Çin ve Rusya’nın öncülük ettiği Şanghay İşbirliği Örgütü

Çin ve Rusya’nın öncülük ettiği Şanghay İşbirliği Örgütü

Çin ve Rusya’nın öncülüğünde 1996’da kurulan Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ), Ukrayna Savaşı ve Çin ile ABD arasındaki artan jeopolitik mücadelenin şekillendirdiği değişen dünya dengelerinde kritik bir ağırlık noktası olmak istiyor. Semerkant’ta bugün başlayacak yeni zirve, BM 77. genel kurulunun hemen öncesinde gerçekleşiyor.

Şanghay İşbirliği Örgütünün 22. Devlet Başkanları Konseyi Zirvesi, bu yıl 15-16 Eylül’de Özbekistan’ın Semerkant şehrinde yapılacak. Zirveye, örgüte üye Rusya, Çin, Hindistan, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Özbekistan ve Pakistan ile örgütün gözlemci üyesi Belarus, Moğolistan ve İran’ın devlet başkanları ile Özbekistan Cumhurbaşkanının davet ettiği Türkiye’nin ve Türkmenistan’ın Cumhurbaşkanları katılacak. Azerbaycan ve Ermenistan liderleri de zirveye iştirak edecek. Zirvede, 10 uluslararası kuruluşun üst düzey yöneticileri de yer alacak.

Rusya ile Batı’yı Soğuk Savaş’ın ardından yeni bir cepheleşmeye götüren Ukrayna Savaşı, Moskova’nın Asya tarafında sırtını dayayabileceği bir güvenlik mutabakatına gereksinimini artırırken Çin de ABD ile artan jeo-stratejik rekabetinde Hint-Pasifik bölgesinde karşılaşması olası kuşatmayı aşabilmek için Avrasya’yı hayati görüyor.

Sovyetler Birliği’nin dağılmasını izleyen dönemde kurulan, Avrasya coğrafyasında siyasi, ekonomik ve güvenlik iş birliğini artırmayı hedefleyen örgüt, zaman içinde iş birliği alanlarının çeşitlendiği genişleyen bir ortaklığa dönüştü. Örgüte üye ülkelerin yüzölçümünün toplamı Avrasya kıta parçasının yaklaşık yüzde 60’ını kapsarken dünya nüfusunun yüzde 40’nı ve küresel gayrisafi hasılanın yüzde 30’unu temsil ediyor.

“Çok kutuplu dünya” arzusu

ŞİÖ, ilk kez Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan ve Tacikistan arasında 26 Nisan 1996’da Çin’in Şanghay kentinde imzalanan Sınır Bölgelerinde Askeri Güveni Derinleştirme Antlaşması ile kuruldu.

“Şanghay Beşlisi” adı verilen ülkeler 20 Mayıs 1997’de Moskova’da Sınır Bölgelerinde Askeri Kuvvetlerin Azaltılması Antlaşması’nı imzaladı. Dönemin Rusya Devlet Başkanı Boris Yeltsin ve Çin Devlet Başkanı Ciang Zımin, anlaşmayla “çok kutuplu dünya” çağrısında bulunan bir deklarasyonu ilan etti.

Ardından 1998’de Kazakistan’ın Almatı, 1999’da Kırgızistan’ın Bişkek ve 2000’de Tacikistan’ın Duşanbe kentlerinde devlet başkanlarının katıldığı yıllık zirve toplantıları düzenlendi.

2000’deki Duşanbe Zirvesi’nde “insani müdahale ve insan haklarını koruma bahanesiyle diğer ülkelerin iç işlerine karışılmasına karşı çıkma” ve “birbirlerinin ulusal bağımsızlığını, egemenliğini, toprak bütünlüğünü ve toplumsal istikrarını koruma” taahhüdünde bulunuldu.

Şanghay’da 2001’de düzenlenen zirvede, Özbekistan yeni üye olarak beşli mekanizmaya dahil edilirken 15 Haziran 2001’de iş birliği düzeyini artırma hedefiyle ŞİÖ’nün kuruluşunu ilan etti.

Ertesi yıl Rusya’nın St. Petersburg şehrinde bir araya gelen 6 ülke liderleri 7 Temmuz 2002’de ŞİÖ Şartı’nı imzalayıp, örgütün amaçlarını, ilkelerini, yapısını ve çalışma usullerini belirleyerek uluslararası hukukun parçası haline getirdi.

Kazakistan’ın Nursultan kentinde (o dönemki adıyla Astana) Temmuz 2005’te düzenlenen zirveye Hindistan, Pakistan, İran ve Moğolistan temsilcileri ilk kez katıldı.

ŞİÖ, 2007 yılına gelindiğinde, ulaştırma, enerji ve telekomünikasyon alanlarında 20’den fazla ortak proje başlatırken üye ülkeler güvenlik, askeriye, savunma, dış ilişkiler, ekonomi, kültür, bankacılık gibi alanlarda düzenli iş birliği görüşmeleri yürütmeye başlamıştı.

Rusya’nın Ufa şehrinde Temmuz 2015’te düzenlenen zirvede Hindistan ve Pakistan’ın tam üyelik süreçleri başlatıldı. Nükleer silahlara sahip iki ülke 9 Temmuz 2017’de üyelik sürecini tamamladı. Hindistan’ın katılımıyla Rusya ve Çin’in ardından bir büyük bölgesel güç daha ŞİÖ saflarına katılmış oldu.

Gözlemci Üyeler ve Diyalog Ortakları

Özbekistan’ın başkenti Taşkent’te 2004’te düzenlenen zirvede Moğolistan, ilk gözlemci statüsü kazanan ülke oldu. Onu 2005’de Nursultan Zirvesi’nde Hindistan, Pakistan ve İran izledi. Hindistan ve Pakistan, 2017’de tam üyeliğe yükselirken İran’ın tam üyelik süreci 17 Eylül 2021’de başlatıldı.

2008’de gözlemci statüsüne başvuran Belarus, Rusya’nın başta “Avrupa ülkesi olduğu” gerekçesiyle karşı çıkmasıyla 2010’da diyalog ortağı oldu. Ülke, 2012’de yeniden gözlemci statüsüne başvurdu, 2015’te “gözlemci üye” oldu. Belarus, 14 Haziran 2022’de ise tam üyeliğe başvurdu.

Bu arada Sri Lanka 2009’da, Türkiye 2012’de, Nepal, Kamboçya, Azerbaycan ve Ermenistan ise 2015’te örgütün diyalog partneri oldu.

2011’de Vietnam ve 2012’de Ukrayna gözlemci statüsü, Maldivler, Mısır, Suriye, İsrail, Bahreyn, Katar, Irak ve Suudi Arabistan diyalog ortaklığı için başvuruda bulunurken Myanmar ve Birleşik Arap Emirlikleri de diyalog partneri olma niyetlerini dile getirdi.

Rusya’nın sırtını dayama ihtiyacı

Rusya’nın 2014’te Kırım’ı yasa dışı ilhakından şubatta Ukrayna’ya savaş açmasına uzanan süreçte örgüt, Avrasya bölgesinde güvenlik ve ekonomi alanında kritik önem kazandı.

Rusya ile Batı’yı Soğuk Savaş’ın ardından yeni bir cepheleşmeye götüren gelişmeler, Moskova’nın Asya tarafında sırtının dayayabileceği bir güvenlik mutabakatına gereksinimini arttırdı. Batı’nın Kırım ve Ukrayna’daki eylemleri nedeniyle Rusya’ya uyguladığı ekonomik yaptırımlar da Moskova Çin ve Hindistan Asya’nın gibi büyük pazarlara sahip yükselen ekonomileriyle iş birliğini derinleştirmesini zorunlu hale getirdi.

Rusya’nın gelecek yıllarda ŞİÖ’nün oluşturduğu stratejik güvenlik şemsiyesini güçlendirmeyi ve ekonomik iş birliği potansiyelini ilerletmeyi isteyeceği öngörülüyor.

Çin’in Pasifik’teki kuşatmadan çıkış arayışı

Öte yandan Yol ve Kuşak Girişimi ile tarihi İpek Yolu ticaret hatları üzerinde ulaştırma ve altyapı projelerini destekleyerek sanayi ürünlerini dünya pazarlarına ulaştırdığı güzergahları çeşitlendirmek isteyen Çin için de Avrasya coğrafyası kritik önemde.

Çin Devlet Başkanı Şi Cinping, Kuşak ve Yol Girişimi’ni ilk kez 2013’te Kazakistan’da duyurmuştu.

Çin ile ABD arasında “ticaret savaşı” olarak adlandırılan, 2018’de teknoloji ürünlerinin ithalatında karşılık gümrük vergilerinin artırılmasıyla başlayan, devamında insan hakları ve ulusal güvenlik gerekçeleriyle Çin şirketlerine getirilen yaptırımlarla tırmanan ekonomik ve siyasi restleşme, Pekin’i dünya pazarlarına erişim için farklı yollar aramaya yöneltiyor.

Çin’in egemenlik ihtilafı içinde olduğu Tayvan, Pekin ile ABD ve Hint-Pasifik bölgesindeki müttefikleri arasında Rusya’nın Ukrayna’da yaşadıklarına benzer bir cepheleşme yaratma olasılığı taşıyor. Ada’yı topraklarının parçası olarak gören Pekin, ABD, Japonya ve diğer ülkelerin meseleye müdahale etmesini egemenliğinin ihlali olarak değerlendiriyor.

Pekin, her ne kadar Rusya’ya Ukrayna’ya saldırılarında açık destek vermese de “işgal”, “savaş” ve kınama anlamına gelecek ifadeleri kullanmaktan kaçınarak, BM Genel Kurulu kararına çekimser oy vererek, Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarını eleştirerek örtülü olarak arka çıktı. Savaş ve yaptırımların ardından Çin ile Rusya arasındaki dış ticaret hacminin belirgin şekilde arttığı görüldü.

Öte yandan Çin’in Tayvan dışında Doğu Çin Denizi ve Güney Çin Denizi’nde bölge ülkeleriyle denizlerdeki egemenlik ihtilafları, ŞİÖ üyesi de olan Hindistan ile Himalaya bölgesindeki sınır anlaşmazlığı, Pekin’i Pasifik’te güvenilir müttefik bulma olasılığını azaltıyor. Çin, bu yüzden Orta Asya ve Rusya’nın merkezinde bulunduğu Avrasya’yı ve ŞİÖ bünyesinde ve diğer platformlarda bölge ülkeleriyle ilişkilerini geliştirmeyi küresel stratejisi açısından hayati görüyor.

ŞİÖ’nün bugün başlayacak Semerkant Zirvesi

Şanghay İşbirliği Örgütünün (ŞİÖ) 15-16 Eylül’de Özbekistan’ın tarihi Semerkant şehrinde düzenlenecek 22. toplantısının örgütün faaliyetlerinde yeni bir dönemin başlangıcı olması bekleniyor. Tarihi Büyük İpek Yolu güzergahında yerleşen Semerkant’ta yarın başlayacak ŞİÖ üye ve gözlemci ülkeleri devlet başkanları zirvesinde önemli kararlar alınacak.

ŞİÖ Zirvesi’ne ilk defa örgüte üye, gözlemci ve davetli 15 ülkenin liderinin katılacak olması zirvenin önemini daha da artırırken zirvede, örgütün faaliyetlerinin geliştirilmesi ve genişletilmesine dair önemli kararların alınacak olmasının ise ŞİÖ için yeni bir dönemin başlangıcı olacağı öngörülüyor.

ŞİÖ’nün Semerkant Zirvesi, Kovid-19 salgını nedeniyle son 3 yıldan bu yana yüz yüze yapılacak ilk zirve olmasıyla da dikkati çekiyor. Bu, toplantıyı Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırım kararlarının ardından yüz yüze yapılacak ilk ŞİÖ Zirvesi olması nedeniyle daha da önemli kılarken, bazı uzmanlar zirvede Batı’nın Rusya’ya yönelik yaptırımlarına karşı ekonomik dayanışma oluşturulacağını iddia ediyor.

15 devletin lideri katılacak

Zirveye örgüte üye Rusya, Çin, Kazakistan, Kırgızistan, Tacikistan, Pakistan, Hindistan ve Özbekistan, örgütün gözlemci üyesi Belarus, Moğolistan ve İran ile zirveye davet edilen Türkmenistan, Azerbaycan ve Ermenistan ve Türkiye Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın da aralarında bulunduğu 15 ülkenin lideri ile 10 uluslararası kuruluşun üst düzey yöneticileri katılacak.

Zirvede 30’a yakın belgenin kabul edilmesi öngörülürken, bu dokümanlar örgütün faaliyetlerinin geliştirilmesi, bölgesel ticaret hacminin artırılması, sanayi ve ulaştırma alanlarında karşılıklı iş birliklerinin geliştirilmesi ve yeşil ekonomi, inovasyon, dijital teknolojiler, lojistik, tarım, tıp ve diğer alanlardaki ortak proje ve faaliyetleri kapsıyor.

Zirvede kabul edilecek esas belge olan ve üye ülkelerin en önemli bölgesel ve küresel sorunlara ilişkin somut tutumlarını içeren zirve sonuçlarına ilişkin Semerkant Deklarasyonu ise örgüt ülkeleri arasındaki karşılıklı iş birliğinin geliştirilmesi, bölgesel istikrar, güvenlik ve sürdürülebilir ekonomik kalkınmanın daha da iyileştirilmesi, ulaşım koridorlarının iyileştirilmesi ve kültürel ilişkilerin derinleştirilmesine yönelik ortak yaklaşımları yansıtacak.

Şevket Mirziyoyev: Hiçbir ülke küresel tehditleri tek başına önleyemez

Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev zirve öncesinde Özbek basını için kaleme aldığı yazısında, Özbekistan’ın Şanghay İşbirliği Örgütü başkanlığının, küresel ölçekte şiddetli süreçlerin yaşandığı bir dönem sona erip tahmin edilmesi zor olan yeni bir dönemin başladığı kendine özgü bir “tarihi dönüşüm” dönemine denk geldiğini kaydetti.

Mirziyoyev, “Evrensel ilke ve normlara dayalı uluslararası iş birliği sisteminin ortadan kalktığı günümüzün gerçeğidir. Bunun temel nedenlerinden biri, küresel düzeyde ülkeler arasındaki karşılıklı güvenin yok olmasıdır. Bu da jeopolitik çatışmaları teşvik ediyor ve ‘bloklara ait olma’ klişelerinin yeniden doğması tehlikesini yaratıyor. Devletler arasındaki böyle bir karşılıklı güvensizlik süreci, dünya ekonomisinin önceki gelişme yoluna dönmesini ve küresel tedarik zincirlerinin toparlanmasını zorlaştırıyor.” ifadelerini kullandı.

Dünyanın çeşitli yerlerinde devam eden silahlı çatışmaların ticaret ve yatırım akışlarını aksattığını, gıda ve enerji güvenliği sorunlarını artırdığını vurgulayan Mirziyoyev, “Bu karmaşık ortamda, bir gerçek açıktır: Hiçbir ülke bu küresel tehditleri tek başına önleyemez veya üstesinden gelemez. Günümüzün birbirine bağlı dünyasında tehlikeli sorunlardan kurtulmanın tek yolu, her bir tarafın çıkarlarını dikkate almaya ve saygı duymaya dayalı, yapıcı diyalog ve çok taraflı iş birliğidir.” ifadelerine yer verdi.

Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, tüm tarafların çıkarlarını karşılayan uluslararası iş birliğinin, çok taraflı örgütler olmadan gerçekleştirilemediğini, uluslararası ve bölgesel kuruluşların ülkeler arasındaki çeşitli farklılıkların üstesinden gelmeye, karşılıklı anlayışı güçlendirmeye, siyasi ve ekonomik iş birliğini geliştirmeye, ticareti genişletmeye ve kültürel ve insani değişimi teşvik etmeye yardımcı olduğunu belirtti.

Örgütün farklı medeniyetlere, dış siyasi yönelimlerine ve ulusal kalkınma modellerine sahip ülkeleri birleştirebilen özgün bir devletlerarası yapı olduğunu vurgulayan Mirziyoyev, örgütün kısa bir zamanda uzun yol katettiğini ve küresel siyasi ve ekonomik sistemin ayrılmaz bir parçası haline geldiğini dile getirdi.

Mirziyoyev, örgüte katılmak isteyen ülkelerin sayısının her geçen yıl arttığına işaret ederek “Bugün ŞİÖ, büyük bir coğrafi alanı kapsayan ve yeryüzü nüfusunun yaklaşık yarısını birleştiren, dünyanın en büyük bölgesel örgütüdür.” ifadesini kullandı. Cumhurbaşkanı Mirziyoyev, şunları kaydetti:

“Semerkant, dış politikada farklı önceliklere sahip ülkeleri bir araya getirebilecek ve uzlaştırabilecek bir platform haline gelebilir. Tarihsel olarak oluşturulmuş konsepte göre, Semerkant’tan bakıldığında dünya parça parça değil, bütün ve bölünmezdir. Semerkant, ŞİÖ kapsamında ilkesel olarak yeni bir ortaklık biçiminin oluşturulması için sağlam bir temel olabilir.

Bu nedenle, Semerkant’ta ŞİÖ’nün faaliyetinde yeni bir aşamanın başlangıcına tanık olacağımızdan eminiz. Bu toplantıda örgüt genişleyecek ve örgütün gelecek gündemi oluşturulacak. Bunun derin bir sembolik anlamı var. ŞİÖ’nün yaklaşan zirvesinde alınacak kararların, hem bölgesel düzeyde hem de küresel düzeyde diyalog, karşılıklı anlayış ve iş birliğinin güçlendirilmesine önemli katkılar sağlayacağından eminiz.”

Semerkant’ta Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu için anlaşma imzalandı

ŞİÖ toplantısı öncesi, Özbekistan’ın Semerkant kentinde Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolunun Kırgızistan topraklarındaki bölümünün yapım projesine ilişkin iş birliği anlaşması imzalandı.

Kırgızistan Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezinden yapılan açıklamada, Şanghay İşbirliği Örgütü (ŞİÖ) üyesi devletlerin liderlerinin zirvesine ev sahipliği yapacak Semerkant kentinde, Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolunun Kırgızistan içindeki bölümünün yapım projesine ilişkin iş birliği anlaşması imzalandığı belirtildi. Anlaşmanın Kırgızistan Ulaştırma ve İletişim Bakanı Erkinbek Osoyev, Özbekistan Ulaştırma Bakanı İlhom Mahkamov ve Çin Kalkınma ve Reformlar Devlet Komitesi Başkanı He Lifen tarafından imzalandığı kaydedildi.

Anlaşmanın Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu inşaatının yapılacağı Torugart-Arpa-Makmal-Celalabad güzergahında fizibilite çalışmasının en geç 1 Haziran 2023’e kadar tamamlanmasını öngördüğü ifade edildi. Tarafların, fizibilite çalışmasının maliyetlerini taraflar arasında eşit paylar halinde dağıtmayı amaçlayan üçlü anlaşma imzalayacakları belirtildi.

Çin-Kırgızistan-Özbekistan demir yolu projesi sayesinde Orta Asya’nın, Güneydoğu, Batı Asya ve Orta Doğu pazarlarına erişiminin sağlanması hedefleniyor.

İran, Şanghay İşbirliği Örgütü’ne tam üyelik belgesini imzaladı

İran’a Şanghay İşbirliği Örgütü’nde (ŞİÖ) tam üyelik verilmesine ilişkin mutabakat zaptı imzalandı. İran Dışişleri Bakanı Hüseyin Emir Abdullahiyan, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, Özbekistan’ın Semerkant kentinde, İran’ın ŞİÖ’ye tam üyeliğine dair taahhüt belgesini örgütün Genel Sekreteri Zhang Ming ile imzaladığını belirtti. Abdullahiyan, “Bundan sonra çeşitli ekonomik, ticari, transit, enerji gibi iş birliklerinde yeni bir aşamaya girmiş bulunuyoruz.” ifadelerini kullandı.

İran Cumhurbaşkanı İbrahim Reisi, ülkesinin Şanghay İşbirliği Örgütü’ne (ŞİÖ) üyeliğinin kesinleştirileceğini söylemişti. İranlı Öğrenciler Haber Ajansı’na (ISNA) göre Reisi, ŞİÖ toplantısına katılmak için Özbekistan’a hareketinden önce Mihrabad Havalimanında yaptığı açıklamada, “Özbekistan seyahatimizdeki önemli konu, İran’ın Şanghay İşbirliği Örgütü’ne üyeliğini kesinleştirecek belgelerin imzalanacak olmasıdır.” dedi.

Örgütün bir önceki toplantısında İran’ın üyeliğinin teyit edildiğini hatırlatan Reisi, imzalanacak belgelerin dışişleri bakanlığı yetkililerince incelenerek yasal sürecin tamamlanacağını belirtti.

Özbekistan’a ziyaretin diğer hedefleri hakkında da konuşan Reisi, “Bu gezi, Özbekistan Cumhurbaşkanı’nın resmi daveti üzerine hem ikili görüşme hem de Şanghay İşbirliği Örgütü zirvesine katılmak üzere gerçekleşmektedir. Bu gezinin komşuluk, yakınlık ve iş birliğini arttırma gibi farklı amaçları bulunmaktadır. İki ülkenin ticaret hacmi 500 milyon dolar seviyesinde, bu yeterli değil, arttırabiliriz.” ifadelerini kullandı.

Semerkant tarihindeki en büyük zirve

Özbekistan Cumhurbaşkanı Şevket Mirziyoyev’in ev sahipliğinde 15-16 Eylül’de Semerkant’ta yapılacak zirveye Şanghay İşbirliği Örgütüne üye, gözlemci ve davetli ülkelerin devlet başkanları katılacak.

Özbekistan’ın dördüncü kez ev sahipliği yapacağı zirve, tarihi Semerkant’ta 400 hektarlık alanda yeni inşa edilen “İpek Yolu Semerkant” turizm merkezindeki yeni kongre merkezinde düzenlenecek. 18 bin metrekare kapalı alana sahip ve 3 bin 500 kişi kapasiteli, Bağımsız Devletler Topluluğu ülkelerindeki en büyük kongre merkezi 13 toplantı salonundan oluşuyor.

Semerkant’ta zirvenin yapılacağı günlerde geniş güvenlik önlemleri alınması beklenirken bunun için ülkenin diğer bölgelerinden çok sayıda emniyet görevlisi geçici olarak Semerkant’ta görevlendirmiş bulunuyor. Güvenlik önlemleri kapsamında vatandaş ve araçların şehir genelinde hareket etmelerinde bazı kısıtlamaların getirilmesi öngörülürken zirvenin yapılacağı tarihlerde şehir merkezinde araçların hareket etmesi geçici olarak yasaklanacak, toplu taşıtların hareketlerinde ise kısıtlamalar yapılacak.

Zirve nedeniyle, Semerkant’taki tüm okul, lise ve üniversiteler geçici olarak tatil edilirken 14-16 Eylül’de Semerkant Havalimanı zirve katılımcılarının dışındaki tüm uçuşlara kapatılacak.

15 Haziran 2001’de kurulan ŞİÖ’ye üye ülkeler Çin, Rusya, Kırgızistan, Tacikistan, Kazakistan, Özbekistan, Hindistan ve Pakistan olarak sıralanıyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *