Ruhani: Yaptırımlar nedeniyle finansal kaynaklarımız kilitlendi

Ruhani: Yaptırımlar nedeniyle finansal kaynaklarımız kilitlendi

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani, ABD’nin uyguladığı yaptırımlar nedeniyle dünya genelinde finansal kaynaklarının kilitlendiğini söyledi.

İran resmi haber ajansı IRNA’ya göre, başkent Tahran’da Ziraat Bakanlığı tarafından gerçekleştirilen bazı projelerin açılış programında konuşan Ruhani, “Yaptırımlar nedeniyle finansal kaynaklarımız dünya genelinde kilitlendi. Finansal kaynaklarımızı kullanmamıza izin vermiyorlar. Petrol ve doğal gaz ihracatımıza izin vermediler, diğer ihracat kalemlerinde de sorun çıkarttılar.” dedi.

Ülkesinin zor bir dönemden geçtiğini dile getiren Ruhani, “Son 10 ayda ithalatımız 30 milyar dolar, petrol dışı ihracatımız ise yaklaşık 28 milyar dolar oldu. Bu rakam daha fazla olmalıydı fakat koronavirüs nedeniyle son bir yıl zor geçti.” ifadelerini kullandı.

Konuşmasında Ruhani, zirai kalkınmaya ilişkin de değerlendirmelerde bulundu.

Ülke genelinde yaklaşık 4 milyon 300 bin kişinin tarım alanında faaliyet gösterdiğine işaret eden Ruhani, zirai kalkınmanın sağlanması için hükümetin çeşitli çalışmalar yürüttüğünü belirtti.

Zarif: Trump’ın azami baskı başarısızlığını unutmayın

İran Dışişleri Bakanı Muhammed Cevad Zarif, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken’in dün düzenlediği basın toplantısında İran ile ilgili açıklamalarına yanıt verdi.

İran'a yaptırımları kaldırmanın zaman alacağını açıklayan ABD'ye Tahran'dan tepki: Trump'ın yöntemi sonuç vermez

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyi’nin (BMGK) nükleer anlaşmayı destekleyen kararına işaret eden Zarif, “ABD, nükleer anlaşmayı ihlal etti, İranlıların gıda ve ilaç teminini engelledi, 2231 sayılı karara uyanları cezalandırdı. Bu alçakça karmaşa süresince İran anlaşmaya bağlı kaldı, yalnızca anlaşmayı düzeltici önlemler aldı. Şimdi kim ilk adımı atmalı? Trump’ın azami baskı başarısızlığını unutmayın.” ifadelerini kullandı.

Aşina: Trump’ın yöntemi sonuç vermez

İran Cumhurbaşkanı Hasan Ruhani’nin danışmanı Hüsameddin Aşina da yeni ABD yönetiminin tutumunu Eski ABD Başkanı Trump’ın yöntemine benzetti ve sonuç vermeyeceğini ifade etti.

İran Cumhurbaşkanlığı Stratejik Araştırmalar Merkezi Başkanlığını da yürüten Aşina, Twitter hesabından paylaştığı mesajında, “ABD Dışişleri Bakanı’nın 2231 sayılı Güvenlik Konseyi kararıyla ilgili ülkesinin yükümlülüklerini yerine getirmek için şartlar öne sürmesi Trump’ın meşum mirasına bir bakıştır. Bu yöntem sonuç verseydi Trump’ın kendisi Tahran’dan gelecek bir telefonun hasretiyle Beyaz Saray’dan ayrılmazdı.” değerlendirmesinde bulundu.

Nükleer anlaşmanın akıbeti

ABD’nin eski Başkanı Trump, İran ile küresel güçler arasında imzalanan Kapsamlı Ortak Eylem Planı (KOEP) olarak adlandırılan nükleer anlaşmadan 8 Mayıs 2018’de ülkesini tek taraflı çekerek, İran’a yönelik yaptırımları geri getirmiş ve yeni yaptırımlar uygulamaya başlamıştı.

İran, 5 Ocak 2020’de, nükleer anlaşmadan çekilen ABD’nin yaptırımlarına karşı anlaşmadan kaynaklanan tüm taahhütlerini askıya aldığını duyurmuştu. İran, Trump sonrasında göreve gelen yeni Washington yönetiminden nükleer anlaşmaya yeniden dahil olarak tüm yaptırımları kaldırmasını bekliyor.

ABD Dışişleri Bakanı Antony Blinken ise dün düzenlediği basın toplantısında Tahran yönetiminin anlaşmadaki taahhütlerini yerine getirene kadar Washington’un bu konuda adım atmayacağını açıklamıştı.

İran’ın, Trump yönetiminde uygulanan yaptırımlara karşılık nükleer anlaşmayı ihlal eden adımlarını geri döndürmesi gerektiğini vurgulayan Blinken, İran’ın anlaşmadaki taahhütlerine geri dönmesinin ve ABD’nin de yaptırımları kaldırmak için bunu teyit etmesinin zaman alacağını belirtmişti.

İran uranyum zenginleştirme faaliyetini hızlandırıyor

İran devlet televizyonuna göre, Meclis Başkanı Muhammed Bakır Kalibaf’ın Fordo’daki uranyum zenginleştirme tesisini ziyaretinin sonrasında basına konuşan Kemalvendi, nükleer faaliyetler konusunda önceki yıllarla “kıyaslanamaz” şekilde ilerleme kaydettiklerini söyledi.

İran uranyum zenginleştirme faaliyetini hızlandırıyor

Uranyum zenginleştirme tesislerine uranyumu daha hızlı zenginleştirmeye imkan tanıyan gelişmiş santrifüjler kuracaklarını açıklayan Kemalvendi, “3 aydan önce IR-2m santrifüj makinelerini yerleştirmiş olacağız. Bu makineleri aynı zamanda hem üretiyor hem de kuruyoruz.” dedi.

Kemalvendi ayrıca, nükleer anlaşmada İran’a en fazla 3,67 oranında uranyum zenginleştirme izni verilmesine rağmen şu ana kadar yüzde 20 oranında zenginleştirilmiş 17 kilogram uranyum ürettiklerini belirtti.

Mecliste çıkarılan nükleer yasa kapsamında 21 Şubat’a kadar yaptırımların kaldırılmaması halinde İran’ın Ek Protokol’den ayrılma kararının kesin olup olmadığının sorulması üzerine Kemalvendi, “Yasayı tam olarak uyguluyoruz. Meclis ve hükümet bu konuda karar aldı. Bu hususta hazırlıklarımız var ve bu yasayı uygulayacağız.” dedi.

Fahrizade suikastından sonra hızlandırıldı

Muhafazakarların çoğunlukta olduğu İran Meclisi, nükleer bilimci Muhsin Fahrizade’nin 27 Kasım 2020’de öldürülmesinden kısa süre sonra nükleer faaliyetleri hızlandırmayı hedefleyen “Yaptırımların Kaldırılması ve İran Ulusunun Çıkarlarının Korunması için Stratejik Eylem Planı” yasasını çıkarmıştı.

Hükümet, dış politikada ülkeyi zora sokacağı gerekçesiyle itiraz ettiği yasayı, Anayasayı Koruyucular Konseyinde (AKK) nihai onayı almasının ardından uygulamak zorunda kalmıştı.

Yasa, İran Atom Enerjisi Kurumunun uranyumu en az yüzde 20 zenginleştirmeye başlamasını ve düşük düzeyli zenginleştirilmiş uranyum stoklarını artırmasını zorunlu kılıyor.

Yasa ayrıca, nükleer anlaşmanın taraflarının 21 Şubat’ta kadar Tahran’ın bankacılık ilişkilerini ve petrol ihracatını normale döndürecek adımlar atmaması halinde, İran’ın Nükleer Silahların Yayılmasının Önlenmesi Anlaşması (NPT) kapsamında 2016’dan bu yana gönüllü olarak uyguladığı Ek Protokol’den ayrılmasını zorunlu kılıyor.

Tahran yönetimi, Ek Protokol uyarınca, Uluslararası Atom Enerjisi Ajansı (UAEA) müfettişlerinin nükleer tesislerini istedikleri anda aniden denetlemelerine izin vermişti. İran’ın Ek Protokol’den ayrılması, UAEA müfettişlerinin denetimlerinin sınırlandırılacağı anlamına geliyor.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *