CHP ve İYİ Partinin muhtemel cumhurbaşkanı adayları

CHP ve İYİ Partinin muhtemel cumhurbaşkanı adayları

Sistem içi bu iki partinin hangi adaylarla yarışa girebileceğini, kamuoyunda bilinen isimler üzerinden yorumlayan Yeni Şafak yazarı Acet, Baba filminden bir cümle paylaşarak, “reddedemeyecekleri bir teklif gelirse işler değişir mi?” diye sordu.

Seçimlere iki yıl süre olmasına karşın, muhalefet cephesinde de cumhurbaşkanı adaylığı sorusunun oldukça gündemde olduğunu belirten Yeni Şafak yazarı Mehmet Acet, bunun nedeninin “adayın kim olacağının, karar verici pozisyonda olanlar dâhil, kimse tarafından hâlâ bilinmiyor olması”na bağladı.

Bu durumu, “çok aktörlü/çok faktörlü bir süreç” olarak adlandıran Acet, CHP’li İmamoğlu ve Yavaş isimlerinin adaylıktan uzak olduğunu, buna mukabil Meral Akşener’in cumhurbaşkanlığı konusunda istekli olduğunu öne sürdü.

Acet şöyle diyor yazısında: 

CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu’nun Ekrem İmamoğlu ve Mansur Yavaş’ın adaylığına olumsuz baktığına dair mayıs ayı başında, bu köşede birkaç yazıyla gündeme getirdiğimiz kulis bilgisi artık alenileşmiş durumda.

Kemal Bey, bu konuda ortak bir tanıdığımıza “İmamoğlu ya da Yavaş aday olursa belediyeyi kaybederiz (Belediye meclisinde çoğunluk AK Parti’de olduğu için). 2018’de Eskişehir Belediye Başkanı Yılmaz Büyükerşen ismi gündeme geldiğinde aynı gerekçeyle adaylığı mümkün olmamıştı” şeklinde ifadeler kullanarak bu iki

ismin öne çıkmasına soğuk baktığını ifade etmiş, ben de bu bilgiyi burada paylaşmıştım.

Kılıçdaroğlu devamında, cesaretini toplayıp bu görüşünü aleni hâle getirdi.

Birkaç gün önce Habertürk yayınında, “Büyükşehir belediye başkanları bir dönem daha devam etmeli. Başarılarının sürekli olmasını isteriz. Elbette daha iyi yerlere gelebilirler, daha güzel yerlere gelebilirler. Burada hiçbir tereddüdümüz yok bizim” şeklinde beyanatta bulundu.

Benim bu konuyu yeniden yazı konusu etmemin sebebi ise, benzer bir yaklaşımı yine bir kulis bilgisi olarak İYİ Parti içinden de almış olmam.

Genel Başkan Meral Akşener’in yakın kurmaylarından biri ile bu meseleyi konuştuğumda fark ettim ki, İmamoğlu ve Yavaş’ın adaylığına aynı gerekçelerle İYİ Parti yönetimi de olumsuz bakıyor.

Söylenen şu: “Biz belediyeleri kaybetmek istemiyoruz. Onları tercih ettiğimiz andan itibaren belediyeleri vermiş oluyoruz. Seçmen buna tepki gösterir mi? Evet, gösterir. Dolayısıyla onları (Yavaş ve İmamoğlu) yerlerinde tutacağız.”

İYİ Parti içinden aldığım bu nabzı şimdi buraya bu şekilde bırakmış olayım.

Bir süre sonra Kılıçdaroğlu’nun yaptığı gibi Meral Hanım da belki bu konudaki değerlendirmelerini daha açıktan yapma kararı alabilir.

GERÇEK KARAR VERİCİLER KİMLER OLACAK?

Peki, gerek CHP, gerek İYİ Parti yönetiminin Yavaş yahut İmamoğlu’nun adaylığına soğuk bakıyor olmaları, bu iki ismin adaylığını tümden gündemden düşürmüş olabilir mi?

Sanmıyorum.

Bana kalırsa son ana kadar her iki ismin de adaylığı gündemden düşmeyecek.

Ancak bu böyle diye, onların işlerinin kolay olacağı da düşünülmesin.

Sonuçta, Millet İttifakının en büyük iki paydaş partisinin genel başkanlarının, bu konuda ortak bir eğilim içinde oldukları anlaşılıyor.

İYİ Partililer, doğal olarak kendi genel başkanlarını muhalefetin ortak adayı olarak görmek istiyorlar.

Kılıçdaroğlu’nun yakın kurmayları da aynısını kendi liderlerine yakıştırıyorlar.

Meral Hanım’ın aday olmayı çok istediği, siyaseti sırf bu hedefe odaklı şekilde yürüttüğü her hâlinden belli oluyor.

Kılıçdaroğlu ise, kafasındaki tereddütleri gidermiş gibi duruyor, ortaklarının kabul etmesi halinde, adaylığını ilan edecekmiş gibi bir görüntü veriyor.

Ama bende, kendisinin aday olmaya gerçekten karar verdiği kanaati hâlâ oluşmuş değil.

Bana kalırsa, CHP’li olmayan ‘sağdan bir aday’ çıkarma düşüncesi Kılıçdaroğlu’nun zihnini ciddi şekilde meşgul ediyor.

Tayyip Erdoğan’ın karşısında muhalefetin adayının kim olacağıyla ilgili kararın parti liderlerine bırakılamayacak kadar ciddi bir karar olduğunu düşünen iç/dış çevreler olduğu bilinmeyen bir şey değil.

O çevrelerden Baba/Godfather filminde Vito Carleone’nin dediği gibi, “reddedemeyecekleri bir teklif” gelirse işler değişir mi?

Hani şu Hatay Belediye Başkanı bir ‘espri’ yapmıştı ya.

“Ulusal ve uluslararası karar vericilerin işaret edeceği bir insanı aday yapacaklar” diye.

Bu espri, o masadan nihai karar çıkana kadar, hiç unutulmayacak.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *