Yarın, tehlike geçtiğinde ne olacak?

Yarın, tehlike geçtiğinde ne olacak?

Babaoğlu: “Bütün dünya bir tünele girdi. Ucunda ışık var mı? Var. Ama çıkışta bizi bildiğimizden farklı bir tablo karşılayacak. Cumhurbaşkanımız ‘bizi küresel bakımdan köklü değişiklikler bekliyor’ vurgusunda yerden göğe haklıdır.”

Haşmet Babaoğlu, bugün Sabah’taki yazısında, virüs sonrası duruma ilişkin yorumda bulundu. “Bu tünelden çıktığımızda…” başlıklı yazısında şöyle dedi Babaoğlu:

Ortalama “okumuş” kafayla tüneldeki yürüyüşümüz ve nihai tabloyla yüzleşmek pek zor olacak…
Çinliler yarasa çorbası içiyor arkadaş, dünyayı mahvedecek bunlar, ho ho, hi hi!” diyerek bir buçuk ay geçiren ve söylediklerine gerçekten inanan adamlar, şimdi ne anlama geldiğini bilmeden “önce bilim, sonra bilim” diye vızıldanıyorlar.
Ama kimse birbirine “biz bilimden ne anlıyoruz?” diye sormaya cesaret edemiyor.
Bilmediklerini biliyorlar çünkü!
Yarın öbür gün bilim ellerine aşıyı tutturunca rahatlayacaklar tabii!
Ama kıçlarından pantolonlarını, cüzdanlarından paralarını, ruhlarındanözgürlüğü kimin nasıl ve neden alıverdiğine akıl erdiremeyecekler.
Bütün uyarılara “bunlar komplo teorisi!” diye burun kıvıran uyduruk entelektüellerin halini de göreceğiz elbet.
Bazılarının “komplo”nun doğrudan parçası olduklarını anlamayan kalmayacak.

***

Ne demek istediğimi yine hani türlü şeytanlığın gizlendiği bir iki “ayrıntı“yı (!) vurgulayarak anlatayım…
Nasıl olsa sonrasını konuşacak çok zamanımız olacak.
Mesela ABD bir yazılım şirketi olan Athena ile resmi ve özel kurumlar, market, müze, gar, havaalanı ve benzeri yerlerin girişlerindeki tarama sistemlerinin “ateş ölçer” haline getirilmesi için anlaştı.
Bu işin kısa zamanda bitirilmesi isteniyor.
Tabii salgın döneminde herkese “faydalı” bir önlem gibi geliyor. (Yoksa virüs bunun için mi var?)
Peki ya sonra?
Yakın gelecekte basit soğuk algınlıklarının bile “büyük gözaltı” altında tutulması o pek serbest sanılan günümüz insanı için ne anlama geleceğini tartışmaya cesaretiniz var mı?

***

Bunların farkında mıyız?
Mescid-i Aksa’nın virüs tehlikesi nedeniyle kapatılması bizim medyada pek az dikkat çekti.
Şimdi sadece avlu açık.
Ama asıl önemli olan kilit ve anahtarların İsrail yönetiminin elinde olması..
Yarın tehlike geçtiğinde nasıl açacaklar?
El-Halil Camisi kapatılmış sonra açıldığında üçte biri sinagog yapılmıştı, hatırlayan var mı?
Çok şey değil, bu noktaları da düşünelim, teyakkuzda olalım istiyorum.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *