İsmet Özçelik, “Ak Parti’den 3. ABD ziyareti” başlıklı yazısında ‘Seçim öncesi ABD yol oldu, belli ki bu trafik sürecek’ dedi.

Yapılan ziyaretlerin devlet değil parti düzeyinde yapıldığına ve bu ziyaretlerin kafa karıştırdığına dikkat çeken Özçelik, ziyaretlerle ABD’nin elinin kuvvetlendirildiğini, bazı temasların bilerek abartıldığını ve dostlarımızla aramızda güvensizlik yaratıldığını belirtti.

İsmet Özçelik’in yazısı şöyle:

Seçim öncesi ABD yol oldu.
Kılıçdaroğlu gitti.
Peşinden İyi Parti heyeti oradaydı.
Ak Parti heyetleri de eksik olmuyor.
Belli ki bu trafik sürecek.

Peki ne konuşuyorlar?
Bu konular sır.
Kimse bilgi vermiyor.
Verilen bilgiler de kimseyi tatmin etmiyor.

DEVLET DEĞİL PARTİLER

Türkiye-ABD ilişkileri bozuk.
Ekonomiden güvenliğe sorunlarımız var.
Devlet bu konuda bazı girişimlerde bulunabilir.
Dışişleri veya ilgili bakanlıklar müzakere yapabilir.
Bunların hepsi kayıt altında olur.
Ama yapılan temaslar bu çerçevede değil.
Partiler düzeyinde.
Seçim öncesi kafa karıştırıyor.

AK PARTİ HEYETLERİ

Hürriyet Ankara Temsilcisi Hande Fırat.
Haber kaynakları sağlamdır.
21 Ekim tarihli yazısı önemliydi.
Ak Parti ABD’ye 2 kez heyet göndermiş.
3. heyet için hazırlık yapılıyormuş.
Efkan Âlâ başkanlık edecekmiş.
Âlâ, partinin dış ilişkilerinden sorumlu.
Tarih de verdi.
ABD’de 8 Kasım’da yapılacak seçimlerden sonra.

İHTİYAÇMIŞ

Âlâ 3. ziyaretin gerekçelerini özetle şöyle anlatmış:
-Masada biriken dosyalar var.
-Siz alanı boş bıraktığınızda başkaları doldurur.
-Birbirimizi başkasından dinlememeliyiz.
-Konuştukça pozitif bir atmosfer oluşuyor.
Âlâ önemli bir bilgi daha veriyor:
“Sırada İngiltere ve Almanya var”
Çok ilginç.
Kılıçdaroğlu da aynı şeyi söylemişti:
“ABD’den sonra, İngiltere ve Almanya’ya gideceğim.”
Güzergâh aynı…

ABD’YE VERİLEN MESAJLAR

ABD’ye verilen mesajlar şöyle:
“NATO’nun güçlenmesini istiyorsanız,
Türkiye de güçlenmelidir.
Türkiye, NATO’nun vazgeçilmez üyesidir.
Türkiye’nin hedefleri, istikameti bellidir.
Ancak, bölgesel krizlerde inisiyatif almak zorunludur.”
Hande Fırat’ın yazısı fazla konuşulmadı.
Ama önümüzdeki günlerde tartışılacağı kesin.

ABD’NİN ELİ KUVVETLENDİRİLİYOR

Bizim kulağımıza gelen başka bilgiler de var.
Washington’da yapılan temaslar…
İsrail üzerinden girişimler.
İş dünyasından bazı isimlerin ABD ziyaretleri…
Geçmişte yaşanan olayları anımsatan ilişkiler…
Seçim öncesi bu hareketlilik tehlikeli.
Amerikalılarda “bize muhtaçlar” algısı yaratılıyor.
ABD’nin eli kuvvetlendiriliyor.
Bazı temasları bilerek abartıyorlar.
Dostlarımızla aramızda güvensizlik yaratıyorlar.

ABD NE YAPIYOR?

İktidar, muhalefet ABD turunda.
Peki ABD ne yapıyor?
Kısaca özetleyelim:

“Irak’ta PKK’nın yanında.
Kimyasal yalanını piyasaya sürüyor.
Fırat’ın doğusunda,
PKK/PYD ile Türkiye’ye karşı tatbikat yapıyor.
Kıbrıs’ta Rumları silahlandırıyor.
Doğu Akdeniz’de Mavi Vatanımızı tehdit ediyor.
Yunanistan’da üsler kuruyor.
Hibe ettiği silahları adalara yerleştiriyor.
Türkiye sınırına,
Dedeağaç’a yığınağı sürdürüyor.
Kafkaslar’da Ermenistan’ı kışkırtmaya çalışıyor.
ABD Hazine Bakanlığı elemanları,
TOBB’da firmalarımızı tehdit ediyor.
Rusya’ya yaptırımları dayatıyor.
Vatan Partisi dışında kimseden itiraz gelmiyor.
Bu arada içeride de faaliyette.
İç kargaşa için fırsat kolluyor…”

YENİ DÜNYA KURULURKEN

Yeni bir dünya kuruluyor.
Bu sürecin riskleri de var.
Türkiye çok dikkatli olmalı.
Muhalefet kaderini ABD ile birleştirmiş.
Bunu da gizlemiyorlar.
O nedenle iktidar çok dikkat etmeli.
“Denge politikası” kulağa hoş gelebilir.
Ama mücadele kızışıyor.
ABD hegemonyasını sürdürme çabasında.
Dünyayı ateşe verme konusunda cüretkar.
Böyle bir ortamda “denge” olmaz.
Bu politikayı sürdüremezsin.
ABD’nin Türkiye’ye karşı tutumu düşmanca.
Ancak radikal karar almasından kaygılı.
Zaman kazanma peşinde.
“F-16 havucu” kimseyi kandırmasın…