Soros ve Müslüman göçü

Soros ve Müslüman göçü

Macaristan’ın “Soros, Avrupa’da Hıristiyanlığı yıkmak için Müslüman göçünü körüklüyor” iddiasıyla çıkardığı “Soros’u durdur” yasası Avrupa Adalet Divanı tarafından hukuka aykırı bulundu. Soros’un amacı gerçekten buysa, Ankara ile Budapeşte geçen hafta göç konusunda acaba nasıl ortaklaştı?

Müzmin, Soros tartışmasına Habertürk yazarlarından Ayşe Özek Karasu da bugünkü yazısı ile dahil oldu. Karasu, Soros’un tüm bu tartışmalara rağmen, ne Macaristan’da ne de Türkiye’de yargılanmadığını vurguladı. Soros’un İsrail’de bile istenmediğini hatta Netanyahu’nun seçim kampanyasını bu isim üzerinden yürüttüğünü de hatırlatan Karasu, Soros karşıtı cephenin somut argümanlarında çelişkiler olduğuna dikkat çekti.

Ayşe Özek Karasu, Habertürk’teki “Soros ve Müslüman göçü” başlıklı yazısında şu değerlendirmede bulundu:

Çocuk yaşta soykırımdan kurtulan Macar Yahudisi Amerikalı milyarder George Soros 91 yaşına geldi, gizli ya da açık hangi amaca hizmet ettiği konusunda uluslararası toplum ortak bir kanaate varmadan göçüp gidecek bu dünyadan.

Komplo teorileri bir yana, özellikle Soros karşıtı cephenin somut argümanlarında çelişkiler var.

Mesela Macaristan’ın sağ milliyetçi Başbakanı Viktor Orban’a göre Soros, Hıristiyan kültürünü yıkmak ve Avrupa milletlerini yok etmek amacıyla Avrupa’ya yönelik Müslüman göçünü bizzat organize ediyor. Yılda bir milyon göçmenle Avrupa’yı istila etmek üzere gizli bir plan tezgahlamış bulunuyor.

Diğer yanda AB liderleri arasında Orban’la stratejik ilişki yürüten Cumhurbaşkanı Erdoğan’dan Soros’un Müslüman göçünü körüklediğine dair bir söz duymadık. Tam tersine Erdoğan’a göre Soros Balkanlara sızmaya çalışıyor ki, adamın geçmiş icraatlarına bakılırsa daha makul görünüyor.

Erdoğan, Büyükelçiler krizinin yaşandığı günlerde Osman Kavala’yı “Soros artığı”diye nitelediği açıklamasında söyledi; “Şimdi Soros’un oğlu da giriyor, o da babası gibi. Para ile istedikleri yeri, istedikleri gibi sallamaya çalışıyorlar. Bunlara fırsat verilmemesi lazım. Kosova’da, Makedonya’da, Arnavutluk’ta her yerde buna benzer şeyleri yaparlar. Türkiye olarak biz güçlüyüz, bize sızamıyorlar” dedi.

Soros’un Açık Toplum Vakfı aracılığıyla daha önce nerelere sızdığı, salladığı malum. Gürcistan’daki Gül Devrimi gibi renkli devrimleri kastediyor Erdoğan.

Renkli devrimlerde Soros parmağını tartışan yok. Uluslararası kamuoyu farklı anlayış zeminlerinde de olsa bu konuda hemfikir. Kimine göre hayırsever Sorosliberal demokrasi ülküsüyle hareket etmiş olsa da, örneğin Gürcistan’da parayla beslediği protestocularla Şevardnadze’yi devirip New Yorklu avukat Saakaşvili’yi Tiflis’in başına sardığı malum.

Macaristan’da komünist rejimin kurulmasından sonra ailesiyle ABD’ye göç edenSoros liberal çizgisiyle Amerikan siyasetinde Demokratları destekliyor. Barack Obama ve Hillary Clinton’ın başkanlık kampanyaları için yüklü bağışlarda bulunmuştu. Trump tayfası dahil ABD’deki ve Avrupa’nın doğu cenahındaki aşırı sağın nefretini çektiği de kesin.

“SOROS’U DURDUR” YASASI DURUR MU?

Nitekim üç yıl önce Açık Toplum Vakfı, Soros’un doğum yeri olan Macaristan’dan Berlin’e sürüldü. Oysa eğitim ve insan hakları projelerine yüz milyonlarca dolar akıtmıştı. Orban bizzat Soros bursuyla Oxford Üniversitesi’ne gittiği halde, gizli göç planıyla Macar milletinin soyunu kurutmayı amaçladığı iddiasıyla Soros’u hain ilan etti.

2017 – Budapeşte Soros karşıtı afişlerle donatıldı, muhalefet üyeleri bazılarını indirdi

Üç yıl önce de “Soros’u durdur” yasası çıkarıldı. Ancak yasa Avrupa yargısına tosladı. Karar önceki gün açıklandı. Lüksemburg’daki Adalet Divanı, Soros’un desteklediği sivil toplum örgütlerinin göçmenlere iltica başvurusu için yardım etmesini suç sayan yasanın AB hukukuna aykırı olduğuna hükmetti.

İltica talep edenlerin uluslararası koruma altında hukuki danışma hakkı hiçbir ulusal yasayla engellenemezdi. Bu sürecin kötüye kullanılıp yasa dışı göçe yol olacağı şeklinde bir isnat yasaya meşruiyet kazandıramazdı.

AB Komisyonu’nun başvurusu üzerine alınan bu karar Af Örgütü ve Helsinki Komitesi gibi insan hakları gruplarınca sevinçle karşılandı. Macaristan Başbakanı Viktor Orban, Avrupa’nın en üst yargı organının kararını kaale alacak mı, şüpheli. Ancak yasa yürürlükte kaldığı sürece astronomik para cezaları gündemde. Yargı bağımsızlığı ve fikir özgürlüğüne müdahale, LGBT+ bireylere yönelik baskılar nedeniyle hukuk devleti ilkeleri konusunda Brüksel ile sürekli çatışma halinde. Soros’a karşı bir takım bildik klişelerle antisemitik retorik de cabası.

Bu arada Soros’un, Polonya’yı da Macaristan’ın yanına katarak iki ülkeyi hukuk ilkelerini çiğnemekle suçlayıp, Orban’ı “Hırsız otokrat” diye niteleyerek bir makale kaleme aldığı da vaki.

Soros, Macaristan’da nefret objesi. İsrail’de eski Başbakan Netanyahu, Soros’u hedef tahtasına koyarak seçim kampanyası yürüttü. O cephenin iddiasına göre de, sınırsız AB fonlarıyla nemalanan Soros’çu radikal örgütler İsrail’i Yahudi kimliğinden kopararak ülkeyi içeriden yıkmaya çalışıyor. Yakın geçmişte, Romanya ve Slovakya’da yolsuzlukları protesto gösterilerini finanse etmekle de suçlanıyor Soros.

Ne var ki, bütün bu suçlamalar karşısında Soros, Türkiye ve Macaristan dahil hiçbir ülkede yargılanmıyor.

Geçen 12 Kasım’da Erdoğan, Orban’ı Külliye’de ağırladı

Ankara ve Budapeşte Soros’un niyetlerine dair nüanslara karşın Soros’a muhalefette olduğu kadar göç meselesinde de ortaklaşıyor. Geçen hafta Ankara’yı ziyaret eden Orban ile Erdoğan’ın stratejik ortaklık projesi kapsamındaki görüşmesinden yansıyan tablo bu.

Ortak açıklamada Erdoğan, Yunanistan Başbakanı Miçotakis’in “Mülteci sorunu Türkiye’den kaynaklanıyor” sözü için “Bu nankörlüktür. Beş milyon mülteciye ev sahipliği yapıyoruz. Kapıları açarsak Yunanistan ne yapar bilemem” dedi.

Ardından Orban’ın sözleri kayda geçti: “Eğer etrafında koruyucu bir siper olmazsa Avrupa çöker. İşte Türkiye, Avrupa ve Macaristan için kaçak göçü engelleyecek savunma siperidir. Türkiye’nin katkısı olmadan Akdeniz, Balkanlar ve Belarus üzerinden mülteci akınını durdurmaya imkan yoktur. AB artık bu durumu kavramalı, Türkiye’ye daha fazla ve sistemli maddi yardımda bulunmalıdır.”

Orban’a göre sadece sığınmacılara yardım değil, Türkiye’nin güney ve doğu sınırlarına duvar çekilmesi için de yardım.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *