Avrupa siyasetinde skandallar artıyor

Avrupa siyasetinde skandallar artıyor

Avrupa’da ekonomide ve siyasette üst düzey yetkililerin istifasına ve bazı çevrelerin tepkisine yol açan skandallar giderek artıyor.

Son olarak İspanya Başbakanı Mariano Rajoy hükümetinin, partisinin yolsuzluktan hüküm giymesinin ardından Cuma günü devrilmesine sebep olan dava bunlardan yalnızca biri.

İspanya’da, iktidardaki Halk Partisi’nin yolsuzluk davasında mahkum edilmesinden sonra muhafazakâr Başbakan, Sosyalist Parti tarafından sunulan gensoru önergesiyle devrildi. Söz konusu yargı kararı 24 Mayıs tarihinde verilirken, yolsuzluk davasında ceza alan merkez sağdaki Halk Partisi üyeleri hakkındaki güven oylaması, 350 kişilik İspanya Parlamentosunda bugün yapıldı.

Oylamada 180 milletvekili gensorunun kabulü yönünde oy verirken 169 kişi karşı oy kullandı. Ancak bu rakam, 6 yıldır görevde olan Başbakan Rajoy hükümetini kurtarmakta yetersiz kaldı.

Avrupa’nın geçmişteki yolsuzluk davaları

Avrupa siyasi tarihi, benzer yolsuzluk davalarıyla dolu. Slovakya’da Şubat ayının sonlarında yolsuzlukla mücadele eden araştırmacı gazeteci Jan Kuciak ve kız arkadaşının öldürülmesinin ardından yaşanan hükümet krizini çözme adına Başbakan Robert Fico istifa etmişti. Başbakan’ın istifasından bir ay sonra da İçişleri Bakanı ve Polis Şefi istifa etti. Kuciak, başbakanlığa yakın kişiler ile İtalyan mafyası ve Slovak siyasileri içeren bir yolsuzluk davasını araştırıyordu.

2015 Ekim ayında Romanya’nın başkenti Bükreş’te bir gece kulübünde meydana gelen yangın ve sonrasında yaşanan izdiham, 60’dan fazla kişinin hayatını kaybetmesine sebep oldu. Yangın ve benzeri durumlara karşı alınan önlemlerin yetersizliğini yolsuzluğa bağlayan göstericiler, Romanya Başbakanı Victor Ponta’nın istifa etmesine neden oldu.

İtalya’nın eski Başbakanı Silvio Berlusconi, 1994 ve 2011 yılları arasında hükümette üç kez görev aldı. Çok sayıda yasal problemle karşı karşıya olan Berlusconi, 2013’te vergi kaçakçılığından suçlu bulundu. Milano mahkemesi Berlusconi’ye bir bakım evinde sosyal hizmet cezası verdi.

Slovenya parlamentosu, muhafazakar Başbakan Janez Jansa’yı Şubat 2013’te görevden aldı. Vergi beyanında usulsüzlükle yargılanan Jansa, bir silah anlaşmasıyla ilgili rüşvet almaktan suçlu bulundu ve iki yıl hapis cezasına çarptırıldı.

Çek Başbakan Petr Necas, yolsuzluk ve görevi kötüye kullanma suçlamalarıyla 2013 yılının Haziran ayında istifa etti.

2012 yılında Almanya Cumhurbaşkanı Christian Wulff, bir film yapımcısından 700 euro’luk bir hediye kabul ettiğinin ortaya çıkması sonucu istifa etti.

İngiliz parlamentosu üyelerinin yarısından fazlasının, 2004-2009 yılları arasında bir milyon avroluk harcama faturasında usulsüzlük yaptığı anlaşıldı. İngiliz basınında çıkan haberler üzerine açılan dava, İçişleri Bakanı Jacqui Smith ve Avam Kamarası lideri Michael Martin’in istifasına yol açtı. Yedi muhafazakar milletvekili ise hapis cezasına çarptırıldı.

Belçika Başbakanı Yves Leterme, Aralık 2008’de küresel mali krizde iflas sınırına gelen bankacılık devi Fortis’in kurtarılma sürecini başarısız yönetmek ve yargıya müdahale etmekle suçlandığı için istifa etti. Leterme daha sonra hakkındaki suçlamalardan aklanarak 2009 ile 2011 yılları arasında başbakanlık görevini yeniden devraldı.

Almanya’da Hristiyan Demokrat Birliği’nde (CDU) yaşanan 1999 tarihli “Kara Fonlar” skandalı, 2001’de eski Almanya Başbakan Helmut Kohl’in para cezasına çarptırılması ile sonuçlandı.

(Şarku’l Avsat Türkçe)

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *