Ezber Tekrarı

Ezber Tekrarı

İster işit, ister arkanı dön git: Allah söz verdi, o sözünde durur. Sana verdiği sürenin dolmasını bekliyor. Olanların tümünden haberdar. Kendi yaptığına kendin de şahit oluyorsun.

Hüseyin Alan

Ne bitmez eziklik kompleksi, içinden çıkılmaz ne çukurmuş öyle: oksijensizlik beyin fonksiyonlarını felç etmiş.

Kalp düşünmeyi ve tasdiki terk etmiş, gözler Batı merkezli gör denenlere, kulaklar duy denenlere ayarlanmış. Dil gavurun sözünü döndürüyor.

Aklı imandan bağımsız, imanı vazifesiz ve sorumsuz..

Amcam teyzem ‘özgürlük’ taraftarı, insan merkezli ‘evren’ heveslisi. ‘Hak’ peşinde. ‘Söz’ sahibi olmak istiyor.

Hani insan ya, aklı var, iradeye sahip. Düşünebiliyor. Bilim üretiyor. İnsan merkezli bir dünyada yaşamak, özgür olmak, haz almak istiyor.

Doğal olarak hak ve yetkilerini kendi belirlemek istiyor. ‘İyi-kötü, hak-batıl, doğru-yanlış, güzel-çirkin’ nedir kendi tayin edecek.

Alacağı var, tahsil etmek istiyor. Hakkı yenmiş, iade istiyor.

Kimden? Devletten, kapitalistten, ileri gelenlerden, düzen sahiplerinden değil; Allah’tan.

Ve neden? Başkasının tapulu arazisine gecekondu yaptı, el koymak istiyor. Allah’ın mülkünden çalmak, nimetini üstüne geçirmek, tasarrufunu keyfince yapmak istiyor. Uyaran, duyuran, korkutan olsun istemiyor.

Becerebilir, diğerlerinden fırsat bulabilirse gasp ettikleriyle övünecek, üstünlük taslayacak, ileri gelenlerin arasına girecek.

Neyi gizliyor? Üç kağıtçılığını. Yalancılığını. Yalancı şahitliğini. Müstağniliğini..

Neymiş, İslam ‘kul’ yapıyormuş. İradeye ipotek koyuyormuş. Aklı vesayet altında tutuyormuş. İnsana sınır getiriyor, rahat bırakmıyormuş.

Oysa böyle olmamalı, yeryüzünde alabildiğine tepinmeli. Hani insan ya.

Ne istiyor? Allah’ın karışmayacağı, içinde serbestçe at koşturacağı geniş bir alan: Ölümsüz bir hayat, tükenmez bir mülk..

Allah ona sınırlı bir ilim, cüzi bir irade, sınanması için tasarruf edeceği özerk bir alan verdi. Evreni hizmetine sundu. Bildirilen sınırlara uy, adil ol, yaratıldığın gibi temiz kalarak geri dön dedi.

Ne oldu? Yeryüzünü fesada uğrattığı, kan döktüğü yetmedi:

Doğayı talan etti, havayı zehirledi, suyu kirletti, çeteleşip milyarlarca insanı aciz bıraktı, yoksulluğu sefaleti yaygınlaştırdı. Herkese ait olan kaynaklara el koydu. Kula kulluğu meşrulaştırdı..

Seni ‘cahil, nankör, zalim, peşinci, yalancı, günahkar, müstağni’.. seni.

Seni ‘kitabı tahrif eden, güce tapınan, efendiye itaat eden, zalimin zulmünü örten’.. seni.

Seni ‘haramları helal yapan, hudutları aşıp fahşaya düşen, miyarlarca yoksulun sırtından parmakla sayılır vurguncuyu destekleyen düzen sahiplerine tapınan’.. seni..

İster işit, ister arkanı dön git: Allah söz verdi, o sözünde durur. Sana verdiği sürenin dolmasını bekliyor. Olanların tümünden haberdar. Kendi yaptığına kendin de şahit oluyorsun.

Sen de bekle, senden öncekiler gibi. Ölüm geldiğinde geri dönecek, hesap gününe varacaksın..

İnsanmış. Özgürmüş. İrade sahibiymiş. Düşünürmüş. Kaderini tayin edermiş. Zeus’un kulu Sokrat, aklının kulu Aristo’dan duydu ya.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *