‘Çözüm için cesur ve radikal tartışmalar gerekiyor’

‘Çözüm için cesur ve radikal tartışmalar gerekiyor’

Yeni Şafak yazarlarından Kemal Öztürk, İslami camianın istikametini kaybettiğini, çıkış için protest, kuvvetli bir fikir akımı beklendiğini, bu fikrin de Türkiye’den çıkacağını yazdı.

‘Çözüm için cesur, radikal tartışmalar gerekiyor’

Kemal Öztürk, dün kaleme aldığı “İstikameti kaybetmek” başlığını taşıyan yazısında, İslami camianın neyin arayışında olduğuna dikkat çekerken, çözüm için gereken noktaların neler olduğunu ve gazete köşelerinde bu işin çözülemeyeceğine değindi.

Yazısının bir bölümünde şu analizi yapıyor Öztürk:

PROTEST, KUVVETLİ BİR FİKİR AKIMI BEKLENİYOR

İslami camianın istikametini kaybetmesinin nedenleri, öyle gazete köşelerinde tartışılmayacak kadar çok ve derin. Siyasetin etkisinden tutunuz dünyadaki gelişmelere, inanç sistematiğimizdeki sorunlardan tutunuz ahlaki erozyona kadar, onlarca neden sıralanabilir.

Çözüm yolları da öyle hemen bulunacak gibi durmuyor. Çok kuvvetli, çok cesur, çok radikal tartışmalar yapmamız gerekiyor.

Bunların tümünü de içe dönük yapmak zorundayız. Yani istikametimizi kaybetmemizin nedenlerini içimizde aramak, özeleştiri yapmak ve canımızı yakacak derecede kendimizi sarsmamız lazım.

Aradığımız şey bir fikir. Kaybettiğimiz istikametimizi bize bulduracak bir fikir peşindeyiz. Bu fikir, bugün İslam dünyasını perişan eden yozlaşma, çürüme, hurafe, taassup, şiddet ve cehaleti bir sel gibi süpürüp, ortadan kaldıracak kuvvette olmalı aynı zamanda.

İSTİKAMETİMİZİ BULACAK FİKİR TÜRKİYE’DEN ÇIKACAK

İslam dünyasını dolaşan herkes iyi bilir ki, yönünü arayan insanlar orada da var. Onlar da istikametlerini kaybettiklerini görüyorlar ve bir arayış içindeler. Yine herkesin ortak kanaati şudur ki, istikametimizi bize yeniden gösterecek fikir, Türkiye’de çıkabilir. Hem tarihi derinliği ve konumu, hem fikri ağırlığı, hem de potansiyeli en güçlü ülke Türkiye’dir.

Ortaya çıkacak fikrin, İslam dünyasının tarihi kırılmalarından birini yaşatacağına inanıyorum. Protest, radikal, dönüştürücü, tüm insanlığa hitap eden bir fikir olacaktır bu. Ya da olmalıdır.

Zira Batı medeniyetinin içine girdiği kriz, onların da bir çıkış yolu bulmasını zorunlu kılıyor. Bu çıkış yolunu ancak, elinde fikri hammadde olan ama bunu bir türlü kaliteli mamule dönüştüremeyen İslam dünyası ile orak bulabilir.

Siz bakmayın Haşdi Şabi ve IŞİD arasında sıkışmış halimize. Siz bakmayın çürümüş ve yozlaşmış iktidarların elinde kıvranan Müslüman milletlere. Önemli olan bir medeniyetin tarihi derinliğe, tecrübeye ve sağlam fikri hammaddeye sahip olmasıdır. Yapmamız gereken şey, bu fikri yeraltı kaynaklarını ortaya çıkarmaktır.

FİKİR ADAMLARINI BEKLEYEN SORUMLULUK

Anlayacağınız Lekesiz, Kılıçarslan, Kılınç gibi dertleri olan insanların, tüm İslam dünyasında benzerleri vardır ve hepimiz kaybettiğimiz istikametimizi aramaktayız. Bizim sorumluluğumuz, sadece Türkiye için değil, tüm İslam dünyası için bir çıkış yolu bulmaktır.

Bu yüzden günlük tartışmalardan, hamasetten, popülizmden, politik ortamlardan uzak durup, bu konulara kafa yoracak aydınlara, fikir adamlarına, ilim insanlarına çok ihtiyacımız var. Çok şükür ki bu potansiyele sahibiz.

Biraz zamana ve cesarete ihtiyacımız var sadece. Şahsen ben umutluyum.

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *