Suna Kıraç hayatını kaybetti

Suna Kıraç hayatını kaybetti

Vehbi Koç’un kızı ve iş adamı İnan Kıraş’ın eşi Suna Kıraç, hayatını kaybetti. Koç Üniversitesi, Koç Okulu ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın kuruluşuna öncülük eden Suna Kıraç, 2010 yılına kadar Koç Topluluğu içerisinde üst düzey görevlerde bulunmuştu.

Koç Ailesi’nin önemli isimlerinden, iş kadını ve hayırsever Suna Kıraç vefat etti. Merhum iş adamı Vehbi Koç ve Sadberk Koç ’un Semahat Arsel, Rahmi M. Koç ve Sevgi Gönül’den sonraki dördüncü ve son çocuğu olan Suna Kıraç 79 yaşındaydı ve 2000 yılından bu yana ALS (Amyotrofik lateral skleroz) tedavisi görüyordu. Suna Kıraç, İnan Kıraç’ın eşi, İpek Kıraç’ın annesi, Rahmi Koç’un kardeşi, Ali Koç ve Ömer Koç’un halasıydı.

Koç Üniversitesi, Koç Okulu ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın kuruluşuna öncülük eden Suna Kıraç, başka görevlerinin yanı sıra Koç Holding Yönetim Kurulu başkan vekili, Vehbi Koç Vakfı (VKV) İcra Komitesi başkanı ve İdare Heyeti üyesi, Suna ve İnan Kıraç Vakfı kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu başkanı, Koç Üniversitesi (KÜ), Türk Eğitim Vakfı ve Robert Kolej Mütevelli Heyeti üyesi, Koç Okulu İcra Kurulu başkanı, TEGV kurucu üyesi ve Yönetim Kurulu onursal başkanı, Türkiye Aile Sağlığı ve Planlaması Vakfı Yönetim Kurulu üyesi olarak görev yaptı.

Koç Holding yaptığı yazılı açıklama ile holdingin kurucusu Vehbi Koç’un kızı Suna Kıraç’ın hayatını kaybettiğini paylaşarak, başsağlığı mesajı yayımladı. Koç Holding’den yapılan açıklamada “Cumhuriyetimizin değerleriyle yetişmiş, gerek iş gerekse toplumsal hayatta başardıklarıyla Ülkemizin sanayi, eğitim, kültür ve sanat alanlarında gelişmesine önemli katkılar sunan, Topluluğumuzun kuruluş yıllarından 2010’a kadar çeşitli liderlik görevleri üstlenen, Koç Üniversitesi, Koç Okulu ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı’nın kuruluşuna öncülük eden Sayın Suna Kıraç’ı kaybetmenin büyük üzüntüsü içindeyiz. Sayın Suna Kıraç’ı emanet ettiği değerlere bağlı kalarak, ilham veren, vizyoner ve öncü kişiliği ile her zaman hatırlayacağız ve unutmayacağız. ​Acımız çok derin. Başımız sağ olsun. “ ifadeleri kullanıldı.

TEGV: VİZYONU YOL GÖSTERİCİMİZ OLACAK

Suna Kıraç’ın kurucusu olduğu Türkiye Eğitim Gönüllü Vakfı (TEGV),Kıraç’ın vefatının ardından baş sağlığı mesajı yayımladı ve Kıraç’ın eğitime verdiği önemle ilgili anlamlı bir paylaşım yaptı.

“Vakfımızın fikir annesi, kurucusu ve TEGV çocuklarının “Suna Abla’sı Sayın Suna Kıraç’ı kaybetmenin üzüntüsünü yaşıyoruz.” denilen mesajda TEGV’i TEGV yapan kişinin Suna Kıraç olduğu belirtildi ve şu ifadeler kullanıldı:

“Eşi Sayın İnan Kıraç’ın, kızı İpek Kıraç’ın, diğer aile üyeleri ve yakınlarının ve tüm TEGV Ailesinin başları sağ olsun.

Allah’ın rahmeti üzerinden eksik olmasın. Rahmetli Suna Kıraç fikirleri, öncü ve örnek davranışları ile TEGV’i TEGV yapan kişidir. Onun ülkesi için gösterdiği hassasiyeti ve eğitime verdiği önemi aşağıdaki sözleri çok güzel açıklamaktadır.

‘Eğitim ufuk demek, görüş demek, kendine güven, verimlilik ve kalite demektir. Dolayısıyla çağa ayak uydurmak, çağı yakalamak ancak iyi eğitilmiş berrak kafalarla olur. Tarifleri çok iyi yapılmış, önlemleri çok iyi alınmış, çağdaş bir milli eğitim politikası gerekir. Ancak bu şekilde Türkiye’nin genç kuşakları iyi yetiştirilebilir. Atatürk ilke ve inkılaplarına sahip çıkar. Ne olacak bu memleketin hali demekle memleketi yönetenleri kıyasıya eleştirmekle bir yere varamayız. Mutlaka bu sorunun çözümünün bir parçası olmak durumundayız…’

‘Eğitim noksanlığı! Yaşanılan tüm olumsuzlukların kökenindeki hemen hemen başlıca neden budur. Bunun için eğitim devlete bırakılmayacak kadar önemli bir konudur. Eğitim yalnız özel sektör kuruluşlarının halledeceği bir konu da değildir. Genel eğitim alanında en büyük bir sivil toplum hareketini başlatalım ve devletin özellikle 7-16 yaş grubundakilere verdiği eğitime bir destek programı oluşturalım ve nesillerin daha iyi yetiştirilmelerini sağlayalım.’

Suna Hanımın vizyonu önümüzdeki yıllarda da TEGV’in yol göstericisi olacaktır.

Bizler, TEGV Ailesi olarak, ülkemiz çocuklarının nitelikli eğitim ve teknolojik altyapı donanımına sahip, çağdaş insani değerleri benimseyen bireyler olarak yetişmesi için tüm gücümüz ile çalışmaya devam edeceğiz.

Sevgili Suna Kıraç büyüğümüz, sizi hiç unutmayacağız!”

İDEAL PEŞİNDE BİR ÖMÜR

Vehbi Koç Vakfı Ansiklopedis’nde yer alan bilgilere göre Suna Kıraç, Vehbi Koç ve Sadberk Koç’un dördüncü ve son çocuğu olarak, ailenin Ankara Keçiören’deki bağ evinde dünyaya geldi. İlköğrenimini Ankara’da Türk Eğitim Derneği (TED) İlkokulu’nda tamamladı. 1952 yılında İstanbul Arnavutköy Amerikan Kız Koleji’ne girdi. Kolejin son sınıfında ABD’ye gidip işletme ve finans okumaya karar verdi ve Pennsylvania Üniversitesi Wharton School of Finance’ten başvurusuna olumlu yanıt aldı. Ancak babası Vehbi Koç’un, “Benim tezgâ­hım en iyi üniversitedir. Seni ben yetiştireceğim” demesi üzerine İstanbul’da kaldı. Ama sadece “Vehbi Koç Üniversitesi”yle yetinmek istemediği, akademik bir eğitim de görmeyi arzuladığı için bankacılık ve finans okumak üzere Robert Kolej’in yüksek kısmına kaydoldu. Ders seçimlerini iş deneyimine katkısı olacak şekilde yaptı; iş idaresi, muhasebe, bilanço gibi konulara yoğunlaştı.

VEHBİ KOÇ’UN SAĞ KOLUYDU

Ekim 1960’ta Koç Ticaret AŞ’nin Beyoğlu Merkez Han’daki İstanbul şubesinde, babası Vehbi Koç’un yanında çalışmaya başladı. İlk görevi, gelen ve giden evraka bakmaktı. Babasıyla birlikte Koç şirketlerinin idari toplantılarına katılarak, farklı bölümlerde stajlar yaparak, topluluğu ve Vehbi Koç’un çalışma tarzını yakından tanıdı.

KOÇ HOLDİNG’İN İLK 5 YÖNETİM KURULU ÜYESİNDEN BİRİYDİ

1963’te Koç Holding’in kurulmasının ardından Vehbi Koç, Rahmi M. Koç, Bernar Nahum ve Hulki Alisbah’la birlikte holdingin ilk Yönetim Kurulu’nun beş üyesinden biri oldu. 1965’te holdingin genel sekreterliğine getirildi ve beş yıl boyunca bu görevi yürüttü.

Aralık 1967’de Koç Holding şirketlerinden Otoyol’un genel müdürü İnan Kıraç ’la evlenen Suna Kıraç, 1970 yılında, İsak de Eskinazis, Bernar Nahum ve Ziya Bengü’yle birlikte Rahmi M. Koç’un başkanlığında oluşturulan Koç Holding İcra Komitesi’ne girdi. Gene 1970 yılında Koç Holding Personel ve İdari İşler Departmanı başkan yardımcılığı görevini üstlendi. 1974 yılında holdingin insan kaynaklarından sorumlu yöneticisi olduktan sonra, terfi ve liyakat konularında grup şirketlerine standartlar getirme­ye, topluluğun kurumsal kimliğini güçlendirmeye çalıştı.

ÖNEMLİ KARARLARA İMZA ATTI

1980 yılında Koç Holding Yönetim Kurulu başkan vekilliği görevine getirilen Kıraç, montajdan ana sa­nayiye geçiş sürecinde önemli kararlara imza attı. 1994’te Koç Holding’in lider şirketlerinden Arçelik AŞ’nin Yönetim Kurulu başkanlığını üstlendi. Yönetimi sırasında gerçekleştirilen teknolojik yatırımlar, kapasite artırımları ve kaliteyi yükseltme çalışmaları, Koç Holding’in sonra­ki yıllarda Arçelik ve Beko markalarıyla dünya çapında bir üretici durumuna gelmesine zemin hazırladı.

EĞİTİM GÖNÜLLÜSÜ

Suna Kıraç aktif iş yaşamının 40 yılını verdiği Koç Holding’in gelişmesi, büyümesi, özellikle de kurumsallaşması ve kalıcılaşması için çabalarını sürdürürken, eğitim, kültür, sanat ve sağlık alanlarında önemli girişimlere de imza attı. Vehbi Koç’un ve VKV’nin hayır amaçlı girişim ve yatırımlarına doğrudan VKV’nin sahip çıkması gerektiğini savunarak işletmeci vakıf anlayışının yerleşmesi için çalıştı. VKV’nin benimsediği bu politika 1988 yılında Koç Özel Lisesi’nin, 1993 yılında da Koç Üniversitesi’nin kuruluşuyla meyvelerini verdi. Kıraç her iki eğitim kurumunun vizyonunun saptanmasında ve şekillenmesinde belirleyici rol oynadı.

Kıraç ülke­nin en büyük yapısal sorunu olarak gördüğü eğitim alanında toplumsal sorumluluk da üstlendi. 1995 yılında Türkiye’de bu alandaki en önemli sivil toplum kuruluşlarından biri haline gelecek olan TEGV’in te­mellerini attı. Vakfın gelişmesine maddi ve manevi büyük katkılarda bulundu. VKV tarafından oluşturulan Suna-İnan Kıraç Eğitim Tesisleri Destekleme Fonu’yla 2001 yılında Antalya Kepez’de kurulan TEGV eğitim parkına Suna-İnan Kıraç Eğitim Parkı adı verildi.

Suna Kıraç kültür-sanat alanında pek çok kişisel projeyi de hayata geçirdi. Eşi İnan Kıraç’la birlikte, 1996 yılında VKV bünyesinde Antalya Kaleiçi’nde faaliyete geçen AKMED’in, 2000 yılında da Kaleiçi Müzesi ’nin kuruluşuna öncülük etti. 2003 yılında eşi İnan Kıraç ve kızı İpek Kıraç’la birlikte kurduğu ve Yönetim Kurulu başkanı olduğu Suna ve İnan Kıraç Vakfı, kültür-sanat alanındaki faaliyetlerini 2005 yılında İstanbul Tepebaşı’nda Pera Müzesi’ni, 2007 yılında da İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nü açarak sürdürdü. Vakıf sağlık alanındaki çalışmaları kapsamında, 2005 yılında Boğaziçi Üniversitesi Moleküler Biyoloji ve Genetik Bölümü bünyesinde Nörodejenerasyon Araştırma Laboratuvarı’nın (NDAL) açılmasına da öncülük etti.

DEVLET ÜSTÜN HİZMET MADALYASI ALDI

Suna Kıraç aktif iş hayatının yanı sıra eğitim, sağlık ve sosyal hizmet alanlarında topluma yaptığı katkılardan ötürü 23 Ekim 1997 tarihli Bakanlar Kurulu kararıyla Devlet Üstün Hizmet Madalyası’yla ödüllendirildi. 1995 yılında Galatasaray Üniversitesi Suna Kıraç Kütüphanesi’ne katkılarından dolayı Galatasaray Eğitim Vakfı Onur Madalyası’nın sahibi oldu. 1999 yılında üstün yöneticilik ve liderlik vasıfları, Koç Holding’e, iş dünyasına ve Türk çocuklarının eğitimine katkıları nedeniyle London Business School tarafından onur üyeliğine kabul edildi. 2001 yılında kişi kategorisinde Vakıflar Genel Müdürlüğü Vakıf Dostları Onur Ödülü’ne, eğitime verdiği katkılar nedeniyle de KASAKOM’un (Gönüllü Kuruluşlar Ulusal Kadın Sağlığı Komisyonu) Milenyum Gönüllüleri Üstün Hizmet Ödülü’ne layık görüldü. Aynı yıl AKMED’in kuruluşuna ve TEGV’in Antalya Kepez’deki eğitim parkının yapımına katkılarından dolayı Türk Üniversiteli Kadınlar Derneği Antalya Şubesi’nce Yılın Kadını seçildi. 2008 yılında Boğaziçi Üniversitesi Senatosu tarafından fahri doktor unvanıyla ödüllendirilen Kıraç, İnan Kıraç’la birlikte, 2008 yılında kültürel değerlerin korunmasına katkısından ötürü Skalite Ödülü’nü, 2009 yılında da Pera Müzesi’ni ve İstanbul Araştırmaları Enstitüsü’nü açarak İstanbul’a yaptığı katkılardan ötürü İstanbul Turizm Onur Ödülü’nü ve Pera Müzesi’ni kurmasından ötürü Mimar Sinan Güzel Sanatlar Üniversitesi Akademi Özel Ödülü’nü aldı.

1989 yılında VKV tarafından Robert Kolej’de yaptırılan, kuruluşuna büyük katkıda bulunduğu modern gösteri sanatları salonuna, 1993 yılında Galatasaray Üniversitesi bünyesinde açılan, kuruluşuna, donatılmasına ve finansmanına öncülük ettiği kütüphaneye, gene aynı yıl Koç Üniversitesi’nde faaliyete geçen kütüphaneye Kıraç’ın adı verildi. Koç Özel Lisesi de 2008 yılında Suna Kıraç adına Suna Kıraç Liseler Arası Öykü Yarışması’nı başlattı.

MÜCADELESİ KİTAP OLDU

2000 yılından beri ALS (amyotrofik lateral skleroz) hastalığıyla mücadele eden Suna Kıraç’ın 2006 yılında Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından yayımlanan ve tüm geliri TEGV’e bağışlanan Ömrümden Uzun İdeallerim Var başlıklı otobiyografik kitabı 100bin adetin üzerinde satarak yılın en çok satan kitaplarından biri oldu. Kıraç kendisiyle birlikte “bir Ankaralı aile”nin öyküsünü anlatmayı amaçladığı kitabında, hayatta kendisine bulduğunu düşündüğü misyonu ve bu misyonun ülkesi ve ülke gençliği için ne anlama geldiğini ortaya koydu. Hastalığıyla mücadelesini, yaşamayı seçen bir annenin, eşin ve birinci kuşak öncü bir iş kadınının hayatını sayfalara yansıttı. 2016 yılında ikinci baskısı yapılan kitabın devamı niteliğindeki İdealler Gerçekleşirken… Suna Kıraç’ın İzinde 10 Yılın Öyküsü başlıklı çalışma da 2017 yılında gene Suna ve İnan Kıraç Vakfı tarafından yayımlandı.

TÜRKİYE’NİN EN ZENGİN 13. İSMİ

Forbes dergisinin hazırladığı listeye göre Suna Kıraç, 1.60 milyar dolarlık servetiyle Türkiye’nin en zengin 13’üncü ismiydi. Dergiye göre Suna Kıraç’ın serveti 2019 yılında 1.7 milyar dolar, 2018 yılında 2.2 milyar dolar seviyesindeydi.

GÜLER SABANCI: HEPİMİZE ÖRNEK OLDU

Sabancı Holding Yönetim Kurulu Başkanı Güler Sabancı, iş insanı Suna Kıraç’ın vefatına ilişkin, “Dostluğunu her zaman arayacağım Suna Kıraç, kıymetli anılarımızda ve geride bıraktığı başarılı kurumlarda her zaman yaşayacaktır.” ifadesini kullandı. Sabancı, Koç Holding Kurucusu Vehbi Koç’un kızı ve iş insanı Suna Kıraç’ın vefatına ilişkin yaptığı yazılı açıklamada, Kıraç’ı kaybetmekten büyük üzüntü duyduğunu aktardı.

Kıraç’ın ailesine ve Koç Topluluğu’na başsağlığı dileyen Sabancı, şunları kaydetti: “Koç Grubu’nda çok önemli ve başarılı sorumluluklar üstlenen bir yöneticiydi. Kadınların çalışma hayatına katılması ve sorumluluk alması konusunda hepimize örnek olmuştur. Sosyal duyarlılığı çok yüksek olan, özellikle çağdaş eğitimle ilgili vizyoner çalışmaları sayesinde başta Koç Üniversitesi, Koç Okulları ve Türkiye Eğitim Gönüllüleri Vakfı olmak üzere birçok değerli kurumu hayatımıza kattı.”

Sabancı, dostluğunu her zaman arayacağını belirttiği Suna Kıraç’ın, kıymetli anılarında ve geride bıraktığı başarılı kurumlarda her zaman yaşayacağını belirtti.

HABERTURK.COM

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • harun
    17 Eylül 2020, 08:11

    Ne flimler dönüyor onın için karnım ağrıyor

    REPLY