Nasıl Bir Eş...
- Hikmet Ertürk, YAZARLAR
- 18 Eylül 2017
Gece Yazıları-8 “18.asırda Fransa’da, Paris elçisi Moralı Esseyid Ali Efendi’nin sarığından mülhem bir moda ürünü olarak ortaya çıkan türban, sonrasında İranlı bir din adamı olan Hüccetülislam Musa Sadr’ın onu yeniden biçimlendirmesi ve yine İranlı âlim Ayetullah Murtaza Mutahhari’nin “Hicap” isimli kitabında, bu biçimi en ideal örtü olarak tanımlamasının akabinde Müslüman kadınlar tarafından bugüne kadar
READ MORE“Allah dilemese idi biz bunları yapmazdık” diyorlar. Hâlbuki böyle bir sözü zaten Mekke dönemi müşrikleri de söylüyordu. Allah da onlara başlarına gelen şeylerin kendi elleri ile yapıp ettiklerinden dolayı olduğunu söylüyordu.
READ MOREHayat bir yolculuktur, sürüp giden. Zaman da geri gelmemecesine akıp geçen bir olgudur. Bizler ama farkında olarak, ama farkında olmayarak bu akıştan etkileniyoruz. İnanan insanlar olarak bu akışın farkında olmak, farkı fark ettirmek zorundayız. Hayatın ve ölümün kim daha iyi işler yapacak diye yaratıldığını, sınanacağımızı, inandık demekle bırakılı verilmeyeceğimizi müdrik olmak zorundayız. Yoksa bu sadece
READ MOREGece Yazıları-7 Şu işe bakın! Üzgünüm,akil adamdır diye yıllardır peşine düşülen insanlar acziyet çukuruna düşüyorlar bir bir.. Herhalde inandıkları değerler tavsiye ediyor olmalı bu nizayı, bu hırgürü.. Anladık,D indir, inançtır, Milli Görüştür, davadır diye yapılıyor bir şeyler; ama demokrasi, ama laiklik, ama milli duygular eşliğinde; ki bu şekilde İslamcı dava nasıl oluyorsa artık, bilenler açık
READ MORE“Babalarımızı Kur’an’ı anlayabildikleri dilden okumaz halde bulmuş ve Kur’an’ı anlayabildiğimiz halde okuyarak onları üzerinde bulduğumuz yoldan sapmışızdır. Babalarımızın emperyalistlerin dünyayı emellerine hizmet ettirebilmek için oynadıkları oyunları bilmez, öğrenme gereği de duymaz bir yolda bulmuş ve bu yoldan sapmışızdır. Şayet sapıklık; babalarımızı üzerinde bulduğumuz yolu Kur’an ölçüleri ile yargılayarak, sapılması gerekeninden sapmaksa, biz sapığız. Bu sapıklığı
READ MORE