Yıkılan bir heykelin ardından

Yıkılan bir heykelin ardından

“Her türlü kutsal figürün tartışmaya açılmasından yanayım” diyen Habertürk yazarı Oray Eğin, Amerika’da saldırıya uğrayan Theodore Roosevelt heykelinin anlamı üzerinde durdu.

Oray Eğin, dün Habertürk’te yer alan yazısının bir bölümünde Amerika’da yaklaşan seçimlerde Trump’ın şansını değerlendirdikten sonra sözü heykellere yapılan saldırılara ve kaldırılacağı açıklanan Theodore Roosevelt heykeline getirdi. Roosevelt heykelinin kaldırılacak olmasının, ilericiliği savunanlar için bir zafer olduğunu belirten Eğin, toplumların değişime ne derece açık olduğunu da yorumladı.

Oray Eğin’in işte o satırları:

Benim yaklaşan seçimlere dair bir endişem daha var: Az zamanda çok yol alınan ilerici politikaların ters tepebilme ihtimali. Sekiz senelik Obama döneminde ABD’deki hava sanki 50 yıl ileriye atlanmış gibiydi, ama sonunda bütün ilerlemeyi geri çevirircesine Trump geldi.

Birkaç haftadır da ABD’de özellikle ırkçılık konusunda ciddi bir uyanış yaşanıyor. Heykeller yıkılıyor, askeri üslerin bile isimlerinin değiştirilmesi tartışılıyor, hatta kölelikten dolayı siyah halka tazminat verilmesi bile gündemde. Şu anda toplumun çoğu da bu ilerlemeden hoşnut.

Ama toplumlara ne kadar güvenilir?

Herhangi bir ülkede ilerlemenin ağır bir işleyişi olmasının nedeni insanların çoğunun orta yolcu, sandıklarından daha da muhafazakar ve tedbirli olmalarıdır. Tepeden inmediği sürede değişimler vakit alır. Yer yer çok ilerleme de ters tepebilir.

New York'ta Doğa Tarihi Müzesi önündeki Roosevelt heykeli kaldırılıyor

New York’taki “Museum of Natural History” müzesinin önündeki Theodore Roosevelt heykelinin kaldırılacağı açıklandı. Amerikan tarihin en önemli dört başkanından bir olduğu için Rushmore dağına suratı kazınan Roosevelt’in New York’taki heykeli epey tartışmalı. At üstündeki Başkan’a bir yerli Amerikalı, bir de siyah eşlik ediyor. Onlar yürüyor, Başkan atın üstünde. Beyaz Başkan’ın diğerlerine karşı üstünlüğünü simgeliyor, dahası diğer iki insanın üzerinden o halkın atın yanında yürütülen köleler olduğunu vurguluyor heykel.

Tıpkı Güney eyaletlerindeki köleliği savunan, katliam yapan komutanların heykellerin yıkılması gibi Roosevelt heykelinin de kaldırılacak olması ilericiliği savunanlar için bir zafer. İlerlemenin bir yolu durmak bilmemektir ama. Nitekim birkaç gündür özellikle heykeller konusunda da böyle oldu. Bu işin diğer Amerikan başkanlarına da sıçrayacağını görmek mümkündü.

Bugünlerde Washington’da Beyaz Saray’ın önünde yine bir çatışma yaşanıyor. Bu sefer göstericilerin hedefi Lafayette Square’deki Andrew Jackson heykeli. ABD’nin yedinci başkanı Jackson da köle sahibiydi, dahası binlerce Amerikan Yerlisini zorla yerinden etmişti. Protestocular böylesi bir figürün Beyaz Saray’ın tam karşısında konumlanmasına itiraz ediyor. Haksız bir itiraz değil, ama nereye kadar?

George Washington da köle sahibiydi mesela. Thomas Jefferson sadece köle sahibi değil, bir de köleleriyle cinsel ilişkiye giren bir Başkan’dı. Bütün bu gerçeklerle toplumun yüzleşmesi zaman aldı. Sıra onların da heykellerine gelecek mi?

Her türlü kutsal figürün tartışmaya açılmasından yanayım. Ama gündelik siyasete nasıl etkisi olacağı konusunda bir şey diyemem. Çünkü insanların çoğunluğu zannettiğimiz kadar ilerici ya da açık görüşlü değil, öyle görünenler dahi. Beyaz Amerikan halkının vicdanına da güvenilir mi, emin değilim.

Korku siyasetinin prim yaptığını bilen Fox News günlerdir bu senaryoları kaşıyor örneğin. Aşırı ilerleme dört buçuk ay içinde ters tepecek mi, gerçekten merak ediyorum.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *