Europol’ün Pandora Papers raporu: Offshore’daki servet 7,5 trilyon Euro

Europol’ün Pandora Papers raporu: Offshore’daki servet 7,5 trilyon Euro

Avrupa Polis Teşkilatı Europol’ün Pandora Papers sızıntılarına ilişkin hazırladığı rapora göre, küresel olarak offshore sisteminde tutulan toplam servet miktarı 7,5 trilyon Euro’ya ulaştı.

Avrupa Polis Teşkilatı Europol, Pandora Papers araştırmasının bulguları ışığında uluslararası yasa dışı finans ağlarıyla ilgili yeni bir rapor hazırladı. Kurumun Pandora Papers sızıntılarına ilişkin bir perspektif ortaya koyduğu “Gölge Para: Uluslararası Yasa Dışı Finansal Ağlar” adlı rapora göre “AB’yi etkileyen kara para aklama faaliyetlerinin ölçeği ve karmaşıklığı sızıntılardan önce hafife alınmıştı.”

Küresel GSYİH’nin yüzde 10’unu geçiyor

Bugün yayımlanan raporda, küresel olarak offshore sisteminde tutulan toplam servet miktarının 7,5 trilyon Euro olduğu tahmini yer aldı. Bu rakam, küresel GSYİH’nin yüzde 10’undan fazlasına denk gelirken, yine rapora göre AB’nin offshore sistemine giden toplam servetteki payı 1,5 trilyon Euro’yu buluyor.

Uzmanlara göre, offshore sistemi ülkeleri daha da yoksullaştırıyor, çünkü yüksek gelirli vatandaşlar ‘vergiden kaçınmak’ için bu sistemi kullanırken, halk sağlığı veya kamusal eğitim sisteminin kalitesini artırmak için kullanılabilecek vergi geliri, offshore hesaplarda kayboluyor. Raporda uluslararası vergi kaçakçılığının bir sonucu olarak 2016’da AB’nin kaybettiği tahmini vergi gelirinin 46 milyar Euro olduğu belirtiliyor.

Ekim ayının ilk haftasında Uluslararası Araştırmacı Gazeteciler Konsorsiyumu (ICIJ) ve DW Türkçe’nin de aralarında olduğu 150 medya kuruluşundan oluşan bir ekip, 11,9 milyondan fazla belgeyi analiz etti ve dünya çapında 330 üst düzey politikacı ve kamu görevlisinin yanı sıra çok sayıda suçlunun offshore şirketler ve hesaplarla bağlantılı olduğunu ortaya çıkardı. Bu şirketler genellikle vergiden kaçınmak ve sıklıkla kara para aklamak için kullanılıyordu.

Kamu ihalesi alıp vergiden kaçınanlar

Pandora Papers, Türkiye’de ise bir yandan büyük kamu ihalelerini alıp vergi indirimi ve teşviklerden yararlanırken diğer yandan gelirlerini vergi cennetlerine aktaran şirketler olduğunu ortaya koydu. İş dünyasının, yerli sermaye vurgusunun öne çıktığı AKP döneminde uygulanan vergi teşvik politikalarına rağmen offshore hizmetlerine ilgisi dikkat çekti.

Europol’ün direktörü Catherine De Bolle, Pandora Papers sızıntılarının istihbaratlarını güncellemek ve beslemek için bir kaynak olduğunu vurguluyor. ICIJ üyesi Knack’ten Kristof Clerix’e konuşan De Bolle, “Europol, Pandora Papers’a vergi açısından değil, organize ağır suçlarla mücadele açısından bakıyor” diyor.

Vergiden kaçınma çoğu ülkede yasal olsa da kara para aklama ciddi bir suç. Rapor, AB’de faaliyet gösteren suç şebekelerinin yüzde 80’inden fazlasının suç faaliyetleri için “yasal iş yapıları” kullandığını gösteriyor.

De Bolle, “Her üç vakanın ikisinde kara para aklama, yasal ekonomiye doğrudan yatırım yoluyla oldukça basit bir şekilde gerçekleşir. Otelleri, restoranları, gayrimenkulleri, altını, lüks eşyaları veya sanat eserlerini düşünün. Ancak üç kara para aklama operasyonundan biri oldukça karmaşıktır. İşte tam burada offshore şirketlerin ortaya çıktığını görüyoruz. Suç örgütleri, kara paralarını aklamak için offshore uzmanlarıyla beraber çalışıyorlar” ifadelerini kullanıyor.

“Offshore yolsuzlukla bağlantılı”

Offshore şirketlerin dünya çapındaki yolsuzlukla olan bağlantılarına özel bir vurgu yapılan raporda, offshore sisteminin paranın kaynağını ve sahibini gizleyerek hem rüşvet vermeyi hem de almayı özellikle kolaylaştırdığı belirtildi. Raporda ayrıca, “Pandora Papers’ın, offshore firmalarında varlıklarını saklayanlardan birçoğunun siyasiler veya karar alıcılar olduğunu ortaya çıkarması özellikle endişe verici” denildi.

De Bolle, Europol’ün son yıllarda yayınlanan belgeler ve sızıntılarla ilgili nasıl bir rol üstlendiğini ise, “Europol olarak müdahalede bulunabilmemiz için en az iki ülkenin dahil olduğu bir olayda, üyelerden birisinin bizden yardım talep etmesi gerekiyor” sözleriyle açıklıyor. Pandora Papers hakkında şimdiye dek üye devletlerden herhangi bir soru almadıklarını ifade eden De Bolle, bunun normal olduğunu çünkü organize suçlarla ilgili mali soruşturmaların genellikle çok karmaşık olduğunu ve uzun yıllar alabileceğini söylüyor.

“Panama Papers’tan da yararlandık”

Europol’ün organize suç örgütlerine karşı mücadelede, 2016’da yayınlanan Panama Papers sızıntılarından oldukça faydalandığını belirten De Bolle, “Bu verilere dayanarak 20’den fazla AB ülkesine ve Europol’e ortak olan birlik dışındaki başka ülkelerle bağlantılar bulduk.” dedi.

Europol’ün son raporu, Pandora Papers sızıntısının vergiden kaçınma, vergi kaçırma ve vergi kaçakçılığı örneklerini ortaya çıkardığına dikkat çekiyor. Raporda bazı AB ülkelerinin vergi kaçakçılığı ve vergiden kaçınmayı suç olarak görmedikleri için, vergi suçlarıyla mücadeleye zarar verdiği belirtiliyor. Şirketlere vergi suçlarından dolayı cezai yaptırımlar yerine idari para cezalarının uygulandığını vurgulayan Europol, OECD’nin üye ülkeler için öngördüğü “vergi suçlarının adli ceza gerektiren suçlara dahil edilmesi” planının uygulanmasını öneriyor. AB ile vergi cennetleri arasında kurulması gereken iş birliğinin önemine vurgu yapan rapor, aynı zamanda “… bu iş birlikleri geliştikçe, alternatif vergi cennetlerinin ortaya çıktığını” da kabul ediyor.

(Pelin Ünker / Serdar Vardar / Deutsche Welle Türkçe)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *