Kilisesi vurulan Filistinli papaz, batıdaki kiliselerin harekete geçmesini istedi

Kilisesi vurulan Filistinli papaz, batıdaki kiliselerin harekete geçmesini istedi

Siyonist rejimin vahşi saldırılarından Gazze’deki kiliseler de payını alırken, Kudüs Rum Ortodoks Başpiskoposu Hana Atallah, Batı’daki kiliselerin işgalcinin Gazze’deki kıyımına karşı “güçlü bir karşı duruş” sergilemesi çağrısında bulundu. Kiliselerin bağlı olduğu Papa ise bugüne kadar İsrail’i kınamaktan kaçınırken, sadece Hamas’a ‘rehineleri serbest bırak’ çağrısı yapmıştı!

Siyonist işgal güçlerinin 7 Ekim’den bu yana süren bombardımanı sırasında 19 Ekim’de, Gazze’de bulunan Rum Ortodoks Kilisesi de, içine sığınan sivillerle birlikte bombalanmıştı.

AA muhabirine konuşan Filistinli Hristiyan papaz Hana Atallah, binlerce sivilin İsrail tarafından katledildiği Gazze’de yaşananların “henüz ölmemiş olan tüm vicdanları harekete geçirmesi gerektiğini” söyledi. Hana Atallah, “Her yerde yıkım, her yerde kan, her yerde ceset parçaları, ağlayan çocuklar ve kadınlar var.” ifadesini kullandı.

Siyonist rejimi Gazze’de “soykırım” uygulamakla suçlayan Hristiyan din adamı, “Gazze’de şu an yaşananların bir soykırım savaşı, silahsız bir halkı hedef almak ve Filistin davasını tasfiye etmek için benzeri görülmemiş bir komplo olduğunu düşünüyoruz.” dedi.

İşgalcinin insanlık suçu işlediğini savunan Hana Atallah, “Camiler, kiliseler, ibadet yerleri ve hastaneler bombalanıyor, içindekilerle birlikte apartmanlar hedef alınıyor, binlerce ölüm ve devasa yıkımlar var. Tamamen yıkılan binalardan ve enkaz altında hala insanların olmasından bahsetmiyorum bile. Tamamen yok edilen tek bir ferdi bile kalmayan aileler var. Bazı aileler ise ardında ne olduğunu anlamayan belki sadece Gazze’de bir trajedi yaşandığını hissedebilecek tek bir bebek bıraktı.” ifadesini kullandı.

‘ABD ve İngiltere de bu suçlara ortaktır’

İşgal rejiminin saldırıları konusunda Batılı ülkeleri suçlayan Atallah, “İsrail’in işlediği bu suçların sorumluluğu yalnızca İsrail’e değil, aynı zamanda başta ABD ve İngiltere olmak üzere Tel Aviv yönetimine destek veren tüm Batılı ülkelere aittir” ifadelerini kullandı.

Batı ülkelerinin liderlerini, siyonist rejimin Gazze’de işlediği suçlara siyasi kılıf hazırlamak ve Tel Aviv’e ekonomik ve askeri destek sağlamakla suçlayan Hana Atallah, “Bu yüzden Batı’daki siyasi liderlerin sadece İsrail’le dayanışma içerisinde olduğunu değil, suç ortağı olduklarını düşünüyorum. Geçtiğimiz günlerde İngiltere Başbakan (Rishi Sunak) askeri bir uçakla (İsrail’e) geldi ve uçak, yıkımı, yetimleri, acıları ve üzüntüleri artırmak için Gazze’ye atılacak mermiler, füzeler ve silahlarla doluydu.” diye konuştu.

‘Filistinliler vatanlarında direndikleri için zulme uğruyor’

Kilise olarak savaşları, şiddeti, ırkçılığı ve nefreti reddettiklerini defalarca açıkladıklarını ve herhangi bir insanın dini veya etnik kökeni nedeniyle hedef alınmasını ve zulme uğramasını reddettiklerini savunan Hana Atallah, şöyle devam etti:

“Bugün Filistinliler, kendi vatanlarında ve topraklarında işgale karşı direndikleri için zulme uğruyorlar. Bu nedenle, Hristiyanlar ve Müslümanlar için kutsal olan Kudüs’ten, dünyadaki tüm Hristiyanların tek kıblesi olarak kabul edilen Kıyamet Kilisesi’nden ve Mescidi-i Aksa’dan tüm Hıristiyan ve İslam dini otoritelerine sıcak bir çağrıda bulunuyoruz. Bu çağrıyı özellikle Batı’daki tüm kiliselerdeki Hristiyan dini liderlere yapmak istiyorum. Elbette dualarınız, dilekleriniz ve Filistin için mum yakmalarınız için teşekkür ediyoruz. Ancak duaların cesur duruşlarla, bu saldırıları, toplu cezalandırma politikasını reddeden, bir an önce akan kanın ve yıkımların durdurulmasını talep eden güçlü duruşlarla desteklenmesi gerektiğine inanıyorum.”

‘Siyonist, Filistinli Hristiyanları korkutmaya çalışıyor’

Gazze’de bin civarında olan Hristiyan sayısının işgalcinin son kilise saldırılarının ardından yaşanan can kayıplarıyla daha da azaldığını belirten Hana Atallah, sözlerini şöyle sürdürdü:

“Birkaç gün önceki saldırılarda bazı Hristiyanlar öldürüldü. Gazze’deki kilise, tüm bölgedeki tüm Filistin halkının maruz kaldığı saldırılar kapsamında bombalandı. Bu aynı zamanda tarihi ve köklü Filistinli Hristiyan varlığını hedef alan bir komplonun bir parçasıdır. Bu, tüm Filistinli Hristiyanlara korku ve tehdit mesajıdır, sanki bize diyorlar ki eşyalarınızı toplayın ve ülkenizi terk edin. Biz de şu mesajı iletmek istiyoruz: Eşyalarımızı toplamayacağız ve ülkemizi terk etmeyeceğiz. Filistin’de kalıyoruz ve varlığımızı, tarihimizi, davamızı, kutsallarımızı savunmaya devam edeceğiz. Biz Hristiyanlar ve Filistinliler olarak bu topraklara aitiz. Filistin halkının acıları ve zorlukları, hepimizin acısı ve zorluğudur.

‘Tüm kiliseler harekete geçmeli’

İşgal rejiminin Hristiyanlara yönelik saldırılarının devam eden Gazze bombardımanıyla da başlamadığını hatırlatan Başpiskopos Hana Atallah, “Gazze’den önce de Hristiyanların, sembolleri üzerinden nasıl saldırılara maruz kaldığını görüyordunuz. Radikal Yahudiler, kiliselerin ve dini ayinlerin yapıldığı yerlerden geçtiklerinde din adamlarına ve Hristiyanların sembollerine tükürüyorlardı. Hristiyan vakıfları da aynı şekilde hedef alınıyordu. Kudüs’te, Kutsal Kudüs’ün kapısından başlayarak Hristiyan varlığını hedefleyen bir girişim vardı. Bu nedenle kutsal topraklarda Hıristiyan varlığını korumak sadece buradaki kiliselerin ve Hristiyanların sorumluluğu değil. Dünyadaki tüm Hristiyan kiliseleri sadece Hristiyanlar için değil tüm Filistin halkı için harekete geçmeli. Bu halk özgürce ve barış içinde yaşamayı hak ediyor.” diye konuştu.

Medya ve sosyal medyanın gerçekleri anlatmasını umuyor

Hana Atallah, “ABD Başkanı ve diğer Batı liderleri, çıkıyor ve insan hakları hakkında konuşuyorlar, hatta hayvan haklarından bile bahsediyorlar. Peki, Gazze’de insanlar öldürülürken neredeler?” sorusunu yöneltti.

Bu durumun değişmesi için medya ve sosyal medyanın gerçekleri anlatarak öncü olmasını ümit ettiğini dile getiren Hana Atallah, “Bu şekilde Filistinlilerin ve Filistin dostlarının dünya genelindeki kamuoyunu etkilemesini umuyoruz. Dünya halklarının desteğine ihtiyacımız var. Ve inanıyorum ki dünyada bir şeylerin değiştiği bir dönemdeyiz. Daha fazla çalışmalıyız, gerçeği dünyaya ulaştırmalıyız. Çünkü gerçek, dünyada birçok şeyi değiştirebilir.” şeklinde konuştu.

Kendisinin de bir Filistinli olduğunu hatırlatan Atallah, dünyada kendi lehlerine bir şeylerin değiştiğine inandığını ancak gerçekleri dünyaya duyurmak için daha fazla çalışmaları gerektiğini dile getirdi.

Kudüs Rum Ortodoks Başpiskoposu Hana Atallah, “Çünkü gerçekler, bu dünyada çok şey değişebilir.” ifadesini kullandı.

Dünya kiliseleri Siyonizme tepki verebilir mi?

Gazze’deki İçişleri Bakanlığı, 19 Ekim’de işgalci İsrail’in Gazze’de Rum Ortodoks Kilisesi’ni hedef aldığını, ölü ve yaralılar olduğunu duyurmuştu.

Bunun üzerine Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesinden yapılan yazılı açıklamada, “Kudüs Rum Ortodoks Patrikhanesi, Gazze Şehri’ndeki kilise binalarından birini hedef alan İsrail saldırısını en güçlü ifadelerle kınıyor.” ifadesi kullanılmış, siyonist rejimin yerleşim yerlerini bombalaması sonucu evlerini kaybeden çocuklar ve kadınlar başta olmak üzere masum vatandaşları korumak için sağlanan barınakların yanı sıra kiliselerin ve onlara bağlı kurumların hedef alınmasının göz ardı edilemeyecek bir savaş suçu teşkil ettiği vurgulanmıştı.

Patrikhanenin ve diğer kiliselerin, Baptist Hastanesi, okullar ve diğer sosyal kurumların tesis ve barınaklarına açık bir şekilde saldırılmasına rağmen, ihtiyaç sahibi insanlara yardım, destek ve barınma sağlama şeklindeki dini ve ahlaki görevlerini yerine getirmeye devam etmekte kararlı olduğu aktarılmıştı. İşgalci İsrail’in sivillerin bulunduğu bu kurumların boşaltılması yönündeki taleplerinin devam ettiği ve bu konuda kiliselere uygulanan baskıların olduğu bir dönemde bile patrikhanenin dini ve ahlaki görevini sürdüreceğine işaret edilen açıklamada, patrikhanenin, savaş ve barış zamanlarında ihtiyaç duyulan her şeyin sağlanması konusunda dini ve insani görevinden vazgeçmeyeceği ifade edilmişti.

Papa ne dedi?

Katoliklerin ruhani lideri olduğu ileri sürülen Papa Franciscus ise açıklamayı ancak kilise saldırısından 4 gün sonra yapabilmiş, Vatikan’da Aziz Petrus Meydanı’na bakan çalışma ofisinin penceresinden geleneksel pazar duasını yaparken konuşmuştu. Papa, İsrail ve Filistin’de yaşananları düşündüğünü belirterek “Çok endişeli ve çok üzgünüm. Acı çeken herkese; rehinelere, yaralılara, hayatını kaybedenlerin yanındayım, onlar için dua ediyorum.” ifadesini kullanmıştı.

Gazze’de Müslümanlara yönelik kıyımla ilgili Papa Franciscus, “Gazze’deki ağır insani durumu düşünüyorum. Son günlerde Anglikan hastanesi ile Rum Ortodoks cemaatinin kilisesinin vurulmuş olması bana acı veriyor. İnsani yardımların devam etmesi ve rehinelerin serbest bırakılmasına dair çağrımı bunlar gerçekleşene kadar yineliyorum. Rehineleri serbest bırakın. Dünyadaki her savaş, bir yenilgidir. Kardeşliğin yok edilmesidir. Kardeşlerim, durun.” diye konuşmuştu.

Papa, 27 Ekim Cuma günü de Aziz Petrus Meydanı’nda dünya barışı için bir saatliğine dua edeceklerini de sözlerine eklemişti.

Papa, aynı gün ABD Başkanı tarafından telefonla aranmış, yapılan telefon görüşmesine ilişkin açıklamayı da ABD yapmıştı. Açıklamada, Joe Biden’ın “Hamas’ın İsrailli sivillere yönelik barbarca saldırısını kınadığı ve Gazze’deki sivillerin korunması gerektiğini vurguladığı” belirtilmişti. Açıklamada Papa’nın görüşlerine ise yer verilmemişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *