İlahiyatçı Prof.Dr. Caner Taslaman, kendisine ait resmi Twitter hesabından “KURAMER NEREYE KOŞUYOR?” başlığı ile geçen ay yayınladığı bir dizi mesajda, tarihselcilerin ön plana çıkarıldığını savunarak, “bunu ‘objektiflik’ veya ‘farklı fikirlere hoşgörü’ adı altında yapıyorlarsa ve burası bir ‘Kuran’a hizmet’ merkezi olarak sunuluyorsa o zaman fark ettiğim bu duruma karşı insanları uyarmak da benim boynumun borcu oluyor” diye yazdı.

Taslaman eleştirilerini şöyle dile getirdi:

KURAMER NEREYE KOŞUYOR?

1- Ne yazık ki kuruluşuyla ümit veren; Kuran’ı sevdireceğini, ciddi ilmi çalışmalar yapacağını sandığım KURAMER gittikçe beni daha çok hayal kırıklığına uğratıyor.

2-Ben de bir kitaplarına bir bölüm yazmış, birkaç toplantılarına katılmış, yapacakları katkılarla ümitlenmiştim.

3- KURAMER’de aktif görev almış birçok hocayı severim ama hakikati daha çok sevdiğim için, şerrinin hayrından çok olduğunu gördüğüm bu kuruma karşı bu uyarıyı yapmayı, üzerimde bir mesuliyet olarak kabul ediyorum.

4- Dışarıya verilmeye çalışılan objektiflik perdesinin altında, her organizasyonda, alenen tarihselci görüşteki hocalar ön plana çıkartılıyor (farklı görüşlere kısmen yer verilip bir objektiflik havası oluşturulmaya çalışılsa da).

5- KURAMER’in geriye doğru organizasyonlarını inceleyin, tarihselci hocaların kasıtlı şekilde ön plana çıkartıldığını göreceksiniz. Bu hocalar neleri mi savunuyor?

6- Kuran’ın hükümlerinin günümüzde uygulanamayacağını (bunların tarihte kaldığını), Kuran’ın yazarının Peygamberimiz olduğunu (yanlış okumadınız), Kuran’da çelişkiler ve hatalar olduğunu, Kuran kıssalarının gerçekleşmemiş masal anlatımları olduğunu savunuyorlar.

7- Kuran’daki ahiret anlatımlarının Araplara yönelik kandırmacalar olduğunu, Kuran’da olağanüstülük aramanın boş olduğunu dile getiriyorlar. Ateist sitelere bakarsanız, kendilerine kaynak olarak gösterdikleri hocaların KURAMER’in ön plana çıkardığı hocalar olduğunu görürsünüz.

8- Dediğimin ciddiyetini anlamak için KURAMER’in ön plana çıkardığı malum kişilerin görüşlerinden etkilenenlerle ilgili şu iki konuda gözlem yapın.
1- Kuran’a sevgileri arttı mı azaldı mı?
2- Kuran’a güvenleri arttı mı azaldı mı?

9- Bu kişilerden etkilenenlerin Kuran’a sevgi ve güvenlerinin azaldığını defalarca gözledim. “Kuran’ın içinde çelişkiler olduğunu” veya “Kuran ile hiçbir şey çözülemeyeceğini” ifade edenlerin fikirlerinden etkilenenlerin, Kuran’a sevgi ve güvenlerinin artması mümkün mü?

10- O zaman şu soruyu sormak istiyorum: KURAMER Kuran’a sevgi ve güvenin artıp artmayacağını umursuyor mu umursamıyor mu? Bu kuruma kaynak ve imkanlar sunanlar, Kuran’a sevgi ve güvenin artıp artmayacağını umursuyor mu umursamıyor mu?

11- Bu kurumun başındaki Ali Bardakoğlu; “objektiflik” veya “ilmi çalışma” veya “farklı fikirlere hoşgörü” veya “hakikati tekele almama” gibi yaldızlı etiketlerle, kasıtlı şekilde (kendisine yakın bulduğu) tarihselci fikirleri KURAMER’in kaynaklarıyla destekletmekte.

12- Burada objektifliğin gereği olarak söz hakkı vermenin çok ötesinde ciddi bir desteklemenin olduğu apaçık gözükmekte. Bu sahte “objektiflik” ve sahte “farklı fikirlere hoşgörü” aldatmacasına dikkatlerinizi çekmek istiyorum. Elbette herkes istediğini savunabilir.

13- Ateistlerin de, deistlerin de, Kuran’ı çelişkili bir kitap olarak sunanların da fikirlerini özgürce ifade etmelerini hep savundum.

14- Ama bahsettiğim durumu “objektiflik” veya “farklı fikirlere hoşgörü” adı altında yapıyorlarsa ve burası bir “Kuran’a hizmet” merkezi olarak sunuluyorsa o zaman fark ettiğim bu duruma karşı insanları uyarmak da benim boynumun borcu oluyor.