‘Dünyada pek çok ham madde hoyratça tüketiliyor’

‘Dünyada pek çok ham madde hoyratça tüketiliyor’

Prof. Dr. Muzaffer Şeker, kapitalist sistem içinde ciddi bir rekabet yaşandığını, doğal kaynaklar üzerinden seri üretimlerin artırılması, maliyetlerin düşürülmesi hedeflenirken, çevreye umursamaz şekilde davranıldığını belirtti, bunun faturasını gelecek nesillerin ödeyeceğini kaydetti.

Türkiye Bilimler Akademisi (TÜBA) Başkanı Prof. Dr. Muzaffer Şeker, doğal kaynakların bozulması, iklim değişiklikleri gibi sorunların bir süredir gündemde olduğunu, akademisyenlerin bu konulara dikkati çektiğini ifade etti.

Şeker, Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Paris İklim Anlaşmasını imzalamasının ardından Çevre Bakanlığının İklim Şurası yapmasının değerli olduğunu söyledi. “Gelecekte ülkemizin daha müreffeh bir düzeyde, rekabetini de uluslararası alanda engellemeyecek yeni teknolojilere imza atarak, toplumun refah düzeyini artırdığı, bilinçli topluma doğru gitmek için İklim Şurası birçok başlıkta toplanmış oldu” diyen Şeker, bilim ve teknoloji komisyonu ve yuvarlak masa toplantısında 2050’ye kadar neler yapılması gerektiği, dünyanın neleri talep ettiği, neleri karşılayabildiği konularını ele aldıklarını anlattı.

Komisyon dokümanlarının Sanayi ve Teknoloji Bakan Yardımcısı Mehmet Fatih Kacır’ın başkanlığında son halinin verildiğini belirten Şeker, “Türkiye’de bilim insanlarının çalışmaları ile iklim konusu gündemde olacak. Başka dünya yok. Dünyamızın yaşanabilir olması hepimiz ve gelecek kuşaklar için çok önemli. Hepimiz refah düzeyimizin artmasını istiyoruz ama bunun için daha sağlıklı yöntemler kurgulamamız gerekiyor. Bu konuda alternatifler var. Daha az zararlı, maliyetli alanlara yatırım yapmak gerekiyor. Bu da Ar-Ge ve bilimsel çalışmaların düzenlenmesi demek. İnsan gücünün de daha nitelikli hale gelmesi bir gereklilik. Yetkinlik ve yeterlilik üzerine beşeri sermayemizin güçlendirilmesi gerekiyor. Bu konuları konuştuk toplantıda ele aldık.” dedi.

Prof. Dr. Şeker, komisyonda yapay zekadan alternatif enerjilere, enerjiyi depolamadan ve kullanımına, israfı önleme ile toplumun bilinçlendirilmesinin yanı sıra kaynağın en verimli şekilde kullanılmasının ele alındığını söyledi.

“Dünyada enerjiyi sağladığımız pek çok ham maddeyi, başta su kaynakları ve biyokimya olmak üzere pek çok şeyi çok hoyratça tüketiyoruz. Toplumsal bakışla, paylaşarak ve danışarak bencil olmadan bunların israfını önleyebiliriz.” vurgusunda bulunan Şeker, şehir hayatının kentsel dönüşümün insanı biraz değiştirdiğini, insanoğlunun enerjiyi fazla kullanan bir varlığa dönüştüğünü ifade etti.

Prof. Dr. Şeker, sözlerini şöyle sürdürdü: “Toplumun kültürel olarak değişimi, enerji maliyeti ve israfını artmış oluyor. Kendimize gelip, insanı değerlerimizle beraber herkesin birbirine saygı gösterdiği, dayanışma içinde olduğu bir ortamda yaşamamız gerekiyor. Bu da ancak elektriklerimiz kesilmeden, suyumuz tükenmeden bilinçli bir toplumla mümkün.”

TÜBA’dan orman yangınlarına yönelik multidisipliner ilk eser

Prof. Dr. Şeker, TÜBA’nın zengin akademik personel ve akademik kaynağı olduğunu, üyeleri ve çalışma gruplarında değerlendirdikleri üye olmayan konusunda yetkin kişileri bir araya getirerek eser çıkardıklarını söyledi.

Türkiye’de iklim değişikliği meydana gelen müsilaj ve orman yangınlarına ilişkin iki eser çıkardıklarını anlatan Şeker, “Marmara’da müsilajın nedenleri ve çözüm yollarını arkadaşlarımız çalışarak, literatüre kitabı kazandırdı. Cumhurbaşkanımızın kurmuş olduğu müsilaj üst düzey bilim kurulu tarafından da eser değerlendirildi.” dedi.

Prof. Dr. Taşkın Kavzaoğlu’nun editörlüğünde iki ay önce dünyadaki geçmiş ve son dönemde çıkan orman yangınları, yapay zeka ile yangınların önlenebilmesine ilişkin pek çok makaleye bir araya getirdikleri “orman yangınları”na yönelik eseri yayınladıklarını belirten Şeker, “Orman Genel Müdürlüğü ile de çalıştık. Bu eser alanda orman yangınları üzerine multidisipliner çalışan ilk eser oldu. Ekonomistten malzemeciye, çevre mühendisinden orman mühendisine kadar pek çok kişinin katkıda bulunduğu bir çalışma.” değerlendirmesinde bulundu.

TÜBA’nın politika yapıcılara ve uygulayıcılara sistem içerisinde önerileri ve uyarıları yapma gibi bir görevleri olduğunu belirten Şeker, cumhurbaşkanlığına, bakanlıklara ve üniversitelere önemli konularda raporlamalar yaptıklarını da sözlerine ekledi.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *