Anayasa Konseyinden yapılan açıklamaya göre, yasa 60 milletvekili ve 60 senatör tarafından Konseye taşındı.

Konsey üyeleri, yasanın feshedilme işlemlerine konu olan derneklerin faaliyetlerinin askıya alınmasına ilişkin 16. maddeyi, sürecin 6 ay sürebileceği, bununla dernek özgürlüğünün ihlal edildiği gerekçesiyle reddetti.

Yasanın, cumhuriyet ilkelerini reddettiğini belirten bir yabancıya oturum izni verilmesi ya da oturum izninin geri çekilmesine dair 26. maddesini de kabul etmeyen Konsey, diğer maddeleri ise onayladı.

Yasanın içeriği

Avrupa’nın en büyük Müslüman nüfusuna sahip Fransa, “Cumhuriyet Değerlerine Saygıyı Güçlendiren Prensipler” adını taşıyan yasayla Müslümanların hayatına müdahale ettiği gerekçesiyle eleştiriliyor.

Yasa, ev okulu uygulamasını, ailelerin beyanını yeterli bulan sistemden yetkililerin iznine tabi kılan sisteme taşırken, kamu görevlilerinin “dini açıdan tarafsızlıklarını” sağlama konusunda önlemler içeriyor.

Yasada ayrıca internette işlenen nefret suçlarını cezalandıran, kamu görevlileri ve öğretmenleri korumayı amaçlayan maddeler ile mekanların finansmanlarının “daha şeffaf” yönetimine ilaveten, bekaret sertifikası, çok eşlilik ve zorla evliliklerle mücadeleye ilişkin unsurlar yer alıyor.

Ayrılıkçılık yasa tasarısı açıklandığından bu yana ülkede cami ve mescitlere yönelik saldırılar, kundaklama olayları dahil artış gösterdi.

Tepkiler

Ayrılıkçılık Yasasıyla Mücadele Koordinasyonunun Twitter hesabından yapılan açıklamada, Anayasa Konseyinin “Fransa’nın tüm kurumlarında kangren halini almış İslamofobi’yi kanıtlayan yasayı onayladığı” belirtildi. Açıklamada, Müslümanların temel hak ve özgürlüklerine yönelik açık saldırılar karşısındaki suskunluğa tepki gösterilirken anayasal mekanizmalar üzerinden yasaya karşı mücadele verileceği aktarıldı.

İngiltere’deki University College London üyesi Fransız siyaset bilimci Profesör Philippe Marlière de Anayasa Konseyinin özgürlüklere saldıran bir yasayı onayladığını anımsattı. Marlière, “Ancak yasa Müslümanları yaftaladığı için kimsenin umurunda olmadı. Sokaklarda protesto etmek için kimse olmayacak.” ifadesini kullandı.

Bağımsız araştırmacı Mathieu Rigouste, ayrılıkçı yasanın “kapitalizmin tarihindeki ırkçı yasalarla özdeşleştiğini ve ırkçı sosyal sistemi derinleştirdiğini” vurguladı.

Sosyolog ve yazar Kaoutar Harchi, Konseyin onayından sonra Cumhurbaşkanı Emmanuel Macron’un yasayı yürürlüğe koyacağını hatırlattı. Yasanın “Müslümanları yönetilemez bir grup” olarak kabul ettiğini ifade eden Karchi, “Yasa, Müslümanları etkisiz hale getirmeye çalışıyor, İslamofobik mühendislik ve şiddet.” değerlendirmesinde bulundu.

İslamofobi ile Mücadele Hareketinden yapılan açıklamada, yasanın büyük sessizlik altında onaylandığı vurgulandı. Açıklamada, “Ülkemizin en yüksek yargı makamları inananların özgürlüklerini hala koruyor mu?” sorusu yöneltildi.