İSAR tarafından düzenlenen eğitimlerin 10. döneminden mezun olacak 25 öğrenci için düzenlenen törene katılan Mustafa Şentop, “Allah yollarını açık etsin. Böylece bu 10. dönemde 172 öğrenciyi mezun etmiş oluyor İSAR. Böylesine özgün, müstesna bir çalışma, artık 10’uncu olduğuna göre kurumsallaştığını ifade edebileceğimiz bir program içerisinde. Kardeşlerimizin mezuniyetlerinin tescil edileceği böyle bir günde aranızda bulunmaktan büyük memnuniyet duyuyorum.” diye konuştu.

Türkiye’nin tarih boyunca çok zor dönemlerden geçtiğini aktaran Mustafa Şentop, 19. yüzyıl başlarından itibaren sadece ekonomide, siyasette, hukuk alanında değil, hemen hemen her alanda ciddi çöküşler yaşadığını dile getirdi.

Şentop, 1933’ten itibaren Türkiye’de bir üniversite reformu gerçekleştiğini belirterek, “Akademi hayatıyla ilgili olarak bir nevi bir ray değişikliği yapıldı, gerçekleştirildi. Eski geleneksel ilim geleneği bir kenara bırakıldı. Yeni bir zincir üzerinden devam etme yolu seçildi. Şüphesiz sağlıklı bir şekilde devam eden bir ilmi çalışma geleneği mevcuttu da o bir kenara bırakılarak başka bir amaç seçildi şeklinde değerlendirilmemelidir. Belki ondan 100-150 sene geriye doğru gittiğimizde bizim geleneksel ilim tarihimizde de çok ciddi bozulmalar, kırılmalar, yetersizlikler ortaya çıkmıştı.” diye konuştu.

‘Belli bir yerde kesilen zincir, başka bir yerden devam eden zincirin halkalarıyla birleştirilmeli’

Mustafa Şentop, mevcut gelenek içerisinde, hukukta, medrese hayatında olsun, bir güncelleme yaparak ilerleme yerine, onları bir kenarda tutarak, başka kulvarlardan yola devam etme, yeni yollar icat etme şeklinde bir yol izlendiğini söyledi. Bunun sebebi üzerine düşündüğünü anlatan Şentop, “Benim kanaatim, o dönemlerden, 19. yüzyıldan itibaren, şimdi de tam uzaklaşmış değiliz o yaklaşımdan, bu yaşamış olduğumuz zorlukların o gün itibarıyla geçici olduğu, biraz tahammül edersek bunları aşacağımız, ‘Şimdilik bunlara rıza gösterelim, ileride düzeltiriz.’ şeklinde bir yaklaşımla bugünlere kadar gelmişiz.” diye konuştu.

Şentop, belli bir yerde kesilen zincirin, başka bir yerden devam eden zincirin halkalarıyla birleştirilmesi gerektiğini ve buradan yeni bir şey ortaya çıkarmak mecburiyetinde olduklarının altını çizerek, “Buna şüphesiz Türkiye’nin de ihtiyacı var. Ama sadece Türkiye’nin değil, dünyanın da ihtiyacı var. Bilhassa bu yaşadığımız dönemlerde, her alanda, hukukta, siyasette, ilim hayatında yeni paradigmalara ihtiyaç var.” ifadelerini kullandı. Kendisinin hukuk tarihi profesörü olduğunu hatırlatan Şentop, Marmara Hukuk Fakültesinde 18 yıl görev yaptığını vurguladı.

İSAR Genel Koordinatörü Prof. Dr. Mürteza Bedir ise vakfın bugünün akademik bilgisini ilim geleneği ile irtibatlandırmayı hedefleyen ve bu amaçla temel eğitimden ihtisasa, araştırma merkezinden bilgi üretimine kadar her alanda bu irtibatın kurulması için gayret eden bir kuruluş olduğunu söyledi.