Diyanet, deniz ürünlerine ilişkin ‘fetva’sına açıklık getirdi!

Diyanet, deniz ürünlerine ilişkin ‘fetva’sına açıklık getirdi!

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı, “Kur’an ve sünnette yenilmeyecek olan hayvanlarla ilgili bir liste verilme yönüne gidilmemiş, domuz gibi ismi belirtilerek yasaklananların yanında diğer hayvanlar için ilke ve ölçüler konulmakla yetinilmiştir.” dedi, Kur’an’da ‘deniz avlarının helal kılındığını’ hatırlattı.

Diyanet’in tepki çeken ‘deniz ürünleri fetvası’

Diyanet İşleri Başkanlığı, “Yengeç, kalamar, ıstakoz, karides, midye, kurbağa vb. gibi deniz ürünleri yenilebilir mi?” sorusuna verdiği yanıtta, ”Ancak aslen suda yaşayan fakat karada yaşayabilme özelliğine de sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenilen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartı ile helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır” demişti.

Diyanet’ten yapılan açıklamada şöyle denilmişti:

”Kur’an-ı Kerim’de, denizden elde edilecek yiyeceklerin helal olduğu bildirildi. (Mâide, 5/96; Fâtır, 35/12). Hz. Peygamber de (s.a.s.),

Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.” (Ebû Dâvud, Tahâret 41) buyurdu. Hanefi mezhebi, zikredilen naslarda helal olduğu belirtilen “deniz hayvanları” ifadesi ile balık türünün kastedildiği, dolayısıyla balık sınıfına girmeyecek midye, karides, kalamar, yengeç, ıstakoz gibi deniz hayvanlarının helal olmadığı görüşünü benimsemiştir (Kâsânî, Bedâi’, V, 35).

Şafii mezhebinde, konu ile ilgili şöyle bir ayrım yapılmıştır: Deniz canlıları sadece suda yaşayabiliyor veya sudan çıktığında boğazlanmış hayvan gibi kısa sürede ölüyorsa, şekline ve de ölüm durumuna bakılmaksızın yenmesi helaldir.

Ancak aslen suda yaşayan fakat karada yaşayabilme özelliğine de sahip olan hayvanlara gelince bunlardan eti yenilen kara hayvanlarına benzeyenlerin yenmesi, boğazlanması şartı ile helal, eti yenmeyenlere benzeyenlerin yenmesi ise haramdır. Buna göre kurbağa, yengeç, kaplumbağa veya su yılanının yenmesi helal değildir (Remlî Nihayetu’l-Muhtac, VIII, 113,150-152.)”

Diyanet’ten ikinci açıklama: Konu çarpıtılıyor

Bu açıklamanın ardından başlayan tartışmalar üzerine, Diyanet İşleri Başkanlığından ‘kabuklu deniz ürünlerinin haram olmasına’ ilişkin yeni bir açıklama yapılarak, ‘Deniz ürünleriyle ilgili görüşün bazı sosyal medya kullanıcıları ve medya organlarınca çarpıtıldığı’ öne sürüldü. Açıklamada, fetvanın ‘yeni bir fetva olmadığı’ belirtilerek şu ifadeler kullanıldı:

“Din İşleri Yüksek Kurulumuzun deniz ürünleri ile ilgili görüşü, bazı sosyal medya kullanıcıları ve medya organlarınca çarpıtılarak yeni bir görüş gibi gündeme getirilmiştir.

Kurulumuz, geçmiş yıllarda vatandaşlarımız tarafından bazı deniz ürünleri ile ilgili sorulan bir soruya, mezheplerin görüşlerini dikkate alarak, klasik fıkıh kitaplarında da yer alan bilgileri aktararak bir cevap vermiştir. Söz konusu cevap, kurulumuzca verilen yeni bir fetva değildir.”

Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Haçkalı’dan açıklama

Tartışmaların devam etmesi üzerine Din İşleri Yüksek Kurulu Başkanı Abdurrahman Haçkalı da bir açıklama yayımladı. Din İşleri Yüksek Kurulunun deniz ürünleriyle ilgili görüşüne yönelik bazı medya kuruluşlarında yer alan haberlere ilişkin AA muhabirine yaptığı açıklamada Haçkalı, Allah’ın insanı dünyada başıboş bırakmadığını, ona doğru yolu gösteren hidayet rehberi kitaplar ve yaşantılarıyla örnek olan peygamberler gönderdiğini belirterek sözlerine başladı.

Allah’ın İslam ile insana öğrettiği esaslardan birinin de insanın, dünyevi veya uhrevi açıdan faydalı olan şeylere yönelmesi ve zararlı olan şeylerden de kaçınması olduğunu aktaran Haçkalı, bu nedenle İslam dininin insana maddi veya manevi yönden zarar verecek olan şeyleri yasakladığını ve faydalı olanları da helal kıldığını kaydetti.

Haçkalı, bu bağlamda yiyecek ve içeceklerin prensip olarak helal olduğu belirtilirken, az bir miktarının yasaklanmasının insanın beden ve ruh sağlığının korunması amacına yönelik olduğuna işaret ederek, Kur’an-ı Kerim’de Bakara ve Maide surelerinde insanın yiyeceklerinin kendi nezahet ve mükerrem bir varlık olma durumuna uygun olarak temiz ve nezih yiyecekler olabileceğinin ifade edildiğine dikkati çekti.

‘Kur’an’da deniz avlarının helal kılındığı ifade edilmiştir’

Yeryüzündeki nimetleri insanın istifadesine sunan Allah’ın yiyecek olarak haram kılınan hayvanlarla ilgili Kur’an-ı Kerim’deki hükümlerini paylaşan Haçkalı, şunları kaydetti: “Bakara Suresi’nin 173. ayetinde ‘Allah size murdar eti (leş), kanı, domuz etini ve Allah’tan başkası adına kesilmiş olanı haram kıldı.’ deniliyor. Bunun yanında En’am Suresi 145. ayet-i kerimede de aynı şeyler niteliklerine atıfta bulunularak sayılmıştır. Bunların yanında Kur’an-ı Kerim’de deniz avlarının helal kılındığı ayrıca ifade edilmiştir, ‘Size ve yolculara geçimlik olmak üzere deniz avı ve yiyeceği helal kılındı.’

Kur’an-ı Kerim’de, Hazreti Muhammed’in helal ve haramları açıklama-bildirme hususundaki göreviyle ilgili olarak A’raf Suresinin 157. ayetinde şöyle bir ifade kullanılmıştır: Peygamber onlara iyiliği emreder ve onları kötülükten sakındırır, yine onlara temiz olan şeyleri helal ve pis olan şeyleri de haram kılar.”

Resulullah’ın (sav) sözleri

Haçkalı, Hazreti Muhammed’in yenmesi helal ve haram olan hayvanlarla ilgili açıklamalarının bulunduğunu anımsatarak, şu ifadeleri kullandı: “Yapılan bir rivayette şunlar ifade edilmektedir: ‘Resulullah sallallahu aleyhivesellem, azı dişi bulunan yırtıcı hayvanların ve pençesiyle avlanan yırtıcı kuşların etlerinin yenmesini yasaklamıştır.’ Bunun yanında pis ve iğrenç olmaları nedeniyle bazı hayvanların yenmesini yasakladığı da bilinmektedir. Hazreti Muhammed, deniz ürünleriyle ilgili olarak ise ‘Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.’ buyurmuştur.”

İslam alimlerinin Kur’an ve hadislerde belirtilen hüküm ve ilkeler ışığında hangi hayvanların etinin helal veya haram olduğunu belirlemeye çalıştıklarını anlatan Haçkalı, kara ve deniz hayvanları hakkında gerek Kur’an-ı Kerim gerekse hadis-i şeriflerde bazıları dışındaki diğer bütün türlerin isim olarak zikredilmemesi dolayısıyla farklı hükümlerin ortaya çıktığını vurguladı.

Midye, Kalamar, Karides, Istakoz gibi deniz ürünleri

Bütün alimlere göre balık türlerinin helal olduğunu ve Hanefi alimler tarafından balık dışındaki ürünlerin helal kabul edilmediğini bildiren Haçkalı, diğer mezheplerin konuya ilişkin görüşleriyle ilgili şunları paylaştı: “Maliki, Şafii ve Hanbeli alimleri ise Maide Suresi’nin 96. ayetindeki ‘deniz avı’ ifadesinin kapsamlı oluşunu ve Hazreti Peygamber’in ‘Denizin suyu temiz, ölüsü helaldir.’ ifadesine dayanarak, deniz ürünlerinin yenilmesi hususunda oldukça geniş bir yaklaşım ortaya koymuşlardır. Maliki ve Hanbeli alimlere göre, deniz hayvanları prensip olarak helaldir. Ancak timsah gibi yırtıcı hayvanlar helal değildir. Şafii mezhebinde ise aslen suda yaşadığı halde karada da yaşayabilen kurbağa, yengeç, kaplumbağa ve su yılanı gibi hayvanlar habis ve zararlı oldukları için helal değildir. Bunların dışında kalan midye, kalamar, ıstakoz, karides gibi deniz ürünlerinin yenmesi ise helaldir.

Haçkalı, “Görüldüğü gibi Kur’an ve sünnette yenilmeyecek olan hayvanlar ile ilgili bir liste verilme yönüne gidilmemiş, domuz gibi ismi belirtilerek yasaklananların yanında diğer hayvanlar için ilke ve ölçüler konulmakla yetinilmiştir. Bu nedenle yenmesinin haram olduğu hususunda ittifak edilen hayvanlar oldukça sınırlıdır. Ayrıca sağlığa zararlı maddelerin tüketilmemesi İslam’ın genel ilkelerinden kabul edilmiştir. Bunun dışında, hakkında açık hüküm bulunmayan maddelerin hükmü hususunda alimler, yukarıda verildiği gibi, ihtilaf etmişlerdir. Aslında bu tür ihtilaflar meselelerin daha iyi anlaşılmasına katkı sunduğu gibi mükellefler için uygulamada kolaylık da sağlamaktadır. Bu bağlamda alimlerin çoğuna göre, belirtilen şekliyle, deniz ürünlerinin üretimi ve tüketiminin helal olduğu söylenebilir.”

Haçkalı, bu açıklamaların son günlerde bazı medya kuruluşlarında yer alan “bazı deniz ürünlerinin haram olduğu” yönünde fetva verildiği haberler üzerine yapıldığını belirterek, şöyle devam etti: “Diyanet İşleri Başkanlığımızın, bu ürünlerin haram olduğuna dair bir kararı bulunmamaktadır. Örneğin Diyanet İşleri Başkanlığı Din İşleri Yüksek Kurulunun yayımlamış olduğu ‘Fetvalar’ adlı eserde, haram olduğu hususunda ittifak bulunan yiyecekler sayılmış olup, bunlar arasında deniz ürünleri sayılmamıştır. Tartışmaya konu olan kısa fetvada ise sadece mezheplerin görüşlerine atıfta bulunulmuştur. Dolayısıyla Diyanet işleri Başkanlığının bu husustaki tutumu öteden beri yukarıda yayınladığımız açıklamada olduğu gibidir.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *