Hileli ekonomik düzende kimler hep kazanıyor?

Hileli ekonomik düzende kimler hep kazanıyor?

Hileli küresel ekonomik düzende “kaybetmeyenler kulübü”, adından da anlaşılacağı üzere, yine kazandı. Gelin Oxfam’a bir kulak verelim…

Yeni Şafak gazetesi internet yazarlarından Mehmet Akif Soysal, salgının ‘en zenginler için’ bir duraksamaya neden olmadığını vurguladı.

“Hileli ekonomik düzende zenginler hep kazanıyor!” başlıklı yazısında Soysal, “Herkes kaybederken salgında bile kim kazandı?” sorusunun yanıtını aradı.

“Medeniyeti Batı’da arayanlar için belki de yeni bir sayfa açma vakti gelmiştir.” vurgusunda bulunan Mehmet Akif Soysal şunları yazdı:

Yerkürenin her milleti ve her ulus devletinin salgın ile çaresizce boğuşmakta olduğu 2020 yılında ekonomik faaliyetler, asırda bir görünür şekilde trajik olarak düşmüştür. 2008 yılından beri her türlü genişleme politikasına rağmen hareketlilik yaratamayan ülkeler hiç hesap edilemez şekilde tüm ekonomilerini haftalarca kapatmak zorunda kaldı. Salgın, yüz milyonlarca insanın eksik istihdam edilmesiyle veya işsiz kalmasıyla 90 yılın en kötü iş krizini başlattı. Bunun neticesinde iş kaybı ve üretim kaybı ile beraber elbette refah kaybı da yaşandı.

Ancak hileli küresel ekonomik düzende kaybetmeyenler kulübü adından da anlaşılacağı üzere yine kazandı. Gelin Oxfam’a bir kulak verelim…

2021 yılında yapılan Davos zirvesinde İngiltere merkezli araştırma kuruluşu olan Oxfam da bildirisini yayımladı. Oxfam’ın 79 ülkeden 295 ekonomistin katılımıyla hazırladığı rapora göre: En zenginler için ekonomi durmadı, salgın yok!

– Dünyadaki en zengin on adamın, salgın başladığından beri toplam servetlerinin yarım trilyon dolar arttığı görüldü. Bu tutar, herkes için bir COVID-19 aşısı ödemeye ve salgın nedeniyle kimsenin yoksulluğa sürüklenmemesini sağlamaya fazlasıyla yeterli.

– En büyük 1.000 milyarderin servetinin salgın öncesi zirvelerine geri dönmesi sadece dokuz ay sürmüş ancak dünyanın en yoksul insanlarının iyileşmesi 14 kat daha uzun, on yıldan fazla sürebilir.

-Dünyadaki milyarderlerin toplam serveti Mart 2020 ile Aralık 2020 arasında 3 trilyon 900 milyar dolarlık artışla 11 trilyon 950 milyar dolara yükseldi.

Herkes kaybederken salgında bile kim kazandı?

Jeff Bezos, Bernard Arnault, Bill Gates, Mark Zuckerberg gibi isimlerin bulunduğu dünyanın en zengin 10 kişisinin serveti aynı dönemde net olarak 540 milyar dolar arttı.

Oxfam International üst yöneticisi Gabriela Bucher yaptığı açıklamada; kayıtlar başladığından beri eşitsizlikteki en büyük artışa şahit oluyoruz. Zengin ve fakir arasındaki derin uçurum, virüs kadar ölümcül diyerek sorunun büyüklüğünü ifade etti.

Yine aynı isim; hileli ekonomik düzen sayesinde, huni şeklinde, salgının ön saflarında bulunanlar; mağaza asistanları, sağlık çalışanları ve pazar satıcıları faturaları ödemek ve masaya yiyecek koymak için mücadele ederken, salgının ön saflarında yer almayıp lüks içerisinde hayatlarına devam eden zengin seçkin grubun servetine servet kattığını ifade etmiş.

Oxfam’ın yaptığı çalışmadaki neticeye göre; ILO yani Uluslararası İş Örgütü’nün kaynak verilerine de dayanarak, koronavirüs salgını sırasında şirketler tarafından kazanılan fazla kar üzerinden konulabilecek bir vergi, 104 milyar dolar üretebilir bu tutar ise en yoksul ülkelerdeki tüm çalışanlar için işsizlik koruması, tüm çocuklar ve yaşlılar için mali destek sağlamak için yeterli olduğu sonucuna varılmıştır.

Oxfam’a göre çözüm:

Koronavirüs krizi, en zengin bireylerin ve büyük şirketlerin vergilendirilmesinde bir dönüm noktası olmalı. Bu krize, nihayet zenginleri bir kez daha adil bir şekilde vergilendirmeye başladığımız an olarak bakmalı. Artan servet vergilerini, finansal işlem vergilerini yürürlüğe koyarken vergi cennetleri vasıtasıyla vergiden kaçmanın sona ermesini de içermeli. Yeşil, adil bir geleceğe yatırım yapılmasını sağlayacağı için, toplumun en zengin üyelerinin aşamalı vergilendirilmesi, krizden adil bir şekilde kurtulmanın temel taşıdır.

Oxfam’ın evvelki raporlarında da deklare ettiği, en zengin yüzde 1’den alınması istenen ek vergi, esasen İslamiyet’te yüzde 2.5 olarak (kırkta bir) belirlenen zekat prensibinin ne kadar yerinde ve insani bir kural olduğunu da aklıma getirdi.

Medeniyeti Batı’da arayanlar için belki de yeni bir sayfa açma vakti gelmiştir.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *