“Diyanet akademisi ile üniversiteleri besleyeceğiz”

“Diyanet akademisi ile üniversiteleri besleyeceğiz”

İl Müftüleri İstişare Toplantısında konuşan Ali Erbaş, “Akademimizde yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz, ilahiyat fakültelerinde okutman, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi olarak çalışabiliyor. Tüm bunlar başkanlığımızın milletimize ve insanlığa daha iyi hizmet sunmasını sağlayacak.” dedi.

41. İl Müftüleri İstişare Toplantısı Diyanet İşleri Başkanı Ali Erbaş’ın başkanlığında İstanbul’da başladı. ‘Dini Hayata Rehberlik Etmede Diyanet Hizmetlerinin Etkinlik ve Verimliliği’ gündemiyle İstanbul 29 Mayıs Üniversitesi Konferans Salonu’nda gerçekleştirilen toplantının açılış konuşmasını yapan Diyanet İşleri Başkanı Erbaş, Başkanlığın en önemli toplantılarından birisinin Diyanet İşleri Başkanlığının ve Diyanet Vakfının üniversitesinde yapılmasını önemli ve anlamlı bulduğunu söyledi.

Ali Erbaş, toplantının hayırlara vesile olması temennisinde bulunarak, “Kur’an-ı Kerim’in ilk insan ve peygamber Hazreti Adem’i tanıtırken, “Allah Adem’e bütün isimleri öğretti” ayetini anımsatarak, “Ona isimlerin ve eşyanın hakikatinin öğretildiğine dikkati çeker. Bu ilahi beyan, insanın varlık alemindeki ayrıcalıklı konumunun bilgiyle ilimle irfanla hikmetle ilişkisini ortaya koyması bakımından dikkati çekicidir. Esasında ilk inen surelerde de bu mesaj var. Alak Suresi’nin ilk ayetleri ile nüzul sırasına göre yine ikinci inen sureye ‘Kalem’ isminin verilmesi arka planda böyle bir hikmetin olduğunu bize anlatıyor. Bilginin en büyük işlevi ise varoluşun hakikatini, hikmetini ve gayesini öğretmesidir. İnsanı Hakka, hakikate, iyiliğe, güzel ahlaka yöneltmesidir.” dedi.

Mü’min Suresi’nin “Kör ile gören, inanıp iyi amellerde bulunanla kötülük yapan bir olmaz. Ne kadar az düşünüyorsunuz” ayetini okuyan Erbaş, bu ayetteki mesajların çok çarpıcı olduğunu söyledi.

İslam düşüncesinde bilginin, İslami ya da faydalı olup olmadığı şeklinde ayrıma tabi tutulmadığını, bütün ilimlerin yolunun Kur’an’a çıktığını ifade eden Ali Erbaş, 7. ve 8. asırdan 16. asra kadar hangi alandan olursa olsun Müslümanların hem dini hem de fen ilimleriyle çok yakından ilgilendiğini anlattı.

Dini ilimlerde ve tabii ilimlerde İbn-i Sina, Farabi, İbn Rüşd, Biruni gibi zirve olmuş alimler bulunduğunu dile getiren Erbaş, dini ilimlerin yanında matematiğe, fiziğe, kimyaya, astronomiye, biyolojiye, tıbba da önem verildiğini kaydetti.

“Hayata değer katmayan, güzel ahlaka dönüşmeyen, insanlığın sorunlarına çözüm üretmeyen bilgi faydasız bilgidir” diyen Erbaş, “Haksızlığa, zulme ve kötülüğe aracı kılınan bilgi, felaket getirir. 20 ve 21’inci asırda bunun örneklerini gördük. Toplu katliamlara sebep olan atom bombası bilgi ile yapılıyor. İşte bu zararlı bilgidir. O yüzden Peygamber Efendimiz (s.a.s.): “Allah’ım faydasız ilimden sana sığınırım” diye dua ediyor. İnşallah biz faydalı ilim öğreterek, insanlığa faydalı gençler yetiştirmek için müesseselerimizin, kurumlarımızın, okullarımızın başındayız. Üniversitemizi bunun için kurduk.” diye konuştu.

‘Müftüler sadece kendi şehirlerindekilerden sorumlu değil’

Ali Erbaş, müftülerin sadece kendi illerindeki insanlardan değil bütün insanlardan sorumlu olduğuna işaret ederek, “Müftülerimiz mutlaka bütün insanlığı düşünerek çalışmalarını yapmalıdır. İnsanlığın bize ihtiyacı var. Her zaman ne diyoruz insanlık İslam’a muhtaç.” ifadelerini kullandı.

Erbaş, alimlerin gösterdikleri istikamet ile alemde güven ve huzurun teminatı olduğuna vurgu yaparak, sözlerine şöyle devam etti:

“Alimlerini kaybedenler yolunu da yönünü de kaybederler. Maalesef modern dönemde bilginin güzel ahlak, sorumluluk ve hukuk ile irtibatı kopartılmıştır. Öyle olsaydı bu bilgiyle elde edilen silahlarla toplu katliamlarla insanlar, çocuklar, masumlar, anneler katledilir miydi? Bilgi ahlaktan yoksun olursa dünyanın altını üstüne getirir. Bugün, bilgi çağında, bireysel bunalımlardan küresel krizlere insanlığın duçar olduğu sorunların gerçek sebebi budur. Talebelerimize anlatmamız lazım.”

Yeryüzü, tarihinin en derin anlam ve en vahim ahlak kriziyle değer ve medeniyet kriziyle karşı karşıya olduğunu belirten Erbaş, “Bugün, bilgiyi ihmal eden, teknoloji üretmeyen, zamanın ruhunu okuyamayan toplumların cehalet bataklığında, emperyalizmin kıskacında, sosyal travmaların girdabında nasıl ağır bedeller ödediği ortadadır. Onun için biz ahlak, hukukla, hikmetle birlikte her zaman bilgiyi kullanacağız ve bu kullandığımız bilgi insanları huzursuzluklardan, bunalımlardan insanlığı kurtaracak.” şeklinde konuştu.

Ali Erbaş, dünya, güzel ahlak başta olmak üzere İslam’ın hayat veren ilkelerine her zamankinden daha çok muhtaç olduğunu dile getirerek, kıyamete kadar da hep muhtaç olacağını kaydetti.

“Diyanet akademisi ile üniversiteleri besleyeceğiz”

Diyanet akademisi konusuna da değinen Ali Erbaş, şöyle konuştu:

“Diyanet akademisi ile artık hizmet öncesi kapsamlı bir eğitim imkanı ile mensuplarımız daha donanımlı olarak göreve başlayacaklar. Diyanet akademisinin her unvan ve kadrodaki personelimizi hizmet öncesi eğitimlerle seçeceğiz. Daha sonra görevleri sırasında da eğitimlerine diyanet akademimiz vasıtasıyla devam edecek. Eğitim görevlisi kadrolarımız daha donanımlı hale gelecek. İhtisas merkezlerimizde (diyanet akademisi) eğitim gören öğrencilerimizi bile ilahiyat fakülteleri hemen kadrolarına alıyorlar. Biz aynı zamanda diyanet akademisi ile üniversiteleri besleyeceğiz. Yani akademimizde yetiştirdiğimiz öğrencilerimiz, ilahiyat fakültelerinde okutman, öğretim görevlisi, araştırma görevlisi olarak çalışabiliyor. Tüm bunlar başkanlığımızın milletimize ve insanlığa daha iyi hizmet sunmasını sağlayacak.”

Ai Erbaş, Diyanet İşleri Başkanlığı’nın toplumla iletişim kurduğu en güçlü zeminlerden birisinin Kur’an kursları olduğunu ifade ederek, Kur’an kurslarının her yaştan kişilere açık olduğunu söyledi.

Erbaş, 27 Haziran’da yaz Kur’an kurslarının başlayacağı bilgisini vererek, sözlerine şöyle devam etti:

“Yavrularımızı Kur’an ile onun evrensel ahlak ilkeleri ile tanıştırma adına yaz kurslarımızı önemli bir fırsat olarak görüyoruz. Yapılan tüm araştırmalarda yaz Kur’an kursları toplumumuzun yarısından çoğunun temel dini bilgilerini aldığı, Kur’an okumayı öğrendiği yer. Çocuklarımızın Peygamber Efendimizle ve onun insanlığa örnek hayatı ile tanışacak olmalarını son derece önemsiyoruz. Bu sene de çocuklarımızın güzel ve başarılı bir yaz dönemi geçirmeleri için tüm hazırlıklarımızı yapacağız ve bu konuda çok titiz davranacağız. Yolu camiden geçmeyen çocuğumuz olmasın. Şimdi hocalarımızla toplantılar yapacaksınız onlara şunu özellikle söyleyin deyin ki sizin vesilenizle bir çocuğun kalbine İslam’ın güzelliği, Kur’an okuma sevgisi, temel dini bilgiler sevgisi yerleşirse bu sizi Allah’ın izni ile büyük bir mükafat almanıza vesile olur. Ama sizin yüzünüzden bir çocuğun kalbinde camiye, namaza, Kur’an’a, İslam’a karşı bir soğukluk düşerse bu vebalde sizi götürür. Amacımız çocuklarımızı iyi bir insan ve güzel bir Müslüman olarak yetiştirmek. Allah iyi insan yetiştirenleri de sever, iyileri de sever. Dolayısıyla yeryüzünü iyilik değiştirecektir.”

Vekaletle kurban bağışı

Vekaletle kurban bağışı konusuna da değinen Ali Erbaş, “Türkiye Diyanet Vakfımız ile beraber hepimizin malumu olduğu üzere vekaletle kurban organizasyonu çalışmamız büyük bir heyecan ve özveri ile devam ediyor. Hamdolsun dağıttığımız kurban hisseleri sayısı her geçen yıl daha da artıyor. Sizlerin öncülüğünde tüm mensuplarımızın gayretleri ile bu senede inşallah daha fazla muhtaca, mağdura, mazluma ulaşalım. Bu Kurban Bayramı’nda da başta ülkemizdeki ihtiyaç sahipleri olmak üzere 81 ilimiz 922 ilçemizdeki bütün muhtaçları arayıp buluyoruz ve yardımcı oluyoruz. Ondan sonra Afrika’dan Asya’ya, Uzakdoğu’dan Güney Amerika’ya dünyanın her köşesindeki mazlum, mağdur ve muhtaçlara bayram sevincini ve milletimizin iyilik elini taşıyacağız.” diye konuştu.

“Eğer 100 adım atma takatimiz varken 95 adımda kalmış isek o 5 adımın hesabını vereceğimizi hiçbir zaman aklımızdan çıkarmayalım” diyen Erbaş, “Yarınların nasıl olacağı bizim bugün nasıl çalıştığınıza bağlıdır. Bizler bu ülkenin en ücra köşelerinde görevlisi olan bir teşkilatız. Canla, başla, aşkla, heyecanla çalışmaya, milletimize hizmet etmeye devam edeceğiz. Samimiyet ve umutla halkımızın her bir ferdine ulaşmaya gayret edeceğiz.” değerlendirmesinde bulundu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *