Beluç Aktivistleri Örgütü Başkanı Abdullah Arif, dün meydana gelen olayla ilgili AA muhabirine açıklamalarda bulundu.

İran-Pakistan sınırında iki gündür bekletilen petrol kaçakçılarının açlık ve susuzluk nedeniyle kapıların açılması için emniyet güçlerine talepte bulunduğunu belirten Arif, “Sınır emniyet güçlerinin kapıları açmaması üzerine kaçakçılar, dün, protesto gösterisi düzenledi. Devrim Muhafızları Ordusu askerleri, hedef gözetmeden ateş açtı. Müdahale sonucu en az 10 kişi öldü, 5 kişi de yaralandı.” dedi.

Saravan’da yüzlerce kişinin hayatını kaybedenlerin cenaze namazını kılmak için bu sabah ilçe kaymakamlık binası önünde toplandığını ifade eden Arif, “Cenaze namazına izin verilmemesi üzerine göstericiler, kaymakamlık binası müştemilatını tahrip ettiler. Sonra göstericiler, Devrim Muhafızları Ordusu binası önünde toplanarak gösteri düzenledi. Emniyet güçlerinin göstericilere müdahale ettiği, yaralıların ve gözaltına alınanların olduğu belirtiliyor.” ifadelerini kullandı.

Gösterilerin ve polis müdahalesinin hala devam ettiğini dile getiren Arif, Devrim Muhafızları’nın sert müdahalesinin sebebinin 2 hafta önce İran Meclisi’nde onaylanan ve sınır bölgelerindeki kaçakçılığın önüne geçilmesi ile petrol satışlarının emniyet güçleri tarafından yapılmasını öngören “Rezzak Yasası” olduğunu öne sürdü.

Arif, “Mecliste onaylanan Rezzak Yasası’na göre, sınır bölgelerindeki petrol satışını bundan sonra Devrim Muhafızları Ordusu yapacak. Emniyet güçleri bu nedenle, bölgedeki fakirlik nedeniyle başka kazancı olmayan ve bu işe mecbur bırakılan insanlara sert müdahalede bulunuyor.” şeklinde kaydetti.

Sünni imamdan tepki ve itidal çağrısı

İran‘ın önde gelen Sünni imamlarından ve Sistan-Belucistan eyaletine bağlı Zahidan Cuma İmamı Mevlevi Abdulhamid İsmailzehi, sosyal medya hesabından yaptığı açıklamada, Sistan-Beluçistan eyaletine bağlı Seravan ilçesinde “akaryakıt kaçakçısı” oldukları belirtilen kişilerce düzenlenen gösteriye güvenlik güçlerinin müdahalesi sonucu yaşanan ölümlerin büyük üzüntüye yol açtığını belirtti.

Öldürülen kişilerin kaçakçılık yaptığına ilişkin iddiaların doğru olmadığını savunan İsmailzehi, “Maalesef, eyalet halkının büyük bir bölümü geçim sıkıntılarıyla mücadele ediyor ve en kötü ekonomik şartlarda yaşıyor. Yeterli iş ve gelir kaynaklarının olmaması nedeniyle bir çoğu çaresizce akaryakıt alıp satıyor. Akaryakıt taşıyıcılığı bir suç veya kaçakçılık değildir.” ifadelerini kullandı.

Güvenlik güçlerinin akaryakıt taşıyanlarla değil, silah ve uyuşturucu kaçakçılığıyla mücadele etmesi gerektiğini kaydeden İsmailzehi, “Şüphesiz bu ortak sınır, bu halka aittir ve söz konusu sınırların faydasını da büyük akaryakıt ticareti yaparak milyarlar kazananlar değil, bu mahrum halk görmelidir.” açıklamasında bulundu.

İsmailzehi, “Hukuka ve şer’i kanuna aykırı olan bu suçu şiddetle kınıyorum ve yetkilileri bu acı verici hadisenin faillerini bir an önce yargılamaya ve cezalandırmaya çağırıyorum. Son olarak hayatını kaybedenlerin ailelerine başsağlığı dileklerimi iletirken, fırsatçıların bu olayı suistimal etmemesi için aziz ve kederli insanları sakin kalmaya ve mağduriyetlerini hukuki yollarla sürdürmeye çağırıyorum.” dedi.