Bir Vacibin Vücubu İçin

Bir Vacibin Vücubu İçin

Mecelle, 1400 yıllık İslam tarihinde ilk yazılı ‘anayasa’ metni olarak bilinir, devlete yasa yapma hakkı veren uygulamayı meşrulaştıran ‘yazılı metin’ olarakta kayıtlara geçer..

Bir Vacibin Vücubu İçin

Hüseyin Alan

Gerekli şeylerde vaciptir; hükmü bir Mecelle kaidesidir.

Mecelle, Batı hukuk mantalitesini referans alıp yazılı yasa kodifikasyonunu tercüme ve taklit yoluyla İslam ümmetinin toplumsal yaşam biçimine aktaran hukuk metinleridir.

“Akılla nakil çatışırsa akıl tercih edilir” diyen kaideyi ‘şer’ileştiren’ de Mecelle’dir ki bu Mecelle, 1400 yıllık İslam tarihinde ilk yazılı ‘anayasa’ metni olarak bilinir, devlete yasa yapma hakkı veren uygulamayı meşrulaştıran ‘yazılı metin’ olarakta kayıtlara geçer..

Bu Mecelle; siyasi, mali, sınai, iktisadi-askeri konuları Batılı “akla-bilime-yönteme” has kılıp yalnızca nikah, miras, komşuluk, kişisel ihtilaflar ve borçlar gibi özel medeni konuları İslama has kılan kanunlar kitabıydı..

Bu Mecelle ki; tıpkı Osmanlı gibi Batılı türde reform yapan; devletlerini, idari ve askeri yapılarını ve eğitim sistemlerini Batılılaştıran, toplumsal yapılarını modernleştiren,

Osmanlı’dan “kopartıldıklarında” ‘besmeleyle’ başlayıp ‘şeriata mugayir yasa çıkartılamaz’ hükmüyle devam eden anayasalarıyla, icat edilmiş ulus kültürüyle devletler olan,

Özellikle siyasi, idari, mali, dış politika, hukuki ve adli işlerini İslam’dan bağımsızlaştıran ama öylesine kişisel ve özel medeni işlerini İslam’a göre düzenleyenlere de,

Referans olacaktır..

Bu gün İslam dünyası denen coğrafyada kurulu devletler, 200 yıl önce başlayıp halen devam eden Batı menşeli reform ve rönesans çabalarıyla ‘bilim-İlerleme-kalkınma-güçlenme-refah-özgürlük’ rotasında ısrar ediyorlarken, eğitim sistemleri yoluyla toplumlarını da modernleştiriyorlar.

Bu sebeple dünya düzenine uygun yüksek kültür unsurları denen ‘anayasa-demokrasi-laiklik-hukukun özerkliği-serbest seçim-ifade özgürlüğü-insan hakları-özgürlük-bireycilik-teknolojiye dayalı eğitim..’ vs unsurlar,

Hala İslam’dan bağımsız alanlar ve işler olarak düzenleniyor; bu işlere din karıştırılmıyor. Ve din hala kişiye/özele has bir teoloji, eğitim sistemi içinde seküler ilahiyat bilimi olarak üretilip aktarılmaya devam metafizik olmayı sürdürüyor..

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *