Bosna Hersek’in Balkanlar’da kilit bir ülke olduğunu belirten Türkiye’nin Saraybosna Büyükelçisi Haldun Koç, Türkiye-Bosna Hersek ilişkilerini ve 2018’deki önemli gelişmeleri değerlendirdi.
İkili ilişkiler bakımından 2018’in genelde Balkanlar, özelde de Bosna Hersek açısından çok hareketli geçtiğini belirten Büyükelçi Koç, Türkiye ile Bosna Hersek arasındaki ilişkilerin çok özel olduğunu söyledi. Koç, Türkiye’nin tarihten gelen kültürel ve sosyal bağlantıları nedeniyle Bosna Hersek’e özel ilgisi olduğunu vurgulayarak “Çünkü biz her zaman Bosna Hersek’teki istikrarı, Balkanlar’daki ve Türkiye’deki istikrarın da sigortası olarak görüyoruz.” dedi.
Seçimler ve ziyaretler
2018’in hem Türkiye, hem de Bosna Hersek’te seçim yılı olduğunu anımsatan Koç, 24 Haziran’da Türkiye’de ve 7 Ekim’de Bosna Hersek’te yapılan seçimler nedeniyle 2018’in hareketli bir yıl olduğunu belirtti.
Büyükelçi Koç, martta başbakan olarak Binali Yıldırım’ın, mayısta ise Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın Bosna Hersek’i ziyaret ettiğini hatırlatarak Erdoğan’ın Saraybosna’da Avrupalı Türklerle buluştuğunu ve buradan güçlü mesajlar verdiğini söyledi.
Yıl içerisinde bakan düzeyinde de birçok ziyaret gerçekleştiğini aktaran Koç, 15 Temmuz etkinlikleri kapsamında üç gün boyunca düzenledikleri programlarla da FETÖ ile mücadelede etkin ve güçlü bir şekilde seslerini duyurduklarını kaydetti.
Koç, Türkiye Maarif Vakfının Bosna Hersek’teki çalışmalarının da bu yıl meyve verdiğini, vakfın okullarının eylül itibarıyla eğitime başladığını ve bunun FETÖ’ye karşı etkin mücadelenin eğitimdeki önemli bir yansıması olduğunu ifade etti.
Bosna Hersek’teki seçimlerin Balkanlar ve Türkiye açısından önemli olduğunu belirten Koç, “Zira seçimler öncesinde artan tansiyon, aşırı milliyetçi ve ayrılıkçı söylemler hepimizi tedirgin etti ancak günün sonunda seçimlerin olaysız tamamlanmış olması büyük bir kazanç.” dedi.
Koç, Bosna Hersek’in birlik ve bütünlüğüne destek veren bir ülke olarak Türkiye’nin beklentisinin, bir an önce hükümetlerin kurulması ve hızlı bir şekilde projelerin kaldığı yerden devam etmesi olduğunu söyledi.
Saraybosna-Belgrad Otoyolu
Büyükelçi Koç, Ocak 2018’de Cumhurbaşkanı Erdoğan’ın davetine icabet eden Sırbistan ve Bosna Hersekli liderlerin Saraybosna-Belgrad Otoyolu Projesi’ni görüşmek üzere bir araya geldiğini anımsatarak tüm tarafların projeyle ilgili iradelerini ortaya koyduğunu kaydetti.
Bosna Hersek’te seçim yılı olmasının, bu konuda 2019’da ilave adımlar atılmasını gerektirecek bir tablo çıkardığını belirten Koç, Bosna Hersek’te ilgili makamlar oluşturulduğunda, bu önemli projeye kaldıkları yerden devam etmek istediklerini ifade etti.
Koç, otoyol projesinin bütünlük arz eden bir proje olduğuna işaret ederek “Sırbistan ve Bosna Hersek bununla ilgili iradesini ortaya koydu. Tüm ilgili taraflar bu projenin devamını ve Bosna Hersek bacağının gerçekleştirilmesini arzuluyor.” diye konuştu.
Ticaret hacminde hedef 1 milyar dolar
Son 2 yılın ticaret rakamlarına göre 2018’de bir ivme olduğunu vurgulayan Koç, kasım itibarıyla 750 milyon dolar civarında bir rakamın söz konusu olduğunu ve yıl sonuna kadar bu miktarın 800 milyon dolar olmasını arzu ettiklerini söyledi.
Büyükelçi Koç, ticaret hacmindeki hedefin 1 milyar dolar olduğunu kaydederek “Bu noktada bize yardımcı olacak araç da Serbest Ticaret Anlaşması. Uzun süren görüşmeler sonucu tamamlandı ve revize Serbest Ticaret Anlaşması’nın artık ilgili taraflarca imzalanmasını bekliyoruz. 2019’da hedefimiz bu anlaşmanın imzalanması.” dedi.
Bosna Hersek’teki Türk yatırımlarını artırmak için çalışmaya devam ettiklerini vurgulayan Koç, “Hedefimiz birçok sektörü değil de dar kapsamlı, sektör bazlı ve sonuç odaklı çalışmalar, tamamen yatırım amaçlı küçük gruplar.” ifadelerini kullandı.
Turizm ve sporda iş birliği
Koç, Bosna Hersek’in Türk turistler için bölgedeki önemli destinasyonlardan biri olduğunu belirterek bu yıl Türkiye’den 100 bine yakın turistin Bosna Hersek’i ziyaret ettiğini ve bunun Bosna Hersek için önemli bir gelir kaynağı olduğunu kaydetti.
Bosna Hersek’te şubat ayında Avrupa Gençlik Kış Festivali düzenleneceğini anımsatan Koç, bu organizasyona Türkiye dahil birçok ülkeden sporcu ve izleyicilerin katılacağını ifade etti.
Büyükelçi Koç, kısa bir süre önce VakıfBank’ın geleceğin voleybolcularını yetiştirmek amacıyla Saraybosna’da okul açtığını kaydederek hem sporcular yetiştirmek, hem de gençlerin burada başarılı olması için bunun önemli bir yatırım olduğunu söyledi.
Bosna Hersek’teki sığınmacı krizinde de Türkiye’nin önemli destekleri olduğunu kaydeden Koç, “4 milyon civarında sığınmacıya ev sahipliği yapan Türkiye’nin tecrübesini Bosna Hersek’e yararlandırmak önemli. Ağır kış koşullarında bir şekilde yaşamlarını sürdürüp barınmalarını sağlanmak gerekiyor.” dedi.
Koç, Türkiye’den 9 tır dolusu yardım malzemesi gönderildiğini ve Türk Kızılayının Una-Sana Kantonu’nda 3 bin civarında sığınmacının barınması için imkan yarattığını belirterek “Zor zamanlarda insani yardım konusunda tek bilek, tek yürek oluyoruz.” ifadelerini kullandı.
‘İslam karşıtı ifadeler fayda sağlamaz’
Türkiye’nin Balkanlar’da paylaşmayı ve hoşgörüyü ana felsefe olarak belirlediğini vurgulayan Koç, “Eğer Bosna Hersek, 15 Temmuz gecesi Türkiye’yi dualarla yakından takip ediyorsa işte bu aslında kalplerin ne kadar beraber attığını gösteriyor. Bosna Hersek’te de ne zaman bir sıkıntı olsa tüm Türk halkı, tüm Türkiye büyük bir duyarlılık ve özveriyle ülkenin tamamına destek olmaya hazır oluyor.” diye konuştu.
Büyükelçi Koç, bunun insani bir durum olduğunu ve hiç kimsenin bunu engelleyemeyeceğini belirterek sözlerini şöyle sürdürdü:
“Herhangi bir siyasi güç, bir ön yargı bunun önüne geçemez. Türkiye’nin hiçbir zaman Bosna Hersek’e karşı bir gizli gündemi, art niyeti olmadı. Tek arzusu burada insanlar huzur, istikrar ve barış içerisinde yaşasınlar, gelecekleri daha iyi, refah düzeyi daha yüksek olsun. Çünkü Bosna Hersek, Balkanlar’da kilit bir ülke. Burada barış daim olursa Balkanlar’da da barış daim olur, Türkiye de o kadar huzurlu olur.”
Balkanlar’ın her an olaylara gebe bir bölge olduğunu kaydeden Koç, “O nedenle liderlerin temkinli, sağduyulu, dikkatli olması gerekiyor. Tansiyon artırıcı, bölücü, ayrıştırıcı, aşırı milliyetçi söylemler, İslam karşıtı ifadeler hiçbir fayda sağlamıyor. Sadece ilave gerginlik yaratıyor. İlave gerginliğe ihtiyacımız yok.” ifadelerini kullandı.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *