Fransız topçuları/askerleri için kazanmak yahut kaybetmek olağan bir mesele iken yoksul Arjantin’in yerli milli topçuları/askerleri içinse hayati bir karşılaşmaydı, ulusal bir meseleydi, futbolda olsun kazanmak için “düşmanını” yeneceği büyük bir fırsattı.
Hüseyin Alan
Katar’daki collezium’larda oynanan son dünya kupası futbol müsabakaları lejyoner topçularla yerli topçuların final “savaşı” ile son buldu.
Lejyoner Fransız topçular/askerler için maç sadece bir maçtı, kazanmak yahut kaybetmek olağan bir meseleydi. Efendilerinin psikolojik zafere olan ihtiyacı çok da umurları değildi.
Yoksul Arjantin’in yerli milli topçuları/askerleri içinse hayati bir karşılaşmaydı, ulusal bir meseleydi, futbolda olsun kazanmak için “düşmanını” yeneceği büyük bir fırsattı.
“Yeryüzünün lanetlileri” Arjantin taraftarıydı, Arjantin’in kazanması “ortak düşmana/emperyaliste/kafire” karşı kendilerinin de zaferi olacaktı.
Tüm dünyanın eziklerine böylesi bir coşkuyu yaşatmak Arjantinli futbolcuların da tek amacı ve motivasyonuydu…
İç sömürge rejimlerinin sosyo-politik şartlarında yoksulluğu kader bilenlere, efendilerinin o kızdıkları “düşman-emperyalist-kafir”lerle iş birliğinden haberdar edilmemeleri için düzenlenen colleziumlardaki gösterilerde olsun sevinecekleri bir zafer gerekliydi.
Ve bu duygularla sahaya çıkan Arjantinli askerler tüm yoksullar adına “savaşı” kazandı!..
Arjantinli futbolcular artık tüm dünya yoksulları ve ezikleri için birer kahraman!
Sömürge rejimlerinin colleziumlardaki seyirlik uyuşturucuları ve futbolculara verdikleri astronomik paralar “analarının ak sütü” gibi “helal” oldu onlara!
Şimdi sıra medyada: Bu zaferi/uyuşturucuyu epey bir süre köpürtüp uyanışı geciktirmeleri gerekiyor!
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *