Necef zirvesinde bulunmayan Ürdün kralı Abdullah, Ramallah’ta

Necef zirvesinde bulunmayan Ürdün kralı Abdullah, Ramallah’ta

Ürdün Kralı 2. Abdullah, 5 yıl aradan sonra ilk kez işgal altındaki Batı Şeria’nın Ramallah kentine geldi. Siyasi analistler, Ürdün Kralının Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ile görüşmek üzere 2017’den bu yana ilk kez Ramallah’a gelmesini “sıra dışı” olarak nitelendiriyor. Öte yandan, bugün Necef’te ise ABD, İsrail, Mısır, BAE, Bahreyn, Fas zirve için toplandı, Ürdün toplantıda yer almıyor.

Ürdün Kralı 2. Abdullah 5 yıl aradan sonra gittiği Ramallah’ta Mahmud Abbas ve diğer Filistinli yetkililer tarafından karşılandı. Ziyaretin ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in İsrail’e yaptığı ve Mısır, Birleşik Arap Emirlikleri (BAE), Bahreyn, Fas ve İsrailli bakanlarla düzenlediği “Necef Zirvesi” ile aynı zamanda gerçekleşmesi dikkati çekiyor.

Kral Abdullah Ramallah’ta Filistin Devlet Başkanı Mahmud Abbas ve diğer Filistinli yetkililer tarafından karşılandı. Ramallah ziyaretinde Kral Abdullah’a Ürdün Başbakanı Bişr el-Hasavne ve Dışişleri Bakanı Eymen es-Safedi de eşlik ediyor. Abdullah ve Abbas, “bölgedeki gelişmeleri ve Filistin topraklarındaki mevcut koşulları” ele alacak. Ürdün Kralı 2. Abdullah son olarak 2017’de Filistin topraklarını ziyaret etmişti.

Ziyaretin zamanlaması

Uzmanlar Ürdün’ün Filistin dosyasındaki rolünü kaybetmek istemediğini, Kral Abdullah’ın Ramallah ziyaretinin de bu açıdan önemli olduğunu belirtiyor.

Haşimi Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Cemal eş-Şelebi, Kral Abdullah’ın ziyaretini AA muhabirine değerlendirdi. “Kral Abdullah’ın sıra dışı Ramallah ziyareti, bölgenin uzun süredir tanık olmadığı, benzeri görülmemiş çok bölgeli ve uluslararası bir hareket bağlamında gerçekleşiyor.” diyen Şelebi, bölgede bir şeylerin değişmeye başladığının belirtileri olduğunu söyledi.

Ziyareti Binyamin Netanyahu’nun başbakanlığı döneminde zayıf olan ilişkilerin ardından İsrail ile iletişim düzeyinde yapılan bir atılım olarak gördüğünü aktaran Şelebi, ziyaretin ayrıca Batı Şeria ve İsrail ablukası altındaki Gazze Şeridi’nde olayların tırmanmasını engelleme yönünde amaç taşıdığı, hatta Filistin-İsrail arasında uzun süredir aksayan müzakere sürecini harekete geçirmeye yönelik vizyonları da ortaya koyabileceği değerlendirmesinde bulundu.

İsrail ve Filistin tarafları arasındaki müzakereler Tel Aviv’in Yahudi yerleşim birimleri inşasını durdurmayı, eski tutukluları serbest bırakmayı ve iki devletli çözümü reddetmesinin bir sonucu olarak Nisan 2014’te askıya alınmıştı.

“Ürdün rolünü kaybetmek istemiyor”

Ürdün Alman Üniversitesi Siyaset Bilimi Profesörü Bedr el-Madi de Kral Abdullah’ın ziyaretinin, Filistin meselesine ve Arap-Filistin-İsrail çatışmasına yönelik bölgede ve dünyada devam eden hareketlilik kapsamında gerçekleşeceğini belirtti.

Kral Abdullah’ın ziyaretinin, İsrail Başbakanı Naftali Benett’in Bahreyn ve BAE ziyaretleri henüz sıcakken gerçekleştiğine dikkati çeken Madi, “Bu ziyaretlerin Ürdün’deki siyasi karar vericilerin gündeminden uzak olduğunu düşünmüyorum. Özellikle Amman’ın Filistin meselesindeki rolünü ikincil hale getirmeye yönelik bazı girişimlere ilişkin çekinceler olduğu göz önüne alınırsa Ürdün ile doğrudan ilgili görünüyor.” dedi.

Kral Abdullah’ın bu ziyaret ile son zamanlarda bazı Arap ülkeleri tarafından benimsenen İsrail bakış açısının topyekun kabulü için bir baskı yapılması halinde Filistinlilerin yanından yer alacakları güvencesi vermek istediğini söyleyen Madi, şunları kaydetti: “Ürdün istenen her şeyi kabul etmeyecek veya önerilen her şeyi reddetmeyecek. Ancak şu ya da bu şekilde Ürdün’ün bölgede gelecekte yapılacak barış planlarına ilişkin hakkının yok sayılmadığı bir tür uzlaşmaya varmaya çalışacak.”

Madi, Ürdün’ün rolünün Filistin yönetimi aracılığıyla yeniden düzenlenmesi açısından ziyaretin çok önemli olduğunu belirtti. Ürdünlü akademisyen, “Kral, işlerin değişmekte olduğunun ve bölgede bu dosyayı sonlandırma noktasında çok büyük bir baskı olduğunun farkında. Ancak Ürdün, dosyanın aleyhine olacak şekilde kapanmasını ve gelecekteki rolünü kaybetmek istemiyor. Dolayısıyla bu ziyaret Filistinlilere herhangi bir şeyi kabul etmeleri için baskı yapmaya çalışan projelerle mücadele anlamına geliyor.” ifadelerini kullandı.

Hasan ed-Daca: Ürdün, Filistin davasını küresel ölçekte gündemde tutmak istiyor

Ürdün’deki Hüseyin bin Talal Üniversitesinden Siyaset Bilimi Profesörü Hasan ed-Daca da, “Kral’ın Ramallah ziyareti, Ürdün’ün Filistin davasını küresel ölçekte gündemde tutmak için sarf ettiği çabaların devamı kapsamındadır. Filistin meselesi son zamanlarda başta Rusya-Ukrayna savaşı olmak üzere bölgesel ve uluslararası düzeydeki birçok olayın gölgesinde kalmıştı.” dedi.

Daca, “Viyana’da İran’la yürütülen müzakerelerde anlaşmaya varılmasının yakınlığı, Suriye, Irak, Yemen ve Lübnan’daki İran nüfuzunun artması ve etki alanlarının genişlemesi de dahil olmak üzere mevcut bölgesel durumda birçok değişikliğe yol açabilir.” diye konuştu.

Aynı zamanda son aylarda Kudüs ve Mescid-i Aksa’daki provokasyonlar ve Filistinlilere yönelik baskılar sebebiyle gerginliğin patlak vermesinden endişe edildiğini kaydeden Daca, Ürdün Kralı’nın ziyaretinin “İsrail’in baskılarını azaltmak ve Filistinlilerin ramazan boyunca Mescid-i Aksa’da provokasyonlara maruz kalmadan namaz kılmalarına izin verilmesini” sağlamak amacı da taşıdığını savundu.

İngiltere 1946’da Ürdün’e bağımsızlık tanıdı

Osmanlı Devleti egemenliği altında 400 yıl kalan Ürdün, 1920’de İngiltere manda yönetimi tarafından idare edilmeye başlandı.

Ürdün, 11 Nisan 1921 tarihinde “Mavera-i Ürdün Emirliği” adıyla Hicaz Emiri Şerif Hüseyin’in oğlu Abdullah tarafından İngiliz mandası altında kuruldu. 1921-1946 yılları arasında İngiliz koruması ve kontrolü altında yönetildi. 25 Mayıs 1946’da İngiltere, manda yönetiminden ayrılma ve bağımsızlık hakkı tanıdı. Ürdün bugünkü ismini ise 1950 yılında aldı.

Meşruti monarşi sistemiyle yönetilen ülkede kralın ülke üzerinde “mutlak hakimiyeti” andıran geniş yetkileri bulunuyor.

Ülkeyi 1953-1999 yıllarında Kral Hüseyin yönetti. Hüseyin, ABD, Sovyetler Birliği ve Britanya arasında güç dengelerini idare eden bir Kral olarak biliniyordu.

Kral Hüseyin’in büyük oğlu mevcut Kral 2. Abdullah, babasının ölümü üzerine 7 Şubat 1999 tarihinde tahta geçerken, 1994 doğumlu büyük oğlu Prens Hüseyin’i 2009’da Veliaht Prens ilan etti.

2021’de Ürdün siyasetine İsrail ve BAE ile anlaşma damga vurdu

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *