İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan “ortak çıkarlar” vurgusu!

İslam İşbirliği Teşkilatı’ndan “ortak çıkarlar” vurgusu!

İslam İşbirliği Teşkilatı 48. Toplantısı sonuç bildirisinde İslam dünyasının ‘ortak çıkarlarının’ teşvik edilmesine vurgu yapıldı. Filistin’e, Keşmir’e, Kıbrıs Türklerine, Afganistan’a, Bosna Hersek’e sözlü destekler sıralandı, Hindistan’ın başörtüsü yasağını kaldırması istendi. Teşkilatın herhangi bir yaptırım gücü bulunmuyor.

Pakistan’ın başkenti İslamabad’da 22-23 Mart’ta düzenlenen İİT 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda “İslamabad Deklarasyonu” oy birliğiyle kabul edildi. Deklarasyonda, İslam dünyasının ortak çıkarlarının teşvik edilmesi ve korunması konusunda kararlılığa vurgu yapıldı.

Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi ile İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha, sona eren toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

Kureyşi, burada yaptığı açıklamada, 2 günlük sürede 140 karar üzerinde anlaşmaya varıldığını belirterek, toplantıda Cammu Keşmir, Filistin meselesi, güvenlik, insani yardım, ekonomi, Müslüman azınlıkların durumu, İslamofobi, terör, Kovid-19, yasa dışı finansal akışlar, yolsuzluk, İİT reformları gibi çok sayıda konunun görüşüldüğünü belirtti.

Pakistan’ın başkenti İslamabad’da 22-23 Mart’ta düzenlenen İİT 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda “İslamabad Deklarasyonu” oy birliğiyle kabul edildi. Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi (Fotoğrafta) ile İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha sona eren toplantının ardından ortak basın toplantısı düzenledi.

İİT’nin Afganistan için insani emanet fonu oluşturduğunu ve bunun faaliyete geçtiğini anımsatan Kureyşi, İslamofobi konusunda özel bir elçi atanmasının kabul edildiğini söyledi.

Rusya ve Ukrayna konusu

Kureyşi, İİT’nin Güney Asya’da barış ve güvenliğe yönelik tehditlere ilişkin bir kararı kabul ettiğini belirterek, Pakistan’ın konuyla ilgili endişelerini paylaştığı için İİT üye ülkelerine teşekkür etti.

Rusya ve Ukrayna ihtilafıyla ilgili olarak, İİT’nin her iki tarafı da bir çözüm bulmak ve çatışmayı önlemek için diyaloğa çağırdığını dile getiren Kureyşi, insani koridorların kurulması gerektiğini vurguladı.

Çinli Bakan özel davetli olarak katıldı

Kureyşi, Çin Dışişleri Bakanı Wang Yi’nin toplantıya özel davetli olarak katıldığını anımsatarak, hem Pekin hem de İİT’nin birlikte çalışmaya ve Ukrayna’daki çatışmanın sona ermesi için ara bulucu rolü oynamaya istekli olduğunu aktardı.

Filistin ve Keşmir

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha da teşkilatın Filistin ve Cammu Keşmir’in uzun süredir devam eden sorunlarına desteğini yinelediğini söyledi.

İİT Genel Sekreteri Hüseyin İbrahim Taha

İİT ülkeleri arasındaki birliğe vurgu yapan Taha, Birleşmiş Milletlerin (BM) 15 Mart’ı “İslamofobi ile Mücadele Günü” olarak belirlediğini ve bunun Müslüman devletlerin ortak çabalarının bir sonucu olarak gerçekleştiğini vurguladı.

İslamabad Deklarasyonu

İİT 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı’nda kabul edilen İslamabad Deklarasyonu’nda, Avrupa dahil olmak üzere devam eden silahlı çatışmalarla ilgili derin endişe vurgulandı, düşmanlıkların sona erdirilmesi, can kayıplarının önlenmesi, insani yardımların ve diplomasinin artırılması gereğinin altı çizildi.

İsrail sorunu

Deklarasyonda, Filistin ve Kudüs’te yaşanan İsrail sorununun Müslümanlar için önemi yeniden vurgulanarak, Filistin halkının kendi kaderini tayin hakkı ve 1967 sınırları ile başkenti Kudüs olan bağımsız Filistin devletine destek yinelendi.

Filistinli mültecilerin 194 sayılı BM Genel Kurulu kararı gereğince evlerine dönme haklarını koruma ve bu hakların herhangi bir şekilde reddedilmesine kesin olarak karşı çıkılan deklarasyonda, İsrail’e karşı Uluslararası Adalet Divanı dahil olmak üzere işgale ve apartheid rejime son vermeyi amaçlayan tüm eylemlere tam destek verileceği kaydedildi.

Cammu Keşmir

Deklarasyonda, Cammu Keşmir halkıyla sarsılmaz dayanışma yinelenirken, Hindistan’ın yasa dışı şekilde Cammu Keşmir’de kitlesel insan hakları ihlalleri kınandı.

Cammu Keşmir anlaşmazlığının BM Güvenlik Konseyi kararlarına uygun olarak nihai çözümünün Güney Asya’da kalıcı barış için vazgeçilmez olduğu ilan edilen deklarasyonda, Yeni Delhi’ye 5 Ağustos 2019 tarihinden itibaren uygulamaya konulan tek taraflı ve hukuka aykırı tedbirlerin geri alınması çağrısı yapıldı.

Hindistan sorunu

Deklarasyonda, Hindistan tarafından 9 Mart 2022’de Pakistan’a süpersonik füze fırlatıldığı anımsatılarak, bunun Pakistan hava sahasının ihlali, yolcu uçaklarına yönelik tehdit ve Güney Asya’da barış ve güvenliğe yönelik tehlikelerden olduğu aktarıldı ve ciddi endişe duyulduğu belirtildi.

Hindistan’ın, uluslararası hukuka ve sorumlu devlet normlarına tam olarak uymaya çağrıldığı deklarasyonda, Yeni Delhi’den gerçekleri doğru bir şekilde ortaya çıkarmak için Pakistan ile ortak bir soruşturma yürütmesi talep edildi.

İslam İşbirliği Teşkilatı 48. Dışişleri Bakanları Konseyi Toplantısı, Pakistan Dışişleri Bakanı Şah Mahmud Kureyşi’nin kapanış oturumundaki konuşmasıyla sona erdi. (Muhammed Semih Uğurlu – Anadolu Ajansı)

Deklarasyonda, Mali, Afganistan, Somali, Sudan, Fildişi Sahili, Komorlar Birliği, Cibuti, Bosna Hersek, Cammu Keşmir halkları ve Kıbrıs Türkleri ile dayanışmaya ve onların barış, güvenlik ve refah içinde yaşama özlemlerine vurgu yapıldı.

Azerbaycan-Ermenistan

Azerbaycan ile Ermenistan arasındaki silahlı çatışmanın sona ermesinin memnuniyetle karşılandığı belirtilen deklarasyonda, Ermenistan’ın saldırganlığından ciddi şekilde etkilenen kurtarılmış toprakları rehabilite etme ve yeniden inşa etme çabalarında Azerbaycan hükümeti ve halkıyla tam dayanışma yeniden teyit edildi.

Bosna Hersek ve Afganistan

Deklarasyonda, Bosna Hersek’in birliğini, toprak bütünlüğünü, egemenliğini ve uluslararası tanınmasını korumaya yönelik İİT’nin desteği yinelenirken, Afganistan’ın egemenliğine, bağımsızlığına, toprak bütünlüğüne ve ulusal birliğine güçlü bağlılığının altı çizildi.

Hindistan’ın başörtüsü yasağı

İslamofobi ve Müslüman karşıtı nefretin yükselen eğiliminden derin endişe duyulan deklarasyonda, Hindistan’da Müslümanlara karşı siyasi, ekonomik ve sosyal marjinalleşmeye yol açan sistematik, yaygın ayrımcılık ve hoşgörüsüzlük politikası kınandı.

Deklarasyonda, başörtüsünü hedef alan ayrımcı yasalar ve politikalara atıf yapılarak, Hindistan’da Müslüman kimliğine yönelik tehlikeli saldırıların İİT’yi derinden endişelendirdiğine dikkat çekilerek, Yeni Delhi’den bu tür ayrımcı yasaları iptal etmesi, Hintli Müslümanların haklarını sağlaması ve dini özgürlüklerini koruması talep edildi.

Terörün her türlü şekil ve tezahürünün reddedildiği deklarasyonda, bu kötülüğün herhangi bir ülkeye, dine, milliyete, ırka veya medeniyete atfedilmesine karşı çıkıldı.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *