İbrahim Varlı: Dondurulan Batı Sahra sorunu neden ısıtıldı?

İbrahim Varlı: Dondurulan Batı Sahra sorunu neden ısıtıldı?

“Doğu Afrika’da Etiyopya ile Tigraylar arasında başlayan çatışmalarla aynı anda Batı Afrika’da çıkan bu kriz haliyle birçok soruyu da beraberinde getirdi. “Etiyopya’nın doğusunda yeni bulunan petrol rezervleri” ile Batı Sahra’daki fosfat yataklarının krizlerdeki rolü önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.”

Birgün gazetesi yazarı İbrahim Varlı, bugünkü yazısında Batı sahra sorununu şöyle ele aldı:

Dünyanın kaynayan bölgelerinden birisi de Kuzey Batı Afrika’daki Batı Sahra. Ne oldu da 1975’ten bu yana 40 yıldır çözülemeyen, 1991’den bu yana da “dondurulmuş” vaziyette bekletilen Batı Sahra’da kriz yeniden alevlendi? İspanya’ya ait gözde tatil merkezlerinden Kanarya Adaları’na bir adım mesafedeki Fas, Moritanya ve Cezayir ile çevrili Atlas Okyanusu boyunca sere serpe uzanan Batı Sahra’da gerilimin yeniden nüksetmesi ilginç. Hele ki bu kriz Doğu Afrika’da Kızıldeniz kenarında Etiyopya’da patlak veren krizle birlikte düşünüldüğünde.

Önce krizin anatomisine bakalım.

21 Ekim: İlk kıvılcım bu tarihte Polisario Cephesi ile Fas Monarşisi arasında Moritanya’ya açılan Kerkerat Sınır Kapısı’nda geçişlerin engellendiği iddiasıyla çıkmaya başladı.

13 Kasım: Fas yönetimi bir açıklama yaparak Polisario Cephesi’nin Batı Sahra’da Kerkerat tampon bölgesinde Fas ile Moritanya arasındaki sınır kapısını geçişlere kapattığını ve tehlikeli kışkırtmalara giriştiğini açıkladı. Ve devamında askeri operasyon başlatıldığı duyurdu.

14 Kasım: Polisario Cephesi saldırılara karşılık Fas ile 1991 yılında Birleşmiş Milletler nezaretinde imzalanan ateşkes anlaşmasının iptal edildiğini açıkladı. Ve savaş ilan edildiğini duyurdu.

15 Kasım: Fas ordusu ile Polisario Cephesi arasındaki çatışmalar sonrasında Moritanya’ya açılan Kerkerat Sınır Kapısı’nda kontrol yeniden Rabat yönetiminin denetimine geçti. Rabat yönetimi sınır kapısında güvenliğin sağlandığını, karşılıklı olarak insan ve mal geçişlerinin başladığını açıkladı.

Buraya nasıl gelindi?

Batı Sahra sorunu bütün üçüncü dünya ülkelerinde olduğu üzere kolonyal/sömürge döneminden kalan “klasik” sorunlardan. Bir tarafta kolonyal gücün geride bıraktıkları, diğer taraftan yeni egemenlerin hak iddiaları, ortaya dünyanın dört bir tarafında benzerlerine sıklıkla karşılaştığımız bir ulusal/etnik sorunun ortaya çıkmasına neden oldu.

Sorunun kronolojisine bakacak olursak;

İspanyol sömürgeciliğine karşı Polisario Cephesi tarafından başlatılan silahlı mücadele sonrasında İspanya’nın 14 Kasım 1975’te bölgeden çekilmesiyle Fas ve Moritanya, Batı Sahra’yı kendi aralarında paylaştı. Batı Sahra’nın kuzey ve orta bölgesini Fas geri alırken, güney bölgesi Moritanya’ya verildi.

Bağımsızlık yanlısı Polisario Cephesi, buna karşılık Şubat 1976’da Sahra Arap Demokratik Cumhuriyeti’ni ilan etti. Bu ilan Fas tarafından kabul edilmedi. Fas’ın Batı Sahra’nın güneyini de işgal etmesinin ardından Cezayir’in destek verdiği Cephe ile Rabat yönetimi arasında yaklaşık 15 yıl sürecek bir savaş başladı.

Moritanya 5 Ağustos 1979’da Polisario Cephesi ile anlaşma imzalayarak Batı Sahra’dan çekilirken Fas, Moritanya’nın çekildiği güney bölgesini de ilhak etti. Bölgede hak iddia eden Fas ile Cephe arasındaki savaş BM’nin ara buluculuğunda 1991’de varılan anlaşmayla sona erdi.

Batı Sahra’nın statüsüyle ilgili belirsizlik o tarihten bugüne giderilemedi. İkili görüşmelerden de bir sonuç çıkmadı. Anlaşma kapsamında söz verilen bağımsızlık referandumu, kimlerin oy kullanması gerektiğiyle ilgili anlaşmazlık nedeniyle hayata geçirilemedi. Nisan 2007’de Fas “genişletilmiş özerklik” formülünü ortaya attı. Ancak Polisario bu teklifi kabul etmedi.

Ne oldu da Afrika’nın doğusu ile batısı aynı anda karıştı?

Doğu Afrika’da Etiyopya ile Tigraylar arasında başlayan çatışmalarla aynı anda Batı Afrika’da çıkan bu kriz haliyle birçok soruyu da beraberinde getirdi. “Etiyopya’nın doğusunda yeni bulunan petrol rezervleri” ile Batı Sahra’daki fosfat yataklarının krizlerdeki rolü önümüzdeki günlerde ortaya çıkacak.

Batı Sahra’da dekolonizasyon döneminden kalan meselenin etnik/ulusal kısmı baki. Ancak görünen o ki mesele sadece bunla da sınırlı değil. İşin bir tarafında Batı Sahra’daki doğal kaynakların paylaşımı varken diğer tarafında ise

Polisario’nun en büyük destekçisi Cezayir’in Fas ile giriştiği bölgesel hegemonya mücadelesi bulunuyor. Cezayir 1973’lerden bu yana Polisario’ya açık askeri destek veriyor. Batı Sahra bölgesinin yerli göçebe sakinleri olan Sahrawiler’den oluşan Polisari Cephesi’nin hamiliğini sürdüren Cezayir, bu harekete kendi topraklarında askeri üsler verdi. İlgisinin arkasında da haliyle bölgesel çıkarları ön planda.

Görünen o ki Batı Sahra sorunu önümüzdeki dönemlerde de sıklıkla raftan indirilecek, ısıtılıp ısıtılıp ortaya sürülecek.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *