AB-Polonya-Ukrayna arasında gerilim

AB-Polonya-Ukrayna arasında gerilim

Avrupa Birliği’nin (AB) Ukrayna’ya uygulanan tahıl ambargosunu kaldırma kararına uymadığı için Kiev yönetimi tarafından eleştirilen Polonya, bu tepkilere karşılık son olarak Ukrayna’ya daha fazla silah göndermeyeceğini açıkladı.

Savaşın ilk gününden beri komşusu Ukrayna’yı Rusya’ya karşı savunan ve destek veren Varşova ile Kiev arasında ipler kopma noktasına geldi.

Polonya, Şubat 2022’deki Rusya-Ukrayna Savaşı’nın başlangıcından bu yana kilit bir müttefik ve Kiev’in başlıca silah tedarikçilerinden biri durumunda bulunuyor. Ayrıca çeşitli devlet yardımlarıyla desteklenen 2 milyona yakın Ukraynalı mülteciye de ev sahipliği yapıyor.

Ancak son günlerde Ukrayna tahılı konusunda artan tartışmalar nedeniyle ilişkiler bozuldu.

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, 20 Eylül’de yaptığı açıklamada ülkesinin kendi savunmasına öncelik vermeye karar verdiğini söyleyerek Ukrayna’ya silah sevkiyatının durdurulacağını söyledi.

Ukrayna’ya şimdiye kadar 300’den fazla tank, çoklu roketatarlar, karadan havaya füze sistemleri, kundağı motorlu topçu sistemleri, havadan havaya füze sistemleri, insansız keşif hava aracı, taşınabilir hava savunma sistemleri, mühimmatlar, havan topları ve 40 binden fazla kask gönderen Polonya’nın bu adımı, Volodimir Zelenskiy’nin Birleşmiş Milletler (BM) Genel Kurulunda yaptığı konuşmanın ardından geldi.

Zelenskiy yaptığı konuşmada, Avrupa’daki bazı kesimleri, tahıl ihracatı konusunun Rusya’ya fayda sağlamasına izin vermekle suçladı.

Savaşın başlangıcından sonra daha önce kullanılan Karadeniz nakliye yollarının kapatılmasının ardından AB toprakları Ukrayna tahılı için önemli bir geçiş yolu ve ihracat noktası haline gelmişti.

Mayısta AB, yerel pazarlarda fiyatların düşmesinden ithalatı sorumlu tutan çiftçileri korumak amacıyla Bulgaristan, Macaristan, Polonya, Romanya ve Slovakya’ya yapılan ithalatı kısıtlama kararı aldı. Önlemler, ürünlerin bu beş ülkeden transit geçişine izin veriyor ancak yerel pazarda satılmalarını engelliyordu.

Ancak 15 Eylül’de AB Komisyonu, “Ukrayna’ya sınırı olan beş üye ülkedeki piyasa çarpıklıklarının ortadan kalktığını” savunarak ithalat yasağını sona erdirdiğini duyurmuştu.

Polonya, Macaristan ve Slovakya bu karara karşı çıkacaklarını açıklamıştı.

Zelenskiy, BM’de yaptığı konuşmada bu kararın ülkesine zarar verdiğini belirterek, “Avrupa’da bazılarının siyasi bir tiyatroda dayanışmayı nasıl oynadığını görmek endişe verici. Kendi rollerini oynuyor gibi görünseler de aslında Moskova’daki bir aktörün sahneye çıkmasına yardımcı oluyorlar.” ifadelerini kullanmıştı.

Zelenskiy’nin sözleri Polonya’nın öfkeli tepkisine yol açmış, Ukrayna’nın Varşova Büyükelçisi Dışişleri Bakanlığına çağrılarak protesto edilmişti.

Ukrayna’nın kendisinden tahıl almayan bu ülkeleri Dünya Ticaret Örgütüne (DTÖ) şikayet etmesi Polonya için problem teşkil eden en önemli gelişme oldu.

Başbakan Morawiecki, 20 Eylül’de iki önemli açıklama yaptı.

Morawiecki, Polsat News televizyonuna verdiği ilk demeçte, “Ukraynalı yetkilileri uyarıyorum eğer çatışmayı bu şekilde tırmandırırlarsa, Polonya topraklarına ithalat yasağına daha fazla ürün ekleyeceğiz.” değerlendirmesinde bulunmuş, akşam saatlerinde yaptığı ikinci açıklamada ise “Artık Ukrayna’ya herhangi bir silah göndermiyoruz, çünkü artık kendimizi en modern silahlarla silahlandıracağız.” ifadelerini kullanmıştı.

Polonya’da 15 Ekim’de yapılacak parlamento seçimleri ve 4 soruluk referandum yaklaşırken sosyal medyada kimi çevreler bu adımları destekliyor, kimileri ise iktidarı seçim öncesi popülist yaklaşımla suçluyor.

Polonya hükümeti, AB’nin göç yasasına karşı çıkılacağına dair resmi karar aldı

Polonya Başbakanı Mateusz Morawiecki, “zorunlu dayanışma mekanizması” gereğince göçmenlerin her Avrupa Birliği (AB) ülkesine zorunlu dağıtımını öngören göç yasasına karşı çıkılmasına dair resmi karar alındığını ifade etti.

Kabine toplantısının ardından değerlendirmelerde bulunan Morawiecki, Polonya’nın konuya ilişkin tutumunda ulusal güvenliğin öne çıktığını kaydetti.

Morawiecki, “zorunlu dayanışma mekanizması” gereğince göçmenlerin her AB ülkesine zorunlu dağıtımını öngören göç yasasına karşı karar alındığını belirterek, “Polonya kabinesi, AB Komisyonu ve Polonya muhalefetine yasadışı göçe rıza göstermediğine dair güçlü bir sinyal göndermeyi amaçlayan bir resmi kararı kabul etti. Kabul edilen bu kararla AB Komisyonu’na ve tüm siyasi güçlere ülkemizde yasadışı göçe izin verilmeyeceğine dair çok net bir sinyal vermek istiyoruz.” diye konuştu.

AB ülkelerinin göç anlaşması

AB, 2015’teki göç krizinden bu yana sığınmacıların üye ülkeler arasında nasıl dağıtılacağına ve iltica başvuruları reddedilenlerin nasıl geri gönderileceğine çözüm arıyor. AB Komisyonu’nun bu hedefle hazırladığı “göç ve iltica paketi”, üye ülkelerin farklı tutumları nedeniyle kabul edilemiyor.

Fransa’nın AB dönem başkanlığı sürecinde paket üzerinde ilerleme sağlanabilmesi için “adım adım yaklaşımı”nı benimsemesi üzerine, 8-9 Haziran’daki AB içişleri bakanları toplantısında paketteki “zorunlu dayanışma mekanizması” unsurunda nitelikli çoğunlukla anlaşmaya varılmıştı.

Polonya, söz konusu mekanizma gereğince göçmenlerin her AB ülkesine zorunlu dağıtımı, aksi halde ise üye ülkelerin kabul etmedikleri her göçmen başına 20 bin avro ödemesini öngören kurallara itiraz etmişti.

İktidarının başından beri AB’nin göçmen yerleştirme planına karşı olduğunu belirten Başbakan Mateusz Morawiecki, 15 Ekim’de yapılacak genel seçimlerle birlikte referandum düzenleyeceğini, vatandaşlara yöneltilecek 4 sorudan birinin “Avrupa bürokrasisi tarafından dayatılan zorunlu göç mekanizmasına uygun olarak binlerce yasa dışı göçmenin kabul edilmesini destekliyor musunuz?” olacağını bildirmişti.

AB, Polonya’dan vize usulsüzlüğü iddialarıyla ilgili izahat istedi

Avrupa Birliği (AB) Komisyonu, Polonya’ya vize usulsüzlüğü iddialarıyla ilgili açıklama talebinde bulunduğu bir mektup gönderdi.

AB Komisyonu sözcülerinden Anitta Hipper, ay başında Polonya Dışişleri Bakanlığının usulsüz yollarla yüz binlerce göçmene Şengen vizesi sağlayarak AB’ye gelmesine izin vermiş olabileceğiyle ilgili iddiaları değerlendirdi.

AB Komisyonunun içişlerinden sorumlu üyesi Ylva Johansson’un Polonyalı makamlara mektup gönderdiğini belirten Hipper, 3 Ekim’e kadar yanıt talep ettiğini söyledi.

Hipper, iddiaların “son derece endişe verici olduğunu ve AB yasalarına uyum konusunda soru işaretleri uyandırdığını” vurguladı.

Polonya’da geçen hafta ülkeye giriş vizesi verilmesinde usulsüzlük yapıldığı iddiaları gündeme gelmiş, bu kapsamda Dışişleri Bakan Yardımcısı Piotr Wawrzyk görevden alınmıştı.

Polonya Dışişleri Bakanlığı, ülkenin tüm konsolosluk temsilciliklerinde özel bir teftiş ve denetim yapılacağını bildirmişti.

Polonya Savunma Bakanı Blaszczak, “çok gizli” belgeleri ifşa etmekle suçlanıyor

Polonya Savunma Bakanı Mariusz Blaszczak, ülke ordusuna ilişkin “çok gizli” belgeleri seçim kampanyası için ifşa etmesi üzerine eleştirilerin hedefi oldu.

Bakan Blaszczak, X sosyal medya hesabından, bir önceki hükümetin, Polonya’yı sadece Varşova’dan geçen Vistula Nehri’nin bulunduğu noktadan savunmayı planladığına ilişkin belgeleri gösteren bir video paylaştı.

Dönemin Savunma Bakanı Bogdan Klich tarafından imzalanmış Polonya Silahlı Kuvvetlerinin savunma planları ve “çok gizli” ibareli belgelerin ön yüzünü gösteren fotoğrafları da paylaşan Blaszczak, önceki hükümetin savaş durumunda Polonya’nın yarısını vermeye hazır olduğunu öne sürdü.

Ana muhalefet partisi Sivil Platform’un sözcüsü Jan Grabiec, Polonya’da yayın yapan Radio Zet’e yaptığı açıklamada, “Bakan Blaszczak’ın açıkladığı belgeler Genelkurmay Başkanlığı tarafından hazırlanan belgelerdir.” ifadesini kullandı.

Bu tür belgelerin asla açıklanmaması gerektiğini vurgulayan Grabiec, “NATO’ya danışılarak oluşturulan belgeleri kullanmak Polonya’yı bugün bir NATO müttefiki olarak tamamen güvenilmez kılıyor. İç savunma belgeleri bir seçim kampanyasının parçası olarak nasıl ifşa edilebilir?” değerlendirmesinde bulundu.

X hesabından yaptığı paylaşımda eleştirilere yanıt veren Blaszczak, “Ana muhalefet, Polonya’nın yarısını düşmana verme planlarını ifşa etmemize itiraz ediyor. Polonyalıların kendileri için nasıl bir kader hazırladığınızı bilmeye hakları var! Polonya ordusu bir çatışma durumunda topraklarımızın her bir metresi ve her bir insan hayatı için savaşmalıdır. Varşova’yı bir cephe şehri yapmak istiyordunuz.” ifadelerini kullandı.

Polonya haber ajansı PAP, Sivil Platform’un Blaszczak hakkında Devlet Mahkemesine şikayette bulunacağını kaydetti.

Polonya’da Devlet Mahkemesi, devlet makamlarında bulunan kişilerin anayasal sorumlulukları hakkında karar verici merci konumunda bulunuyor.

Polonya’da 15 Ekim’de yapılacak parlamento seçimleri ve 4 soruluk referandum öncesinde kampanya dönemi sürüyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *