Mahmut Cemil İnce / Mepa News

Nas nedir?

Sözlük anlamı “açık ve kesin yargı” olmakla beraber, İslami terminolojide “nas” mefhumuyla, genellikle Kuran ve Sünnet’te yer alan açık hükümler kast edilir.

Bu açıdan naslar, İslam şeriatının yani yasamanın temeli kabul edilir.

Nas mefhumu, içerisinde bulunduğumuz günlerde sıklıkla gündeme gelen bir mefhum oldu. Özellikle faiz meselesinde gündelik siyasete sıklıkla dahil edilerek bir meşruiyet zemini elde etme girişimlerinde kullanıldı.

Faizin (riba) haramlığı

Faiz, Allah’ın dininde haramlığı oldukça kesin olan ve sert bir şekilde yasaklanan bir muamele biçimidir. Faizli muamelede bulunanların, ‘Allah ve Rasulü’nden açılan bir savaşla karşı karşıya oldukları’ naslarla açıkça belirtilmiştir.

Bu açıdan, toplumda faize yönelik bir anda oluşan bu “hassasiyet” gerçekten takdire şayan.

Tabi bu hassasiyetin yalnızca Merkez Bankası’nın belirlediği politika faizinde geçerli olması, bankaların ve devletin faiz almaya ve faiz vermeye devam etmesi de ayrı bir mesele.

Herhalde faiz meselesine dair “nas”ların bu kısmı gözlerden kaçmış olacak.

Hakkında nas olan bazı konular

Hal böyleyken, madem Allah’ın hükümleri birdenbire herkesin önemsediği bir mesele haline dönüştü, hakkında nas olan birçok konu bulunduğunu hatırlatmak gerek.

İslam dini, kimsenin istediği kısmını alıp istediği kısmını inkar edebileceği bir din değildir. Bu sebeple, Allah ve Rasulü’nün tüm naslarının eşit şekilde kabul edilip uygulanması icap eder.

Bunlara yüzlerce örnek verilebilir elbette. Gayrimüslimleri dost edinmemek, Müslümanları yüz üstü bırakmamak, yalan söylememek, İslami ahlakı yaymak, ahlaksızlıktan men etmek, içki ve kumarı yasaklamak, namazı emretmek, yasamanın temeline İslami hükümleri almak, eşcinselliğin yayılmasına mani olmak… Kuran ve Sünnet’te yer alan naslarda binlerce emir ve yasak bulunmaktadır.

Niyeti Allah’ın hükümlerini uygulamak olan kişilerin, bu hükümlerin tamamını uygulaması gerekir.

Elbette bu öneriye, “İslami hükümlerin derece derece uygulanması gerektiği” gibi bir itiraz gelebilir. Eğer bunu kabul edecek olursak, uygulamaya, faiz gibi çetrefilli konular yerine daha temel meselelerden başlanması gerekmez mi?

Nereden tutsak elimizde kalacak önermelerle karşı karşıyayız. Yazık ki bu süreçte en çok zarar gören şey, İslam dininin insanlar nezdindeki imajı olacaktır.

Eğer Müslüman kanaat önderleri bu konuda bir inisiyatif alamazsa, bunun yaşanması maalesef kaçınılmazdır.