Avrupa Parlamentosu, Çin’e, Uygur, Kazak ve Tibetlilere yönelik keyfi tutukluluğa son verme ve tüm toplama kamplarını kapatma çağrısında bulundu.
Strazburg’da bir araya gelen AP Genel Kurulu, Pekin yönetimini, haklarında hiçbir suçlama, yargılama veya mahkumiyet kararı bulunmadan Uygur, Kazak ve Tibetlilere yönelik uygulanan keyfi tutukluluğa son vermeye çağıran kararı 18’e karşı 505 oyla kabul etti.
Kararda, Uygur, Kazak ve Tibetlilerin yanı sıra Hristiyan ve diğer birçok dini ve etnik azınlığa karşı kurulan baskıdan endişe duyulduğu belirtildi.
Bu insanların durumunun hızla kötüye gittiği ve temel insan haklarının dahi kısıtlandığı vurgulanan kararda, Doğu Türkistan’daki toplama kamplarının, Çin’in diğer bölgelerine yayılacağına dair bilgilerin de endişe verici olduğu ifade edildi.
Avrupalı parlamenterler bu bağlamda Çin’i tüm toplama kamplarını ve gözaltı merkezlerini derhal kapatmaya ve gözaltına alınan kişileri de koşulsuz olarak serbest bırakmaya çağırdı.
Uluslararası toplumdan Çin’e çağrılar
ABD ve AB başta olmak üzere dünya genelinde çok sayıda hükümet, uluslararası örgüt ve sivil toplum kuruluşu, Çin’in Uygur Türklerine yönelik asimilasyon politikalarına ve baskıcı uygulamalarına tepki gösteriyor.
Avrupa Birliği, Çin’le geçen yıl temmuz ayında başkent Pekin’de yaptığı İnsan Hakları Diyaloğu toplantısının ardından insan hakları savunucuları, dini inançları nedeniyle baskı ve zulüm gören kişiler ve ifade özgürlüğü ile temel insan haklarına aykırı şekilde hapsedilen Tibetlilerin ve Uygurların serbest bırakılmasını istemişti.
ABD Kongresinde görüşülmeye devam eden bir yasa tasarısında, 1 milyondan fazla Uygur Türkü’nün maruz kaldığı ağır insan hakları ihlallerinden dolayı Amerikan yönetiminin Çin‘e yaptırım uygulaması talep ediliyor.
Birleşmiş Milletler Irk Ayrımcılığının Ortadan Kaldırılması Komitesi, 30 Ağustos 2018 tarihli raporunda, kamplarda 1 milyondan fazla Uygur’un alıkonulduğuna ilişkin tahminler yapıldığını kayıtlara geçirmiş ve uygulamanın ürkütücü boyutlara ulaştığını vurgulamıştı.
Uluslararası Af Örgütü, İnsan Hakları İzleme Örgütü (HRW) ve çok sayıda uluslararası sivil toplum kuruluşu, ağır hak ihlallerine maruz kalan en az 1 milyon civarında Uygur Türkü’nün durumunu görüşmesi, bölgeye gözlemci heyet göndermesi ve gerçekleri ortaya çıkarması için BM İnsan Hakları Konseyine çağrı yapmıştı.
Çin’in yanıtı
Çin yönetimi ise toplama kamplarını dünyaya, “yeniden eğitim” ya da “mesleki eğitim merkezi” olarak lanse ediyor ve buralarda tuttuğu kişileri “aşırıcı fikirlerden arındırarak topluma kazandırmayı” hedeflediğini öne sürüyor.
BM ve diğer uluslararası örgütler, kampların incelemeye açılması çağrılarını yinelerken, Çin şu ana kadar kendi belirlediği birkaç kampın kısmen görülmesine izin verdi.
BM yetkililerinin doğrudan bilgi almak amacıyla bölgede serbestçe inceleme yapma talebini ise Çin Komünist Partisi yetkilileri ve hükümet makamları geri çeviriyor.
Çin’in Doğu Türkistan genelinde inşa ettiği yüzlerce toplama kampında 1 milyon civarında Uygur ve Kazak Türkünü tutuyor.
Diasporada yaşayan Uygurlara göre Çin yönetimi, toplama kamplarında 3 milyonun üzerinde Uygur’u tutuyor. Kamplara gönderilen kişilerin çocukları ise ellerinden alınıyor ve bir daha bu çocuklardan haber alınamıyor.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *