‘Fas-İsrail yakınlaşmasına karşı Cezayir, İsrail’in hedefinde’

‘Fas-İsrail yakınlaşmasına karşı Cezayir, İsrail’in hedefinde’

Fas ve İsrail arasındaki anlaşmanın ilanına dair sessizliğini bozan Cezayir, İsrail’e işaretle ‘dış güçlerin istikrarı bozmaya yönelik faaliyetleri’ uyarısında bulundu.

Cezayir Başbakanı Abdulaziz Cerrad, “Çevresi çeşitli sıkıntılarla sarılı Cezayir’in özellikle hedef alındığını” ifade ederek, “Cezayir’e saldırma yönünde gerçek bir irade” olduğunu, bunun da “Siyonist varlığın ülke sınırlarına yaklaşmasıyla teyit edildiğini” vurguladı. Dış güçlerin ülkenin istikrarını baltalamak isteyen faaliyetler yürüttüğünden bahseden Cerrad, “Cezayir sınırlarında olup bitenler”e dair kanıtların varlığına işaret etti.

Cerrad’ın Bağımsızlık Savaşı sırasında (1954-1962) gerçekleştirilen ulusal gösterilerin 60. yıldönümü kapsamında düzenlenen bir konferans sırasında yaptığı bu açıklamalar, ABD Başkanı Donald Trump’ın Perşembe günü yaptığı açıklamalara yönelik ilk resmi tepki sayılıyor. Nitekim Trump, Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanıma kararı alındığını, aynı zamanda İsrail ile Fas’ın ilişkilerini normalleştirmeleri, Batı Sahra’daki en büyük ikinci şehir Dahla’da bir ABD konsolosluğu açılması yolunda adım atıldığını duyurmuştu. Gözlemciler, Cezayir’in kararı protesto etmek için ABD’nin Cezayir Büyükelçisini çağırmadığını kaydetti.

Cezayir’in Batı Sahra tutumu

Cezayir Dışişleri Bakanlığı, dün yaptığı açıklamada, Sahra konusundaki çatışmanın “ancak uluslararası hukuk ile çözülebilecek bir dekolonizasyon sorunu” olduğunu yineledi.

Bakanlık tarafından yapılan açıklamada, ABD kararının Birleşmiş Milletler (BM) kararlarıyla, bilhassa Batı Sahra ile ilgili BM Güvenlik Konseyi kararlarıyla çeliştiği, bu nedenle yasal bir etkisi olmadığı belirtildi. Söz konusu kararlardan sonuncusu ise ABD tarafından oluşturulup savunulan, 30 Ekim 2020 tarihinde yayınlanan 2548 sayılı karardı. Cezayir medyasında son iki gündür Rabat’a karşı kampanyalar yürütülüyor.

Fas siyaseti normalleşmeyi tartışıyor

Fas’ta ise siyasi parti ve hareketler, Washington’un Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğini tanımaya yönelik açıklamasını desteklerken, İsrail ile Fas arasındaki ilişkilerin normalleştirilmesini reddediyor. Muhalif milliyetçi muhafazakar çizgideki İstiklâl Partisi (PI) yönetim kurulu, ABD’nin söz konusu ‘tarihi’ kararını ve Dahla’da konsolosluk açma niyetini ‘büyük bir memnuniyetle’ karşıladığını dile getirdi. Fas’ın Batı Sahra üzerindeki egemenliğinin tanınmasını ABD’nin Fas Krallığı ile ilişkilerinde ‘belirleyici bir tarihsel dönüm noktası’ ve ‘siyasi çözüm seçeneği’ne yönelik bir zafer olarak gördüğünü dile getiren parti, müttefik ve dost ülkeleri Fas’ın bu ‘asılsız çatışmayı’ çözme çabalarına verdikleri desteği hayata geçirmeye çağırdı.

IP, aynı zamanda Fas Kralı’nın “Filistin davasını savunmaya devam etme, bu konuda taviz vermeme veya ihmalkarlık etmemeye yönelik sağlam ve ilkeli konumunu” vurgulayan ‘hikmetli, öngörülü ve dengeli yaklaşımına’ övgüde bulundu. Parti, kendi deyimiyle “ulusal mesele mesabesindeki Filistin davasını destekleyip savunmaya devam etme” taahhüdünü, aynı zamanda “İsrail’in ilhak ve yerleşimcilik politikasını kesinlikle reddini” de yineledi.

Fas ile İsrail ilişkilerini normalleştirme konusuna atıfta bulunmaktan kaçınan IP, diğer yandan “Yüzyılın Anlaşması’nın uluslararası meşruiyetin yerini hiçbir şekilde alamayacağını” vurguladı. Aynı zamanda geri dönüş hakkı dahil olmak üzere Filistin halkının tüm tarihi ve yasal haklarına yönelik desteğinin de altını çizdi.

İktidardaki koalisyonun lideri İslamcı çizgideki Adalet ve Kalkınma Partisi (AKP) ise İsrail ile ilişkilerin kurulması konusunda sessizliğini koruyor. Ancak parti bünyesindeki gençlik teşkilatı, Cuma günü yaptığı açıklamada, Batı Sahra’daki egemenliğin ABD tarafından tanınmasının uluslararası düzeyde ciddi öneme sahip bir adım olduğunu, aynı zamanda Fas’ın güney eyaletleri üzerindeki egemenliğinin teyidine de katkı sağladığını öne sürdü. Sahra meselesinin hiçbir şekilde pazarlık, takas ve şantaj konusu veya Fas’a baskı kurulacak bir kart olamayacağını belirten gençlik teşkilatı, İsrail ile normalleşmeyi ‘prensipte reddettiğini’ ifade etti. Aynı zamanda Filistin halkı direnişini desteklemeye ve Fas halkı ile ülkedeki tüm güçler için merkezi bir mesele olan Filistin davasını savunmaya devam etmek için seferberlik ve uyanıklık çağrısında bulundu.

Gözlemciler, gençlik teşkilatının bu açıklamasının Çalışma ve Mesleki Entegrasyon Bakanı Muhammed Emkiraz tarafından imzalandığını kaydetti. AKP’ye yakın İslami bir hareket olan Tevhid ve Islah Hareketi ise “tüm normalleşme girişimlerini ve Siyonist ihlallerini” kınayan bir bildiri yayınladı. Kudüs Komisyonu Başkanlığında bulunan Fas’ın yapmaya kalkıştığının “üzücü bir gelişme ve istenmeyen bir adım olduğunu, Filistin meselesini her zaman kendi meselesi sayan Fas’ın kararlı ve şerefli tutumuyla tutarlı olmadığını” görüşünü de ekledi. Aynı zamanda açıklanan bu adımların getireceği tehlikeler ve olumsuz sonuçlara dair uyarıda bulunan söz konusu hareket, Batı Sahra konusundaki ilkeli ve kesin duruşunu, Fas’ın pazarlık, şantaj veya takas kabul etmeyen birliği ve egemenliğini savunduğunu da yineledi.

Normalleşmeyi kınayan muhalif İslamcı Adalet ve İhsan Cemaati ise “Kendi topraklarımız üzerindeki egemenliğimizin tanınması karşılığında Filistin’den herhangi bir toprak parçasını vermeyi reddediyoruz” açıklamalarında bulundu. Dün akşamki açıklamasında normalleşmenin hesaplanamaz akıbetleri olan bir adım olduğunu” öne süren cemaat, bu kararı reddetme ve karşı çıkma çağrısında bulundu.

Mücadele halindeki Filistin halkıyla olan mutlak dayanışmasına dair bildiri yayınlayan Demokratik Sol Partiler Federasyonu, ABD Başkanı’nın Fas’ın İsrail ile ilişkilerini normalleştirmesi karşılığında Batı Sahra’yı tanıyacağını ilan edişini ‘büyük bir şaşkınlıkla’ karşıladığını bildirdi.

Radikal sol çizgideki Demokratik Yaklaşım Partisi’ne yakın Halklarla Dayanışma İçin Fas Demokratik Ağı ise Fas ile İsrail arasında normalleşmenin ilan edildiğini günü ‘kara gün’ olarak tanımladı. Aynı zamanda bu adımın Fas halkının ve güçlerinin tutumu ile çeliştiğini de ekledi.

(Şarku’l Avsat)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *