges that we are facing today – actually, ongoing one, the migration, and the food security.  And I’m very grateful to you to organize a session here in New York on food security, and also we will be addressing tomorrow at the global refugee review.

Yes, we see the threat in our region, and that’s the reason we see that Finland and Sweden want to be NATO member, new member.  You know, Tony, Turkey has been supporting the “Open Door” policy of NATO even before this war.  But with regards to these possible candidates – or already candidate countries – we have also legitimate security concerns that they had been supporting terrorist organizations.  And there are also export restrictions on defense products.

So we already express our concerns.  And I had a candid and direct talk with two colleagues, Ann and Pekka, in Berlin.  So what I am trying to say, we understand their security concerns, but Turkey’s security concerns should be also met.  And this is also one of – one issue that we should continue discussing with friends and allies, including United States.

So looking forward have a result-oriented and fruitful discussion today with you.

SECRETARY BLINKEN:  Thanks, Mevlüt.  (Inaudible.)

[1] foreign minister

***

Görüşme sonrası Türk gazetecilerle toplantı

Çavuşoğlu, Birleşmiş Milletler Genel Merkezinde ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ile görüşmesinin ardından Türk gazetecilerle bir araya geldi. Türkiye ve ABD arasındaki stratejik mekanizmanın var olan sorunları çözmeye yönelik olduğunu savunan Çavuşoğlu, şöyle konuştu:

“Özellikle (bu mekanizma) Biden ile Cumhurbaşkanımız Erdoğan’ın Roma’da yaptığı ikili görüşmede kararlaştırıldı ve amaç ne, aramızda anlaşmazlıklar var, sorunlar var, bu sorunları çözelim. Bunların bir kısmını biraz önce söyledim, özellikle iki tanesini vurguladım. Diğer taraftan ikili ilişkileri, ekonomik ilişkileri nasıl daha ileri götürebiliriz, ayrıca bugün farklı alanlardaki NATO içinde ve ötesinde olan işbirliğini yeni alanlarda nasıl geliştirebiliriz. Yani sadece işbirliğini geliştirmeye değil sorunların çözülmesine de odaklanacağız bu mekanizma çerçevesinde. Bu anlamda da son derece pozitif bir görüşme gerçekleştiğini size söyleyebilirim. Tabii bu ilk toplantı bakanlar düzeyinde.”

‘ABD sözlerinde durmadı’

İlerde liderler düzeyinde toplantılar da olacağını söyleyen Çavuşoğlu, bu mekanizmanın sonuç odaklı olmasını istediklerini vurguladı. Daha önceki yol haritaları ve Suriye’nin kuzey doğusunda o zamanki Başkan Yardımcısı Mike Pence’in ve Dışişleri Bakanı Mike Pompeo’nun gelişiyle üzerinde mutabık kalınan ortak açıklamanın uygulanmasında ABD’den kaynaklanan problemler olduğunu, uygulanmadığını ve sözlerinde durmadıklarını hatırlatan Çavuşoğlu, “Bu mekanizmanın sonuç odaklı olmasını istiyoruz.” dedi.

ABD ile Türkiye arasındaki F-16 satışı konusundaki görüşmeleri de değerlendiren Çavuşoğlu, şunları söyledi: “(ABD) Dışişleri Bakanlığının Kongre’den gelen bir mektuba verdiği cevabi bir mektup önemli. F-16’ların Türkiye’ye verilmesinin sadece Türkiye için değil, bir müttefik olarak NATO için de ABD için de önemli olduğunu vurguluyor, kısaca söylemek istediği bu. Şu an da teknik düzeyde askerler arasındaki görüşme de son derece olumlu seyrediyor. Tabii ki Kongre üzerinde de çalışılması gerekiyor. Şu ana kadar Kongre’den gelen mesajların genel ekseriyeti de olumlu. Büyükelçiliğimiz de yoğun temas halindeler. En son gelen parlamenter heyet de çok sayıda görüşme gerçekleştirdi ve bunun üzerinde hem Amerikan yönetiminin hem de bizim Kongre üzerinde bu pozitif yaklaşımı devam ettirmek ya da daha da pozitif hala gelmesi için çalışmaları devam ettirmemiz lazım.”

İsveç ve Finlandiya’nın NATO üyelikleri konusu sorulan Çavuşoğlu, şunları söyledi: “Müttefiklerin ya da aday olmak isteyen ülkelerin bizi hedef alan terör örgütlerine destek vermesi kabul edilemez. Bu sadece siyasi destek de değil. Örneğin İsveç silah da temin ediyor. Neymiş efendim, DEAŞ ile mücadele için bunları veriyorlarmış. Peki bu verdiğiniz silahlarla bize saldırıyorlar. Güvenlik görevlilerimiz, askerimiz, sivil insanlarımız şehit oluyor. Bu silahlarla yapıyorlar. Diğer taraftan tabii ki müttefik olmak isteyen ülkenin ya da müttefiklerin başka bir müttefike karşı savunma ürünleriyle ilgili kısıtlama getirmesi de kabul edilemez. Bu ancak düşman gördüğün bir ülkeye karşı alınacak bir tedbirdir. Şimdi gerekçesi ne, yine bizim PKK ile yaptığımız mücadele. Yani PKK’yı kendilerine daha yakın görüyorlar. Şimdi bu kabul edilebilecek bir şey mi? Diğer taraftan diyelim ki üye oldu, üye olduktan sonra şimdi üye oluncaya kadar Türkiye’nin güvenlik endişelerini karşılayalım ondan sonrasına bakarız yaklaşımı olabilir. Dolayısıyla biz şundan da emin olmak istiyoruz. Gerek şu andaki müttefiklerimizin gerek NATO üyesi olmak isteyen ülkelerin olası bir üyelikten sonra da aynı tutumu sergilemesi gerekiyor. Bunların garantisi olması lazım.”

‘Biz Amerika’dan niye garanti isteyelim?’

Türkiye’nin meşru endişelerini herkesin kabul ettiğini savunan Çavuşoğlu, bunu sözde değil uygulamada görmek istediklerini ve bunun sadece İsveç ve Finlandiya için değil diğer müttefikler için de geçerli bir şart olduğunu söyledi. Bu güvenlik garantilerinin ABD’den istenip istenmediği sorusuna ise Çavuşoğlu şu yanıtı verdi: “Biz Amerika’dan niye garanti isteyelim? Amerika’dan istediğimiz şu, sen de müttefiksin, biraz önce bahsettiğimiz ürünler dahil, CAATSA yaptırımları dahil, bunların artık tersine çevrilmesi gerekiyor. Amerika’nın kendisinin de PKK ile YPG’ye Suriye’de desteği kesmesi lazım. DEAŞ ile mücadele kisvesine kimse inanmıyor. Biz de inanmıyoruz, toplum da inanmıyor. Kendileri de biliyorlar zaten.Yani bunların Suriye’yi bölme ajandasına destek verilmemesi gerekiyor.”

Çavuşoğlu, NATO Genel Sekreteri’nin de bu yönde bir çabası olduğunu ve müttefikler arasında böyle yaptırımlar olmaması gerektiğini söylediğini aktardı. ABD Dışişleri Bakanı Blinken’ın ikili görüşmede, “Türkiye’nin güvenlik endişelerinin giderilmesi için gerekli mesajları vereceklerini” söylediğini belirten Çavuşoğlu, bunu Berlin’de ve daha sonra da birçok müttefikten duyduklarını kaydetti.

Türkiye ile işbirliği yapmanın öneminin gerek küresel barış için gerekse önce Kovid-19 ve sonrasında Ukrayna’daki savaş sebebiyle özellikle gıda güvenliği konusunda herkes tarafından görüldüğünü söyleyen Çavuşoğlu, “Bunu ABD’de görüyor, yanı başımızdaki Avrupa Birliği ülkeleri de görüyor.” dedi.

“ABD ile ilişkiler, İsrail ile normalleşmeye indirgenemez”

Türkiye’nin İsrail ile ilişkilerinin ‘normalleşmesinin’ Amerikan Yahudi toplumuna pozitif etkisinin olduğunu savunan Çavuşoğlu, ABD ile ilişkilerin ise sadece buna indirgenmesinin, İsrail ile ‘normalleşmeye’ bağlanmasının doğru olmadığını söyledi.

Yunanistan ve Kıbrıs konusuna ilişkin ise Çavuşoğlu, “Tüm dünya biliyor, kim nerede alkışlanırsa alkışlansın (Yunanistan Başbakanı Kiryakos Miçotakis’in ABD Kongresinde alkışlanması) BM de çok iyi biliyor, bugüne kadar 55 yıldır, tüm planları, tüm çözüm önerilerini reddeden Rum tarafı oldu. Bu bir gerçeği değiştirmez. Annan planını kimin reddettiği herkes tarafından biliniyor. Crans Montana’da masayı kimin devirdiğini herkes biliyor. O yüzden kimin nerede alkışlandığı önemli değil. Amerikan Kongresinde konuşan herkes ayakta alkışlanıyor. Biz NATO ile birlikte gittiğimiz zaman da gördük. Bu bir gelenektir, olabilir, bundan da gocunacak bir şeyimiz yok.” değerlendirmesinde bulundu.

Çavuşoğlu görüşmede Blinken’a Kıbrıs konusunda ve Yunanistan ve Türkiye politikalarında ABD’nin önceden denge gözettiğini ama son zamanlarda bu dengeyi kaybettiğini, bu dengeyi korumaları gerektiğini söylediğini, Blinken’ın da kendisine bu dengeyi koruyacakları cevabı verdiğini ifade etti.

Biden yönetimini samimi bulup bulunmadığı sorulan Çavuşoğlu, “Ben kimsenin samimiyet testini yapmam ama sözlerinde durmadıklarında da açıkça söyleriz. Dolayısıyla onu samimi buluyoruz, bunu bulmuyoruz demek doğru değil. Bir süreç başlattık. Stratejik mekanizma teklifi de Biden’dan geldi. Herhalde samimi ki bu teklifi yaptı ama samimiyeti ne zaman göreceğiz, uygulamada göreceğiz.” dedi.

Halkbank davası konusunun ise tamamen siyasi motifli bir dava olduğunu belirten Çavuşoğlu, “FETÖ’nün getirip verdiği sözde belgelerle, yönlendirmesiyle burada başlayan bir dava olduğunu” ifade etti. Çavuşoğlu, Halkbank’ın bir devlet kurumu olduğunu, yargı bağışıklığının bulunduğu ve bu konudaki beklentilerini de görüşmede dile getirdiğini kaydetti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *