Alman-Türk Ticaret ve Sanayi Odası (AHK) Genel Sekreteri Thilo Pahl, yeni tip koronavirüs (Kovid-19) salgınının enerji sektöründe dijitalleşmeyi hızlandıracağını belirterek, “Bu dönemde, ezber bozan fikirleriyle enerji sektörüne yeni bir soluk getiren start-up firmalar için çok çeşitli fırsatlar oluşabilir.” dedi.

Pahl, AA muhabirine, farklı birçok sektörde dijitalleştirilmiş iş modellerinin, iş süreçlerinin ve ürünlerin büyük rekabet avantajları oluşturacağını söyledi.

Dünya genelinde “4. sanayi devrimi” olarak da nitelendirilen “Endüstri 4.0” stratejisinin salgın sonrasında daha fazla ilgiyle takip edileceğine işaret eden Pahl, “Dijitalleşmeye ve otomasyona ilgi büyük ölçüde artacaktır. Salgın öncesinde de üretimde yüksek otomasyon derecesine sahip olan ve hizmetlerini djitalleştirmiş olan firmalar, bu zor zamanlar için daha iyi bir donanıma sahip bulunuyor.” değerlendirmesinde bulundu.

Pahl, evden çalışma konusunda edinilen tecrübelerin sanayi üretimine aktarılmasının pozitif etkileri olabileceğini anlattı.

Uzaktan servis hizmetlerine talepte artış yaşanabileceğine dikkati çeken Pahl, şöyle konuştu: “Kendimizi hem sanal ve artırılmış gerçeklik teknolojilerine hem de iş birliği esaslı robotlara ve endüstriyel yapay zekaya daha fazla hazırlamalıyız. Dijitalleşme ve Endüstri 4.0 için gereken yetkinlikler şirketler tarafından aktarılabilir. Kovid-19 salgınının enerji sektöründe dijitalleşmeyi hızlandıracağını düşünüyoruz. Bu dönemde, ezber bozan fikirleriyle enerji sektörüne yeni bir soluk getiren start-up firmalar için çok çeşitli fırsatlar oluşabilir.”

“Enerji politikası oluşacak enerji fiyatlarına bağlı olacak”

Pahl, salgın sonrasında kömür santrallerinin yüksek marjinal maliyetleri nedeniyle eskisi kadar cazip olmadığını dile getirdi.

Doğal gaz ve buhar santrallerinin düşen doğal gaz fiyatı dolayısıyla daha ilgi çekici olduğunu belirten Pahl, “Yeni normal düzende, ülkeler tarafından uygulanacak enerji politikası, oluşacak enerji fiyatlarına bağlı olacaktır. İklim dostu enerji üretimine yönelik dünya çapındaki trend, artan rekabet gücü ve fosil enerji kaynaklarından bağımsızlaşmaya katkıda bulunmaları gibi nedenlerle, gelecek yenilenebilir enerjilerindir. Yenilenebilir enerji kaynaklarından hidrojen aracılığıyla enerji üretimine yönelik araştırmalar da enerji sektöründeki yeni gelişmeler arasında yer almaya devam ediyor. Bu şekilde hidrojen gelecek vadeden bir enerji kaynağı haline gelebilir.” ifadelerini kullandı.

Pahl, salgın döneminde oluşan ekonomik durumun bir sonucunun da yenilenebilir enerji tesislerinin inşasının ve enerji verimliliği yatırımlarının gerilemesi olabileceğini aktardı.

Salgın dolayısıyla elektrik talebindeki gerileme ve fosil yakıt fiyatlarının düşük olması gibi faktörlerin sürdürülebilir olmayacağını belirten Pahl, “Salgının tüm dünyada çevre dostu enerji üretim teknolojilerine ilgiyi artırdığı gözlemleniyor. Yenilenebilir enerjiler ve enerji verimliliği uygulamaları ekonomik olarak gittikçe daha cazip hale gelirken devlet destekleri özel sektör için büyük önem taşıyor. Gelecek, ekonomik büyümeyi, iklimi korumayla bağdaştırmayı başaran ülkelerin ve işletmelerin olacaktır.” değerlendirmesinde bulundu.