Sudan İslami Hareketi’nin geleceği ne olacak?

Sudan İslami Hareketi’nin geleceği ne olacak?

Siyasi sahnede Sudan İslami Hareketi’nin en belirgin ve en son resmi varlığı, 2020 devlet başkanlığı seçimlerinde yeni bir dönem için Beşir’in aday gösterilmesine destek verdiklerini açıkladıkları 2018 Kasım ayında görüldü.

Sudan’daki İslami Hareket, eski Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in varlığıyla otuz yıl hüküm sürdü. Halk ayaklanmasının ardından rejimin devrilmesi ve Sudan halkının, hareketin siyasi kolu olan iktidardaki Ulusal Kongre Partisi’ne isyanı ile partinin geleceği hakkında da çeşitli sorular ortaya atıldı.

Kahire/Amr el-Tohami / Şarku’l Avsat

Sudan İslami Hareket lideri Zubeyr Ahmed El-Hasan, Ulusal Kongre Partisi’nin, ülkeyi iç ve dış zorluklar karşısında yönlendiren en uygun kişi olarak Beşir’i aday gösterme kararını desteklediklerini açıklamıştı.

İslami Hareket konferansından bir ay sonra, Aralık ayında halk protestoları patlak vermiş ve Beşir’in görevden azledilmesi talep edilmişti.

Sudan Savunma Bakanı Avad bin Avf, 11 Nisan’da halkın taleplerine yanıt vererek, Devlet Başkanı Ömer el-Beşir’in görevden alındığını ve gözaltına alındığını açıklamıştı. Gözaltına alınanlar arasında, Sudan İslami Hareket lideri Zübeyr Ahmed El-Hasan, Sudanlı iş adamı Cemal el-Vali, Ömer el-Beşir’in yardımcısı Ali Osman Taha da yer almıştı.

İslami Hareket’in kurucusu Hasan Turabi’ye en yakın isimlerden olan, hareketin eski lideri Mahbub Abdusselam, Şarku’l Avsat’a verdiği demeçte, İslami Hareket’in Sudan’da bir geleceği olmadığını ve liderlerinin birçoğunun en azından uzun bir süre siyasi sahneden uzaklaşacaklarını söyledi.
İslami Hareket üyeleri de dâhil olmak üzere, eski rejim sembollerinin bir sonraki aşamaya dahil olmayacağını öne süren Mahbub, cezaevinden çıkan bazı hareket liderlerinin güvenlik amacıyla sahneden tamamen çekileceklerini öne sürdü.

Şarku’l Avsat’a konuşan, Kahire Amerikan Üniversitesi’nde kamu politikası profesörü olan Sudanlı Hamid el-Ticani ise, İslami hareket üyelerinin tamamen dışlanmasının zor olduğunu öne sürerek, “Sudan’daki durum siyasi, aile bileşeni ve kabileler açısından çok farklı. Büyük kabileler İslami Harekete bağlı ve bazı bölgelerde nüfus üstünlükleri var. Eğer bu kabilelerin bir üyesi intikam veya misillemeye maruz kalırsa, savunmaya hazır olacaklar bu da ülkeyi bir iç savaşa ya da yeni bir darbeye götürebilir” diyerek, hareketin tüm üyelerini azletmek ya da onları terörist olarak sınıflandırmanın zor olduğunu vurguladı.

Diğer taraftan Mahbub ve Hamid, İslami Hareket’in birçok üyesi ile yeni bir vizyona sahip yeni bir oluşum kurularak, başka bir yol oluşturulabileceği konusunda hemfikir.

Yakında, ‘Demokrasi ve sosyal adalet için dayanışma’ sloganıyla kendisini siyasi bir örgüt olarak ilan edecek olan yeni oluşumun İslamcı ve solcuları içereceği iddia ediliyor.

Bu oluşumun kurucularından olan Mahbub, “Herkes İslami Hareket adını aşacağımıza inanıyor. Partinin politikasını geçmek, Beşir’in yaptığı gibi, İslam hukukunu kişisel amaçlara uyarlamaya dayanmayacak” diye konuştu.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *

1 Comment

  • Davud
    2 Mayıs 2019, 14:56

    Kendine islamci (!) diyen insanlar niye bu kadar menfaatperest ve hakkın, haklının, doğrunun yanında yer alamıyor.
    Önce gidip kendi çıkarların için (tabi bunu yaparken davanın çıkarları (!) diye pazarlarlar) bir diktatörü destekle (çünkü o da kendi çıkarları için sana ses karışmıyor), o devrilince hareketimiz "Beşir gibi İslam hukukunu kişisel amaçlara uyarlamaya dayanmayacak" de.
    Hayret! sanki ben bu karşılıklı çıkar ilişkisini birbirine ses etmemeyi yakın bir ülkede daha görüyürum..

    REPLY