Katar’ın ‘arabuluculuk’ faaliyetleri dikkat çekiyor

Katar’ın ‘arabuluculuk’ faaliyetleri dikkat çekiyor

Körfez ülkelerinin ambargosunun sona ermesinin ardından ismi öne çıkmaya başlayan Katar’ın, ABD ile yakın işbirliğinin yanı sıra, Asya’da, Afrika’da, Filistin’de ve Lübnan’da yaptığı çalışmalar dikkat çekiyor.

Katar, ev sahipliğinde 5 ay süren müzakereler sonucu Çad Askeri Geçiş Konseyi ile muhalifler arasında imzalanan Doha Barış Anlaşması ile bölgesel ve uluslararası çekişmelerin çözümündeki merkezi konumunu öne çıkardı.

Sadece Suudi Arabistan ile kara sınırı olan Körfez’deki küçük Arap ülkesi Katar, bölgesel ve uluslararası barış ile istikrarı sağlamak üzere çekişme taraflarını müzakere masasında bir araya getirerek her geçen gün diplomatik arabuluculuk konumunu güçlendirmeye devam ediyor.

Bu çalışmalar çerçevesinde 8 Ağustos’ta Çad Askeri Geçiş Konseyi ve muhalif gruplar arasında Katar’ın ev sahipliğinde mart ayından bu yana devam eden müzakereler sonucu, kapsamlı bir ulusal uzlaşının ilk adımı olarak “Doha Barış Anlaşması” imzalandı.

Başkent Doha’da gerçekleşen bu anlaşma, aslında Katar’ın yıllardan beri bölgesel anlaşmazlıklarda üstlendiği arabuluculuk zincirinin son halkası oldu.

Katar’ın çözüm için devreye girdiği diğer meselelerden bazıları
Afrika ülkeleri Somali ile Kenya ilişkileri,
Somali seçimleri,
ABD ile Afganistan’daki Taliban arasındaki müzakereler,
Libya’nın Tuareg ve Tebular grupları arasındaki anlaşmazlık,
Afganlar arasındaki diyalog,
Sudan’ın Darfur Anlaşması,
Filistinli gruplar arasında uzlaşı,
Cibuti ile Eritre arasındaki anlaşmazlık ve
Lübnanlılar arasındaki anlaşmazlıklar olarak sıralanabilir.

Çad Barış Anlaşması

Orta Afrika ülkesi Çad Cumhuriyeti’ndeki anlaşmazlık tarafları, Mart 2022’den beri Katar’ın ev sahipliğinde süren müzakereler sonucu mutabakata vardı.

Çad Askeri Geçiş Konseyi ve muhalif gruplar, dün Doha Barış Anlaşması’nı imzalayarak yeni dönemi başlatmış oldular.

Bu anlaşma, Çad Cumhuriyeti’nde kapsamlı ulusal uzlaşıyla sonuçlanacak bir diyalog sürecini başkent Encemine’de başlatılmasını içeriyor.

Somali-Kenya sorunu

Afrika kıtasında komşu ülkeler Somali ile Kenya, diplomatik ilişkilerin kesilmesi üzerine Katar arabuluculuğunda bir araya geldi.

Somali’nin Kenya’yı iç işlerine müdahale etmekle suçlaması üzerine diplomatik ilişkileri 6 ay boyunca kesilen komşu iki ülke, Katar’ın arabuluculuğu sayesinde ilişkilerini onarma sürecine girdi.

Somali seçimleri

Doha yönetimi, Somalili güçler arasında parlamento ve başkanlık seçimlerine ilişkin anlaşmazlıkların çözüme kavuşturulması için 2021’de yoğun çaba sarf etti.

Katar Emiri Şeyh Temim bin Hamed Al Sani, o zamanki Somali Cumhurbaşkanı Muhammed Abdullah Fermacu bir mesaj gönderdi.

Katar ve diğer ülkelerin çabaları, federal hükümet ve eyalet başkanları arasında anlaşmayla sonuçlandı. Bu anlaşma, 1991’de merkezi hükümetin çöküşünün ardından meydana gelen iç savaşın yansımalarından kurtulan ülkede, iktidarın devrine izin veren parlamento ve cumhurbaşkanlığı seçimlerine yol açtı.

Washington ve Taliban

ABD ile Taliban arasında Doha’da yapılan dokuz görüşmenin ardından taraflar 29 Şubat 2020’de tarihi bir anlaşmaya vardı.

Anlaşma, Washington ve NATO’daki müttefiklerinin 14 ay içinde Afganistan’dan çekilmesini öngörüyordu. Bu da yaklaşık 20 yıldır devam eden savaşı sonlandırdı.

Libya’daki Tuaregler ile Tebular

Libya’daki iki kabile Tuaregler ile Tebular arasında ise 23 Kasım 2015’te Doha’da bir barış ve kapsamlı uzlaşı anlaşması imzalandı.

Bu anlaşmayla Libya’nın güneybatısındaki Ubari kentindeki çatışmalar sona erdi.

Afgan hükümeti ve Taliban

Afganistan’da savaşı sona erdirmek amacıyla Mayıs 2015’te Doha’nın himayesinde Afgan yetkililer ile Taliban temsilcileri arasında bir dizi müzakere gerçekleştirildi.

Darfur Anlaşması

Sudan’ın Batı Darfur bölgesinde artan çatışmaların ardından askıya alınan barış sürecini canlandırmak amacıyla hükümet ve Adalet ve Eşitlik Hareketi arasında Mayıs 2013’te Doha’da ateşkes anlaşması imzalandı.

Fetih ve Hamas

Filistin’deki Fetih ve Hamas hareketleri arasında 6 Şubat 2012’de Doha’da yeni bir anlaşma imzalandı.

Doha Bildirgesi ismini taşıyan bu anlaşma, Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas liderliğinde, Batı Şeria ve Gazze için teknokrat ve bağımsızlardan kurulacak bir birlik hükümeti kurulmasını öngörüyordu.

Cibuti-Eritre

Cibuti ve Eritre hükümetleri, iki ülke arasındaki sınır çatışmalarını çözüme kavuşturmak için Mart 2011’de Doha’da barış anlaşması imzaladı.

Lübnanlı gruplar

Lübnanlı gruplar, ülkeyi 18 boyunca etkisi altına alan siyasi krizden sonra Katar arabuluculuğuyla vardıkları bir anlaşmayı 21 Mayıs 2008’de Doha’da imzaladı.

Katar-NATO ilişkileri

Katar Savunma Bakanlığı ile NATO arasında 18 Ocak 2018’de bilgi paylaşımı ve korunmasını içeren güvenlik anlaşması imzalandı.

Katar Emiri Temim, aynı yılın mart ayında yaptığı Brüksel ziyaretinde, NATO ile askeri ve güvenlik konularında iş birliği anlaşması imzaladı.

ABD’nin, Katar’daki El-Udeyd Hava Üssü’nde çoğunluğu hava kuvvetlerine mensup yaklaşık 13 bin askeri bulunuyor. El-Udeyd, ABD’nin Körfez’deki en önemli askeri üslerinden biri olma özelliğini taşıyor.

Washington bu üssü Suriye ve Irak’taki terör örgütü DEAŞ unsurlarına karşı mücadelede kullanıyor.

İkinci Dünya Savaşı sonrasında Batı Avrupa’nın güvenliğinin yeniden yapılandırılması amacıyla Kuzey Atlantik Örgütü Antlaşması ile 1949’da siyasi ve askeri bir birlik olarak kurulan NATO, 73 yılda 12 üyeden 30 üyeli bir ittifak haline dönüştü.

“NATO üyesi olmayan önemli müttefik” statüsü

ABD’nin bugüne kadar “NATO üyesi olmayan önemli müttefik” olarak tanıdığı 18 ülke bulunuyor.

ABD’de ilk kez 1987’de geçen bir yasa ile dönemin Başkanı Ronald Reagan tarafından Avustralya, Mısır, İsrail, Japonya ve Güney Kore bu kategoriye alındı.

Körfez bölgesinden ise Bahreyn ve Kuveyt, eski ABD Başkanı George W. Bush tarafından bu kategoriye dahil edildi.

MNNA statüsü, bir ülkeye ABD’den askeri teçhizat ve eğitim almasının yanı sıra yedek malzeme, hızlandırılmış lojistik ve teknolojiye erişme imkanı sağlıyor.

Katar’ın konumu güçleniyor

Siyasi analist Abdulaziz Al İshak da ABD’nin bu adımının, iki ülke arasındaki güçlü ilişkiyi teyit ettiğinin altını çizdi.

Al İshak, Katar’ın Afganistan meselesi ve Taliban’ın elindeki ABD’li rehinelerin serbest bırakılması için yaptığı ara buluculuk başta olmak üzere uluslararası arenada oynadığı önemli rollerin ardından Washington yönetiminin bu kararı aldığını belirtti.

NATO dışı önemli müttefik statüsünün Katar’ın konumunu güçlendirdiğini kaydeden Al İshak, “Bu adım Katar için büyük bir sembol niteliği taşırken, Doha’nın büyük ülkeler ve uluslararası koalisyonlarla ilişkilerindeki konumunu da güçlendiriyor.” diye konuştu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *