Erdoğan: Devlet-millet kucaklaşmasının odağına özgürlüğü yerleştirdik

Erdoğan: Devlet-millet kucaklaşmasının odağına özgürlüğü yerleştirdik

Geçmişte vesayet odaklarının açtığı hasarı, ‘demokrasi ve kalkınma reformları’ ile önemli ölçüde tamir ettiklerini savunan Cumhurbaşkanı Erdoğan, “Artık sadece tarihten geleceğe uzanan kadim mirasın özüne uygun şekilde asli görevlerine odaklanmış, milletiyle etle tırnak gibi bütünleşmiş şekilde çalışan bir devlete sahibiz.” ifadesini kullandı.

Dün Cumhurbaşkanlığı külliyesinde gerçekleştirilen Cumhurbaşkanlığı Kabinesi Toplantısı’nın ardından Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan basın açıklaması yaptı. Erdoğan’ın açıklamasında, Türk devlet geleneğine ilişkin vurgu ile vesayet/özgürlük vurgusu öne çıktı. Erdogan, “Ülkemizi 81 vilayeti ve 85 milyon insanıyla kuşatan eser ve hizmetlerimizle zenginleştirirken, aslında gerçek özgürlüğün de zeminini döşüyorduk.” dedi.

Erdoğan şunları söyledi:

“Aziz milletim; biz dünyanın en eski, en güçlü, sürekliliği en sağlam devlet geleneğine sahip milletlerinin başında geliyoruz. Anadolu’yu kendimize vatan yaptıktan sonra da bu topraklarda yükselttiğimiz her bayrakla ortak varlığımızın teminatı, güç kaynağımız, bağımsızlığımızın mihenk taşı devletimize sahip çıktık. Selçuklu’nun attığı temeller, vurduğu damgalar hâlâ Anadolu’nun dört bir yanında yaşıyor. Osmanlı’yı bir uç beyliğinden cihan devletine taşıyan güçlü kurumsal temellerin çoğu hâlen ayaktadır. Cumhuriyetimizi kurarken tüm bu birikimin üzerine millî iradenin üstünlüğü esasına dayalı yeni bir yapı inşa ettik.

Rahmetli Erol Güngör, Anadolu’daki Türk devletlerinin Orta Asya’daki devasa imparatorluklar gibi kısa sürede yıkılıp gitmeyişini, Osmanlı’nın dehasına bağlıyor. Yerleşik bir medeniyet olan Osmanlı’nın Cumhuriyete bıraktığı mirasın büyüklüğünü bugünkü önemli kurumlarımızın çoğunun kuruluş tarihlerinde görmek mümkündür. Üniversitelerimizden Meclis’imize, adliyemizden maarifimize kadar Osmanlı’nın kurduğu müesseselerin çoğunun devam ettiği gerçeği devletteki sürekliliğin işaretidir. Hiç şüphesiz, bu gücün gerisinde milletin ve devletin ruh ve beden gibi ayrılmaz bir bütün olması vardır.

Geçmişte vesayet odaklarının devleti, milletin değerlerine ve iradesine karşı bir kırbaç gibi kullanma gayretlerinin yol açtığı hasarı, demokrasi ve kalkınma reformlarımızla önemli ölçüde tamir ettik. Artık sadece tarihten geleceğe uzanan kadim mirasın özüne uygun şekilde asli görevlerine odaklanmış, milletiyle etle tırnak gibi bütünleşmiş şekilde çalışan bir devlete sahibiz. Milletimizin zenginliğinden ve kucaklaşmasından güç alan devletimizi her alanda dünyada hak ettiği yere çıkartmak için gece-gündüz çalışıyoruz.

Cumhuriyetimizin yeni yüzyılına girerken devlet-millet kucaklaşmasının odağına özgürlüğü yerleştirdik. Ancak, korkaklar kendi insanlarının düşüncelerine kelepçe vurmak, kendi halkını geri bırakmak, kendi ülkesinin büyümesini engellemek ister. Biz milletine husumet besleyen korkaklarla mücadele ederek zihinlere ve kalplere vurulan prangaları kırarak, yasakları ortadan kaldırarak Türkiye’yi bugünlere getirdik. İşimiz hizmet, gücümüz millet derken, ülkemize kazandırdığımız ve kazandıracağımız eserler yanında işte bu tarihî zihniyet dönüşümünü de kast ediyorduk.

Büyük fikirlerin, büyük sanatçıların içinde hayat buldukları özgürlük, öyle sadece sloganla, lafla, kâğıt üzerinde yapılan düzenlemelerle olmaz. Bunun insanlara hayallerini gerçekleştirebilecekleri imkânları sağlamanız gerekir. Ülkemizi 81 vilayeti ve 85 milyon insanıyla kuşatan eser ve hizmetlerimizle zenginleştirirken, aslında gerçek özgürlüğün de zeminini döşüyorduk. Yıllarca vesayetin baskısı, terör örgütlerinin saldırıları, çetelerin tehditleriyle bunalan insanımızı güvenliğin ve huzurun iklimine taşırken, aynı zamanda bireyleri her alanda gerçek özgürlükle de tanıştırıyorduk. Gelişmiş ülkelerdeki demokrasi ve refah standartlarına gıptayla bakan insanımıza çok daha ileri hakları ve imkânları sunmak için mücadele ederken, her kesimden vatandaşımızın özgürlük talebine de cevap veriyorduk. Biz bu çabaları gösterirken, elimize kolumuza sarılanların, paçamızdan çekenlerin özgürlük söylemlerinin gerisindeki faşist zihniyeti en iyi milletimiz biliyor.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *