‘Sokağa çıkma kısıtlamaları Ramazan boyu sürecek’

‘Sokağa çıkma kısıtlamaları Ramazan boyu sürecek’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, 31 ilde 1 Mayıs’tan itibaren 3 gün süreyle sokağa çıkma kısıtlamasına gidileceğini duyurdu, “Hafta sonları sokağa çıkma sınırlandırmasını bayram sonuna kadar sürdürmeyi düşünüyoruz.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Tarabya’daki Huber Köşkü’nde video konferans yöntemiyle düzenlenen Cumhurbaşkanlığı Kabine Toplantısı’nın ardından açıklamalarda bulundu. Kabine’nin 29. toplantısını gerçekleştirdiklerini söyleyen Cumhurbaşkanı Erdoğan, şunları kaydetti:

‘Ramazanın sonunda çifte bayram yapalım’

“İlk orucunu cuma günü tuttuğumuz ramazanın milletimize, İslam dünyasına ve tüm insanlığa hayırlar getirmesini Rabb’imden niyaz ediyorum. Başı rahmet, ortası mağfiret, sonu ebedi azaptan kurtuluş olan ramazan ayının birliğimizi, beraberliğimizi, kardeşliğimizi, dayanışmamızı güçlendirmesini diliyorum. Bu mübarek ayın, dünyanın dört bir yanında zulüm altında inleyen mazlumların kurtuluşuna vesile olmasını temenni ediyorum. Küresel bir felaket halini alan Kovid-19 hastalığının üstesinden gelerek, inşallah ramazanın sonunda çifte bayram yapmayı niyaz ediyoruz.”

Erdoğan, dünyanın en gelişmiş ülkelerinin çaresiz kaldığı pek çok konuda Türkiye’nin kendine yeterli olmanın ötesinde dostlarına destek verecek seviyeye ulaştığını anlattı.

‘Amerika’ya yardım gönderiyoruz, TSK uçağı yarın hareket edecek’

Türkiye’nin bugüne kadar 55 farklı ülkeye salgınla mücadele amaçlı malzeme desteği verdiğini kaydeden Erdoğan, “Dünyanın dört bir yanındaki dost ve kardeş toplumlara umut olduk, mücadele azimlerini kamçıladık. Gelişmiş ülkelerin dahi Türkiye’den destek istedikleri bir dönemde elimizdeki imkanları Balkanlar’dan Afrika’ya kadar geniş bir coğrafyadaki dostlarımıza açmakta tereddüt etmedik. Son olarak ABD’ye maske, yüz koruyucu, siperlik, göz koruyucu, N95 maske, tulum ve dezenfektandan oluşan tıbbi yardım malzemelerini de yarın gönderiyoruz. Bu malzemeleri taşıyan Türk Silahlı Kuvvetlerimize ait askeri nakliye uçakları yarın Amerika’ya hareket ediyor.” diye konuştu.

Erdoğan, Türkiye’nin sıkıntılı dönemi, istikbaline daha güvenle ve umutla baktığı bir motivasyonla geride bıraktığını belirterek, “Gücünü inancımızdan alan sabrımızla, milli birliğimizle, gelişmiş yerli üretim altyapımızla, örnek dayanışmamızla gösterdiğimiz fedakarlığın neticelerini almaya başlıyoruz. Kriz sonrası yeni yapılanacak dünyada ülkemizin 2023 hedeflerinin ötesinde bir konuma ulaşabileceğine yürekten inanıyorum.” ifadelerini kullandı.

Vatandaşlara teşekkür

Geçen hafta perşembe-cuma-cumartesi ve pazar günleri 31 ilde uygulanan sokağa çıkma kısıtlamasına gösterilen hassasiyet için vatandaşlara teşekkür eden Erdoğan, “Kabinemiz gerçekten bu fedakarlığınızı hiçbir zaman unutmayacaktır.” dedi.

Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, Kovid-19’un insandan insana bulaşarak yayıldığına değinirken, şöyle devam etti:

Bu haftasonu 3 günlük kısıtlama

“İnsan hareketliliğini ne kadar azaltırsak, salgının yayılma zincirini o derece hızlı ve etkin kırabiliriz. Salgının kontrol altına alınmasında insanların kalabalık şekilde bir arada bulunduğu okullar, kimi işletmeler, spor tesisleri gibi yerlerdeki faaliyetlere ara verilmesinin büyük katkısı olmuştur. Ülkemizdeki bu güzel gidişi devam ettirmek için hafta sonları sokağa çıkma sınırlandırmasını bayram sonrasına kadar sürdürmeyi düşünüyoruz. Bu hafta sonu da yine 31 ilimizde 3 gün süreyle 1 Mayıs sebebiyle sokağa çıkma sınırlandırması uygulayacağız. Vatandaşlarımızın 1 Mayıs gece 00.00’dan başlayıp 3 Mayıs gece 24.00’e kadar devam edecek şekilde uygulanacak sokağa çıkma sınırlandırmasına hassasiyetle riayet etmesini bekliyoruz. Cuma günü marketler yine 09.00 ile 14.00 arası açık olacak.”

“Türkiye için tünelin ucundaki ışık gözükmüş, verdiğimiz emeklerin, yaptığımız fedakarlıkların karşılığını alma vakti yaklaşmıştır.” diyen Erdoğan, şu bilgileri verdi:

‘Salgın sonrası küresel sistem köklü bir sorgulamaya tabi tutulacak’

Erdoğan, salgın krizi sonrası küresel sistemin çarpıklıkları ile birlikte Türkiye’deki siyaset anlayışının da köklü bir sorgulamaya tabi tutulacağını söyledi.

Yıllarca eser inşa etmeye, hizmet getirmeye, yatırım yapmaya çalıştıkça karşılarına çıkan “istemezükçü” siyaset anlayışının ne kadar içi boş olduğunu bu süreçte hep birlikte bir kez daha gördüklerini anlatan Erdoğan, “Eğer bugün Türkiye salgın dönemine 15 bine yakın birinci basamak, 4 bine yakın tedavi kurumu, 1526 modern hastane ile girmemiş olsaydı hep birlikte perişan olurduk. Avrupa’daki toplam yoğun bakım yatak kapasitesine ve toplam bilgisayarlı tomografi cihazı sayısına tek başımıza sahip olmamış olsaydık, salgını bu derece soğukkanlılıkla karşılayamazdık.” diye konuştu.

Sağlık çalışanlarının fedakarlığı

Erdoğan, 700 binden fazlasını son 18 yılda istihdam ettikleri bir milyonu aşkın sağlık çalışanının gayreti ve fedakarlığı olmasaydı sokaklarda, bakım evlerinde, evlerde diğer ülkelerdekine benzer acı görüntülerin yaşanacağını dile getirdi.

Talep eden her vatandaşın dahil olabildiği bir sosyal güvenlik şemsiyesi kurmamış olsalardı insanların hastane kapılarından geri dönmek zorunda kalacağını ifade eden Erdoğan, “Organize sanayi bölgelerimizin sayısını 122 ilave ile 315’e, buralardaki istihdamı 1 milyondan fazla ilave ile 1,5 milyona, teknoparkların sayısını 53 ilave ile 56’ya çıkarmamış olsaydık tıbbi malzeme ve cihaz üretiminde bu seviyeye ulaşamazdık. Bu örnekleri eğitimden ulaşıma, enerjiden tarıma her alanda teşmil etmek mümkündür.” değerlendirmesini yaptı.

Cumhurbaşkanı Erdoğan, burada dikkati çekmek istediği hususun, tüm bu başarıları, attıkları her adımda yapılan işlere katkı vermek yerine takoz olmayı kendine misyon edinmiş bir muhalefet anlayışına rağmen elde etmeleri olduğunu vurguladı.

‘Diyanet İşleri Başkanlığı devletin bir kurumu’

Cumhurbaşkanı Erdoğan, Diyanet İşeri Başkanlığının devletin bir kurumu olduğunu vurgulayarak, şunları kaydetti:

“Başkanımız biliyorsunuz, bir açıklama yaptı. Bu açıklamasıyla sadece inancının, ilminin ve yürüttüğü görevinin gereğini yerine getirmiştir. Söyledikleri de sonuna kadar doğrudur. Elbette Diyanet İşleri Başkanımızın sözleri sadece kendini Müslüman olarak tanımlayan, İslam dairesinde gören kişiler için bağlayıcıdır. Kendini bu sıfatlarla tanımlamayanlar için söz konusu ifadeler sadece bir görüşten ibarettir. Bir defa burada şu gerçeği çok net görmemiz lazım, ülkemizde eğer İslam adına konuşması gereken birisi varsa, bir kurum varsa Diyanet İşleri Başkanlığıdır ve buranın Din İşleri Yüksek Kurulu vardır.”

Ankara Barosunun tepkisi

Diyanet İşleri Başkanı’nın herhangi bir dini konuyu gerek hutbelerinde gerek vaaz ve nasihatlerinde gerekse kendilerini ziyarete gelenlere anlatmakla yetkili olduğunu dile getiren Erdoğan, konuşmasını şöyle sürdürdü:

“Kalkıp da bu Ankara Barosunun yetkisinde olan bir konu değildir. Herkes yerini bilecek, haddini bilecek. Ankara Barosunun açıklaması başta olmak üzere Diyanet İşleri Başkanı’mızın görüşlerine karşı kullanılan üslup, konu ve şahıs boyutunu aşıp doğrudan İslam’a yönelen kasıtlı bir saldırı halini almıştır. Zira Diyanet İşleri Başkanı’mıza yapılan saldırı devlete yapılan saldırıdır. Diyanet İşleri Başkanı’mıza ve açıklamalarına karşı kullanılan her kavram, yapılan her gönderme karşımızdaki zihniyetin ilkelliğini ve içindeki nefret bataklığının birer yansımasıdır. Milletimizin inancına, değerlerine ve onları temsil eden kavramlara böylesine kin duyulabildiğini, bu husumetin böylesine pervasızca ifade edilebildiğini görmekten üzüntülüyüz. Faşizmin en ilkel halini yansıtan bu yaklaşımların ülkemizdeki varlığı, demokrasi, çoğulculuk, inançlara saygı gibi ilkelerin hala yerli yerine oturmadığına işaret ediyor.”

Demokratlık adına faşizmi, halkçılık adına millet düşmanlığını, yargı adına hukuksuzluğu, eşitlik adına sapkınlığı yücelten bu mankurtların gerçek yüzleri birer birer ifşa olmaktadır. Türkiye, geçmişleri darbe ve cunta çığırtkanlığından vesayetin sözcülüğüne kadar pek çok kara lekeyle dolu olan bu zihniyetten arınma aşamasına gelmiştir.”

‘Türkiye siyasetinde yeni bir dönem başlayacak’

Tüm dünyayla Türkiye’de de özellikle siyaset alanında yeni bir dönemin kapılarının aralanacağını dile getiren Erdoğan, şunları konuştu:

“Aziz milletim artık tünelin ucu Allah’ın izniyle göründü. İnanıyorum ki Ramazan Bayramı’nı iki bayram olarak Rabb’im bizlere kutlamayı nasip etsin. Bu duygularla bir kez daha Ramazan-ı Şerif’inizi tebrik ediyorum. Tuttuğunuz oruçların, eda ettiğiniz ibadetlerin Rabb’im katında kabul olmasını diliyorum ve milletimin özellikle de bu hafta sonu kısıtlamalarına göstermiş olduğu ilgiyi, alakayı ve onlara göstermiş olduğu riayete şahsım, özellikle Kabinem adına teşekkür ediyorum, kendilerini kutluyorum. İşte dayanışma budur, birlik beraberlik budur ve bu kardeşlik anlayışı içerisinde inşallah biz bu koronavirüsü yeneceğiz. Salgında hayatını kaybeden vatandaşlarımıza Allah’tan rahmet, yakınlarına başsağlığı temenni ediyorum. Bütün sağlık çalışanlarımıza, bütün sağlık mensuplarımıza şahsım, milletim adına şükranlarımı özellikle bildirmek istiyorum. Bu süreçte onların içerisinde de ölenler oldu, onlara da Allah’tan rahmet diliyorum.”

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *