Kuduzla mücadele için ‘aşılama’ artırılacak!

Kuduzla mücadele için ‘aşılama’ artırılacak!

Sokak köpeklerinin 11 yaşındaki Mustafa Erçetin’i ısırarak, kuduz nedeniyle ölümüne neden olmasının ardından, başıboş köpekler için aşılama artırılarak çözüm aranıyor. Trakya Bölge Veteriner Hekimler Odası Başkanı Polat Türkoğlu, kuduz hastalığının önlenmesi için aşılamanın artırılması gerektiğini bildirdi.

Polat Türkoğlu yaptığı yazılı açıklamada, kuduz hastalığının dünya için küresel bir hastalık olduğunu, hayvan ve insan sağlığını tehdit ettiğini belirtti.

Kuduz hastalığının belirtileri ortaya çıkmadan önce aşılama yapılarak engellenebildiğini aktaran Türkoğlu, “Kuduz hastalığının yayılmasında ana rezervuar olarak bilinen köpekler önemli rol oynamaktadır. İnsan ölümlerinin çoğu enfekte köpeklerin ısırması sonucu meydana gelmektedir. Ancak köpekler hastalığın kaynağı değil tam tersine insanlar gibi hastalığın mağdurlarıdır.” ifadelerini kullandı.

Türkoğlu, kuduz hastalığının önlenmesi, hayvan sağlığı ve toplumu sağlığını korumak amacıyla çalışmalar yapıldığını bildirdi.

Sahipli hayvanların aşılanma süreçlerinin yanı sıra sahipsiz hayvanlara yönelik çalışmaların önemine işaret eden Türkoğlu, şunları ifade etti:

“Sahipsiz hayvanların yerel yönetimler tarafından kısırlaştırma, aşılama, kimliklendirme işlemlerinin aksamadan yürütülmesi, yaban hayatına yönelik oral aşılama çalışmalarının uygulanması gerekmektedir. Biz veteriner hekimler gerek kamuda gerekse de özel kliniklerde bu bağlamda konunun önemini bilerek hassasiyetle çalışmaktayız. İnsan sağlığının vazgeçilmezi olan hayvan sağlığının korunmasında, sağlıklı hayvansal gıda üretiminin her aşamasında olmazsa olmaz tek meslek grubu olan veteriner hekimler dün olduğu gibi bugün de görevlerinin başında olmaya devam edecek, aşılama ve halk sağlığı konularında ilk ve en önemli bariyer olacaklardır.

Günümüzde yüzde 100 önlenebilir bir hastalık olan kuduzdan can kaybı olması çok üzücüdür. Gerekli tedbirlerin alınması ve ülke bazında aşılamaların arttırılması gereği netlik kazanmıştır. Son günlerde yaşanan talihsiz olayda hayatını kaybeden kardeşimize Allah’tan rahmet, kederli ailesine baş sağlığı ve sabır diliyoruz.”

Kuduz nedeniyle ölen çocuğun arkadaşları sahipsiz köpek sorununun çözülmesini istiyor

Adilcevaz’da kuduz tanısıyla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren 11 yaşındaki Mustafa Erçetin’in sınıf arkadaşları ve köylüler, sahipsiz köpeklerin toplanmasını istedi.

Göldüzü köyündeki vatandaşlar ve öğrenciler, Erçetin’in hayatını kaybetmesinden büyük üzüntü duyduklarını, sahipsiz köpekler nedeniyle tedirgin olduklarını anlattı.

Erçetin’in sınıf arkadaşı Rumeysa Zeynep Erçetin, AA muhabirine, olay nedeniyle çok üzgün olduklarını belirterek, “Köpeklerden dolayı dışarı çıkamıyoruz. Okula gelmekte zorlanıyoruz. Arkadaşımızı yeni kaybettik, çok üzgünüz.” dedi.

Kübra Başar ise “Okula gelirken korkuyoruz. Köpekleri toplasınlar lütfen. Okula gidemiyoruz. Bugün okula gelirken yine köpek kovaladı. Bu nedenle annem beni okula getirdi.” diye konuştu.

Köy sakinlerinden Aziz Erçetin ise sorunun çözümü için devletten yardım beklediklerini kaydederek, “Bu konunun Meclis gündemine taşınması lazım. Türkiye’nin her tarafında her gün bir köpek vakası yaşanıyor, birileri yaralanıyor. Sadece bizim köy için değil, genel olarak önlemlerin alınması gerekiyor. Köyün içinde başıboş köpekler var. Bunların toplanmasını istiyoruz.” ifadelerini kullandı.

Nedim Atalan, köylülerin tedirgin olduğunu, çocukların okula gitmeye korktuğunu dile getirerek, “Köydeki köpeklerin toplanması lazım. Valilik ve Kaymakamlık bu işe bir çözüm bulsun. Acımız büyük, bir çocuğumuzu kaybettik, böyle bir olayın bir daha yaşanmasını istemiyoruz. Devlet olmazsa bu köpekleri kimse toplayamaz. Köpekler köyde kadınlara saldırıyor. Tavukların kümeslerine giriyorlar.” dedi.

‘Sahipsiz köpekler toplum sağlığı sorunu olmaya başladı’

İstanbul Veteriner Hekimler Odası Başkanı Prof. Dr. Murat Arslan, AA muhabirine yaptığı açıklamada, sokaklardaki sahipsiz köpeklerin giderek büyüyen bir sorun haline geldiğini, bu haliyle yapılan çalışmaların popülasyonun kontrol altına alınmasına yetmediğini söyledi.

Şu anda belediyeler aracılığıyla sahipsiz köpekler için kısırlaştırma, küpelenme ve sokağa bırakılma çalışmaları yapıldığını anlatan Arslan, şöyle devam etti:

“Ancak bu uygulamalar ülkenin veya bir şehrin her bölgesinde aynı oranda yapılamıyor. Örneğin İstanbul’da bazı bölgelerde düzenli ve kontrollü yapılabildiği halde bazı ilçelerde bu yürütülemiyor. Bunun birçok nedeni var ve giderek bu konu bir toplum sağlığı sorunu olmaya başladı. Yani sahipsiz köpekler, ülkemizde artık gürültü yapmaları ya da korku kaynağı olmaları yönüyle değil de, kuduz olayında olduğu gibi toplum için bir sağlık sorunu olmaya başlıyor.”

Sahipsiz köpeklerin kısırlaştırılması yetkisinin yerel yönetimlere verildiğini ancak bu konuda yeterli destek verilmediğini dile getiren Arslan, bazı belediyelerde veteriner işleri müdürlüğünün bile olmadığını, bazılarının da bu işlere ciddi bütçe ayıramadığını belirtti.

Mücadele yöntemi kısırlaştırma

Arslan, Türkiye’de bu sorunla mücadele yönteminin kısırlaşma olduğunu ve mevcut mevzuatla başka bir yolun bulunmadığını dile getirerek, şöyle devam etti:

“Farklı ülkelerde bu sorunu çözebilmek için farklı stratejiler uygulanmıştır. Örneğin Avrupa ülkelerinde ya da dünyanın başka ülkelerinde öncelikle sahiplendirilmeye çalışılıyor, belli bir süre beklendikten sonra uyutma yoluna gidiliyor. Bizde gerek kanunlar gerekse toplumsal değerler nedeniyle bu yöntem mümkün değil. O halde yapılacak tek şey var, çok ciddi bir şekilde popülasyon yönetimini doğru şekilde yapmak gerekiyor.”

Popülasyon yönetimi konusunda yerel yönetimlere bütün imkanlar sağlansa bile sorunun çözümü için en az 5-10 yıllık bir planlama yapılması gerektiğine işaret eden Arslan, yerel yönetimlere bütün imkanlar sağlanmaması halinde ise sahipsiz köpeklerin sayısının yönetilebilir bir sayıya indirilmesinin mümkün görülmediğini kaydetti.

Bitlis’teki kuduz vakası

Bitlis’teki kuduz vakasına da değinen Arslan, bir köpeğin ısırması sonucunda bir çocuğun hayatını kaybettiğini, bu olayda insan sağlığının söz konusu olduğunu vurguladı.

Kuduza bütün dünyada çok tehlikeli bir hastalık olarak bakıldığını ve hastalık için özel önlemler alındığına dikkati çeken Arslan, şunları kaydetti:

“Sadece sokak hayvanlarıyla bulaştığı düşünülse de kuduz, yaban hayatından da bulaşabilir. Özellikle yaban hayatıyla temas halinde olan bölgeler daha risklidir. Örneğin Bitlis’teki bu vaka da yaban hayatı kökenli olabilir. Bu yönüyle büyükşehirlerde de risk mümkün, zira köpekler ormanlara atılmaya başlandı. Köpeğin buradaki yaban hayatıyla teması olduğunda, ısırıkla insanlara kuduzu bulaştırabilir. Kuduz doğrudan ısırıkla veya kuduz etkeninin içinde olduğu vücut sıvılarının bir yaradan insan vücuduna geçmesinden sonra hastalık bulaşabiliyor.”

“Kuduz aşılamayla yüzde 100 önlenebilen bir hastalıktır”

Arslan, kuduz hastalığının bulaştığı vücuttaki yerin tedavi açısından önemli olduğunu anlatarak, “Isırılma ayaklardan, bacaklardan ya da el gibi vücudun uç dokularında oluştuysa sinirler yoluyla beyne ulaşması uzun zaman almaktadır. Bu tip ısırıklarda, erken teşhis ve tedaviyle ölüm önlenebilir. Isırılmadan sonra birkaç haftada bile tedavi şansı olabilir. Kuduz ölümcüldür ancak aşılamayla yüzde yüz önlenebilen bir hastalıktır.” dedi.

Adıyaman’da sahipsiz hayvanlara kuduz aşısı yapılıyor

İl Tarım ve Orman Müdürlüğü ile Adıyaman Belediyesi Veteriner Müdürlüğü ekiplerince yürütülen sahipsiz hayvanlara yönelik kuduz aşısı çalışmaları devam ediyor.

Ekipler, kentte sahipsiz ve başıboş hayvanları “Patibulans” ambulanslarıyla toplayarak barınakta sağlık taramasından geçiriyor. Kuduz aşısı yapılan sahipsiz hayvanlar, daha sonra salınıyor.

Tarım ve Orman Müdürü Nurettin Kıyas, gazetecilere, kentte kuduz hastalığı konusunda çok ciddi bir saha taramasının olduğunu, köylerde ekiplerin sahipli veya sahipsiz hayvanlara kuduz aşısı yaptığını anlattı.

Kıyas, “Bu yıl yaklaşık 1400 aşı programımız vardı, biz 2 bin 200’ü aşkın aşı yaptık. Kentte bu yıl 5 vaka tespit edildi. İlimizdeki bütün vakalar söndürüldü. Bu vakalarımız daha çok yaban hayatı ve köpeklerde görüldü. Çok şükür zarar gören ve bulaşan vatandaşlarımız yok, çalışmalarımız devam etmektedir.” diye konuştu.

Tarım ve Orman Müdürlüğü Hayvan Sağlığı ve Yetiştiriciliği Şube Müdürü Mehmet Sinan Bulut da 50 kişilik personelle sahada aşılama çalışması yaptıklarını, kentteki sahipsiz hayvanların büyük kısmının aşılandığını söyledi.

Veteriner Hekim Yusuf Işık ise kendilerine ulaşan şikayetlerde hızlıca olay yerine giderek gerekli aksiyonları aldıklarını belirtti.

Kuduz tanısıyla tedavi gördüğü hastanede vefat eden Mustafa’nın cenazesi toprağa verildi

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde, başıboş köpeklerin ısırması sonucu kuduz tanısıyla tedavi gördüğü hastanede yaşamını yitiren 11 yaşındaki Mustafa Erçetin’in cenazesi, köyünde toprağa verildi.

Hacettepe Üniversitesi İhsan Doğramacı Çocuk Hastanesinde kuduz teşhisiyle alındığı yoğun bakım ünitesinde hayatını kaybeden Erçetin’in cenazesi sabah ailesine teslim edildi.Ankara’dan uçakla Muş Sultan Alparslan Havalimanı’na gönderilen cenaze, yakınları tarafından alınarak Adilcevaz Belediyesine ait cenaze aracıyla Göldüzü köyüne götürüldü.

Erçetin’in cenazesi, köy mezarlığında kılınan cenaze namazının ardından dualar ve gözyaşlarıyla defnedildi. Mezarlıkta fenalaşan aile fertlerine sağlık ekipleri ambulansta müdahale etti. Cenazeye Kaymakam İsmail Demir, Bitlis Milli Eğitim Müdürü Mehmet Emin Korkmaz ve köylüler katıldı.

Umut’un annesi başkaları aynı acıyı yaşamasın istiyor

Konya’nın Ereğli ilçesinde 23 Ağustos’ta sahipsiz köpeklerin saldırısı sonucu 24 gün hastanede tedavi gören 8 yaşındaki Umut’un annesi Serpil Ünlü, olayın ardından tedirginliklerinin devam ettiğini ve sahipsiz köpeklerle ilgili önlem alınması gerektiğini söyledi.

Ünlü, AA muhabirine, oğlu Umut’un evinin çevresinde oynarken 5-6 köpeğin saldırısına uğradığını dile getirdi.

Komşuların çabasıyla Umut’un köpeklerden kurtarıldığını ve hastaneye kaldırıldığını aktaran Ünlü, “Evin arkasındaydım. Köpek seslerini duydum, bizim köpeğimiz de havlamaya başladı. Büyük oğluma ‘Kardeşine bak.’ dedim. Kendim de yürümeye başladım. Kalabalığı, ambulansı gördüm. Umut’a köpekler saldırmış. Her yeri yaraydı. 24 gün Konya’da tedavi gördü. Şimdi çok şükür iyi.” diye konuştu.

Hayvancılıkla uğraştıklarına, kendi köpeklerinin de olduğuna değinen Ünlü, olaydan sonra ev halkının köpeklerden korktuğunu kaydetti.

Bitlis’in Adilcevaz ilçesinde kuduz teşhisi sonrası hayatını kaybeden çocuğun ailesinin acısını paylaştıklarını vurgulayan Ünlü, “Kaç gündür çok tedirginim. Bitlisli çocuğun haberlerini yakından takip ettik. Allah’tan gelen, aileye sabır diliyorum. Çocuğum gözünün önünde ama okula gidiyor. ‘Yine bir şey olur mu?’ diye korkuyorum. Köpek havlayınca, ambulans sesi duyunca, tedirgin oluyorum. Köpekler toplansın istiyorum. Bugün banaysa yarın başkasına. Sahipsiz köpekler sokaklarda geziyor.” dedi.

Barbaros Mahallesi’nde 8 yaşındaki Umut Ünlü, 23 Ağustos’ta sahipsiz köpeklerin saldırısına uğramış, başı ve sırtından yaralanan çocuk, çevredekilerin yardımıyla hastaneye kaldırılmıştı. Hastanede 20 gün tedavi gören çocuk, taburcu edilmişti.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *