Haşmet Babaoğlu: Danıştay’ın “andımız” kararından sonra Twitter’da patlak veren kavgalar ve derin ayrışmaları görünce aklıma Elias Canetti’nin o sözü geldi: “Sadece ve durmaksızın tartışacak kadar sersemlemiş insanlar…”
Danıştay’ın ‘öğrenci andı’ ile ilgili kararının ardından başlayan ve toplumun tüm kesimlerinin girdiği tartışmaya farklı bir açıdan Haşmet Babaoğlu da değindi. Bugün Sabah‘taki “Tartışmaya değil, anlamaya muhtacız” başlıklı yazısının bir bölümünde şöyle diyor Babaoğlu:
Canetti bu tanımı yaptığında sosyal medya diye bir şey yoktu. Belki de bu halimizi artık sosyal medya tarafından “sersemletilmiş” olarak tanımlamak daha doğru!
Mesela “ant”ın içeriğine odaklanmak yerine kararın alınış biçimine biraz durup baksaydık…
Onu da geçtim, “neden şimdi?” diye sorsaydık, mesela “bilimsellik” kıstasının ne alaka olduğunu sorgulasaydık…
Ve sonra “ant”ın içeriğine gelseydi sıra…
Belki bu imkânı Türkiye üzerine tatlı tatlı dertleşmek için kullanacaktık.
Ama sonuç tablosu ne?
Kavga gürültü, keskin ayrışmalar, bozulan arkadaşlıklar, karşılıklı bloklamalar ve bu sonucu ellerini ovuşturarak izleyen kışkırtıcılar…
Güncel siyaseti bırakıp gündelik yaşantımıza dönersek…
Şu berbat yanılgının altını çizmek gerekiyor..
Tartışmak, anlamak ve anlaşmak için bir yol değildir.
Olamaz.
Çünkü anlamak sakin kafa ister. Laf kalabalığıyla arası hiç iyi değildir.
Öğrenmeye muhtaçtır, anlamak.
Bazen bildiğimizi sandığımız birçok şeyin üstüne çarpı çizip baştan öğrenmeyi gerektirir.
Anlaşmak ise önce niyet, sonra sohbet ister.
İddialaşmakla ilgisi yoktur. Net!
Sadece bunu bilsek yeter.
Leave a Comment
Your email address will not be published. Required fields are marked with *