Christian Schmidt’in, Bosna’da seçim akşamı ‘dayattığı’ kararlar kimin lehine?

Christian Schmidt’in, Bosna’da seçim akşamı ‘dayattığı’ kararlar kimin lehine?

Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi Christian Schmidt’in, ülkede seçim akşamı “Bonn yetkilerini” kullanarak dayattığı seçim yasasının, Hırvat milliyetçilerin elini güçlendireceği ifade ediliyor. Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, söz konusu kararlar için, “Zamanlamanın zekice olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Schmidt, Bosna Hersek’te 2 Ekim’de yapılan genel seçimlerin akşamında, sandıkların kapanmasının ardından yazılı açıklama yayımlayarak, ülkede temmuzdan bu yana tartışmalara ve hatta siyasi krize neden olan seçim yasasını “işlevsellik” paketi adı altında “dayattığını” açıkladı.

Schmidt, Bosna’daki ‘engelleri’ aşmak istiyor!

Bosna Hersek’te devlet başkanını dahi görevden alma yetkisi bulunan Schmidt’in, tüm siyasi aktörler seçim sonuçlarına odaklanmışken bu hamleyi yapması dikkat çekerken, Bosna Hersek Yüksek Temsilcisi, konuyla ilgili yerel bir televizyona açıklamalarda bulundu.

Schmidt, “işlevsellik paketi”nin, ülkedeki iki entiteden biri olan Bosna Hersek Federasyonu’nu (FBIH) kapsadığını ifade ederek “Neden bu kararları aldım? Bosna Hersek Federasyonu’ndaki engelleri aşmak için. Seçim süreci ve sonuçlarına etki etmek istemediğim için bu kararları, seçim sonuçlarından önce almam gerekiyordu. Diğer türlü seçim sonuçlarını etkilemeye çalıştığıma dair bir kanı oluşabilirdi.” dedi.

Schmidt’in aldığı kararlar neyi kapsıyor?

Schmidt’in aldığı kararların neticelerinin ne olacağı belirsizliğini korurken, Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) kararlara açıklık getirmek için yazılı açıklama yayımladı. Ofis, Schmidt’in, kararları hükümeti kurma sürecini kolaylaştırma gerekçesiyle aldığını, yasama ve yargı mekanizmalarının kötüye kullanılmasının engellenmek istendiğini savundu.

Kararların, seçim sonuçlarıyla hiçbir şekilde ilgisinin bulunmadığı iddia edilen açıklamada, “2 Ekim’de alınan kararlar seçim reformunun bir parçası değildir. Seçim reformu, uluslararası sorumluluğun yerine getirilmesi ve seçim sürecindeki ayrımcılığım kaldırılması için hala gereklidir.” ifadesine yer verildi.

“İşlevsellik paketi” olarak adlandırılan kararlar kapsamında, Bosna Hersek Federasyonunu Halklar Meclisindeki kurucu halkların (Boşnak, Hırvat, Sırp) delege sayısı 17’den 23’e çıkartılırken, Federasyon’daki 10 kantonda çoğunlukla Hırvatların yaşadığı bölgelerden temsil sayısı artmış olacak.

Halklar Meclisindeki sandalye sayısını 58’den 80’e çıkartan Schmidt’in bu kararının, ülkedeki Hırvat milliyetçisi parti olan Hırvat Demokrat Birliğinin (HDZ) lehine olduğu ifade ediliyor.

HDZ’nin temsil hakkının güçlenmesinin önünü açan bu kararla, gelecek dönemde Hırvatların birçok konuda söz sahibi olabileceği iddia ediliyor.

Hırvatlar, zamanlamayı ‘zekice’ buldu

Seçim yasasını “aylarca derin ve gizlice” görüştüklerini itiraf eden Hırvatistan da alınan kararları büyük memnuniyetle karşıladı. Hırvatistan Başbakanı Andrej Plenkovic, Schmidt’in Bosna Hersek’teki Hırvatların varlığını korumanın ne kadar önemli olduğunun bilincinde olduğunu savunarak “Bunu da aldığı kararla gösterdi. Zamanlamanın zekice olduğunu düşünüyorum.” dedi.

Schmidt aynı zamanda, Hırvatistan’daki siyasi krizin yüzeye çıkmasına neden olurken, Plenkovic ve Hırvatistan Cumhurbaşkanı Zoran Milanovic arasındaki “tartışma”nın giderek büyüdüğü görülüyor. Milanovic, Schmidt’in tutumunu eleştirerek “Siyasi anlamda Hırvatistan’a müebbet hapis verildi ve ne yazık ki biz bunu kutluyoruz. Bu karar Hırvatistan dış politikası için bir felakettir. Düşmanca bir davranış.” değerlendirmesinde bulundu.

Bosna Hersek’teki siyasiler seçim yoğunluğu nedeniyle Schmidt’in kararına henüz tepki vermezken, Devlet Başkanlığı Konseyi Hırvat üyeliğine yeniden seçilen Zeljko Komsic, kararı “HDZ’nin zaferi” olarak nitelendirdi.

Schmidt, daha önce de seçim yasası dayatmak istedi

Alman Yüksek Temsilci Christian Schmidt’in Bosna Hersek’te yeni bir seçim yasası “dayatacağına” dair iddialar daha önce de ortaya çıkmıştı. Temmuz ayında iddiaların krize dönüştüğü Bosna’da yeni seçim yasasının Hırvatların işine yarayan ancak Boşnakların haklarını elinden alan bir durum ortaya koyacağı bir kez daha tartışılmıştı.

Boşnakların tepkisiyle karşı karşıya kalan Schmidt, seçimlerin bütünlük içerisinde gerçekleşmesi için “şeffaflık paketi” adı altında teknik değişimler getirdiğini öne sürmüştü.

Bosna Hersek’te tuhaf siyasi yapı

Bosna Hersek’te 1992-1995’te yaşanan savaşı sonlandıran Dayton Barış Antlaşması gereği ülkede Boşnak, Hırvat ve Sırp üç kurucu halk bulunuyor.

Devletin en üst mevkisi Devlet Başkanlığı Konseyi üyelerinin biri Boşnak diğeri Hırvat halkından olmak üzere iki üyesi ülkenin iki entitesinden biri olan Bosna Hersek Federasyonu’ndaki (FBIH) vatandaşlar tarafından, üçüncü üye ise Sırp Cumhuriyeti (RS) entitesinde yaşayan vatandaşlar tarafından seçiliyor.

Bosna Hersek Devlet Başkanlığı Hırvat Üyesi Komsic’e karşı 2018 seçimlerinde kaybeden HDZ Bosna Hersek lideri Dragan Covic, Komsic’in FBIH’deki Boşnakların oylarıyla seçildiğini iddia ederek ülkede yeni bir seçim yasası reformu talebinde bulunmuştu.

Bosna Hersek’in başkenti Saraybosna’da, Avrupa Birliği (AB) delegasyonu eşliğinde başlatılan seçim yasası reformu müzakereleri, Boşnak ve Hırvat partileri arasında uzlaşı sağlanamadığı için sonuç alınamadan sona ermişti.

OHR ‘yasa çıkartacak’ güce , Yüksek Temsilci de Konsey üyelerini görevden alacak güce sahip

Dayton Barış Antlaşması’nın getirdiği karmaşık siyasi yapının yanı sıra ülkede yine Dayton ile oluşturulan Yüksek Temsilcilik Ofisi (OHR) ihtiyaç durumunda yasa çıkartabilecek yetkiye sahip.

Yüksek Temsilcilik Ofisi, uluslararası toplum adına Bosna Hersek’te barış anlaşmasının uygulanmasını denetliyor. Yüksek Temsilcilik aynı zamanda ülkede faaliyet gösteren uluslararası kurumların etkinliklerini koordine ediyor.

Birleşmiş Milletlere (BM) her yıl Bosna Hersek’teki gelişmeler ve sorunlarla ilgili rapor sunan Yüksek Temsilci, “Bonn yetkileri” olarak bilinen geniş yetkilere sahip.

Yüksek Temsilci, Devlet Başkanlığı Konseyinin üyeleri dahil olmak üzere ülkede barışın uygulanmasına engel olan kişileri görevden alabiliyor, ihtiyaç durumunda yasa çıkartabiliyor.

Barış Uygulama Konseyinin (PIC) sahip olduğu olağanüstü yetkiler, 1997’de Almanya’nın Bonn kentinde yapılan toplantıyla “Bonn yetkileri” adıyla OHR’ye verildi.

Görevini 12 yıldır sürdüren eski Yüksek Temsilci Valentin Inzko ise 23 Temmuz 2021’de görevinin son günlerinde, yine “Bonn yetkilerini” kullanarak “soykırımın inkarının cezalandırılmasına ilişkin yasa” çıkartarak Boşnakların uzun zaman beklediği bir karara imza atmıştı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *