Mücahid Kaddafi!

Kaddafi’ye Azrail’in ne zaman geleceğini bilemeyiz ama kendisinin artık yolcu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Belki de kendisini kabul edecek bir kafadar bulamadığı için hala çarpışmak gereği duymaktadır…

MÜCAHİD KADDAFİ!

‘Yeni model devrimler’ silsilesinde sıra Libya’da; 42 yıldır aynı koltukta (tek yastıkta) oturan Muammer Kaddafi’de. Her biri, on yıl ve katlarıyla ifade edilen sürelerde bulundukları topraklarda tam bir diktatörlükle tahakküm etmiş olan bu zalimler öyle anlaşılıyor ki teker teker devrilecekler. Zeynel Abidin, Hüsnü Mübarek ve Kaddafi, varsa, bundan sonra kalan hayatlarında da asla rahat yüzü görmeyecekler, kendi halklarına tattırdıkları acıların çok küçük bir örneğini olsun tadarak, rezalet içinde hayatları son bulacaktır.

Aslında Saddam, bunlar için iyi bir örnektir. Güya darağacında son sözü kelime-i şehadet olacaktı ama Sam Amca’sı sözünü tamamlamasına bile müsaade etmedi ve bir anlamda Firavun için sorulan “şimdi mi?” ilahi suali onun için de tekerrür etmiş oldu.

Kaddafi, hala halkına meydan okuyor, hiç yüzü kızarmadan bakın beni kızdırırsanız yıkar yakarım bu ülkeyi diyor. Gerekirse şehid olurum ve buradan gitmem diyor. Kaddafi şehid olacakmış! Ne kadar kara mizah yaşıyoruz değil mi dostlar, bu günlerde! 42 yıldır sürdürdüğü diktatoryası son bulsun diyen halkına karşı savaşarak şehid düşecek! Azrail geldiği zaman acaba ona nasıl bir itirazda bulunacak, merak ediyorum.

Kaddafi’ye Azrail’in ne zaman geleceğini bilemeyiz ama kendisinin artık yolcu olduğunu rahatlıkla söyleyebiliriz. Belki de kendisini kabul edecek bir kafadar bulamadığı için hala çarpışmak gereği duymaktadır…

Arap ve diğer unsurlardan oluşan İslam kavimlerinin içinde bulunduğu durum ne hazin böyle. Ümmetin hemen bütün beldelerinde, halkının öyle veya böyle mensup olduğu değerlere tamamen düşman liderler, tamamen kendi heva ve hevesleriyle hükmediyorlar. Allah’ın dini ile kendi halkı arasına büyük bir heyula olarak girmişler, insanların okumaması, düşünmemesi, akletmemesi, kendi benliğini bulmaması için, yapılması gereken her şeyleri yapıyorlar. Kendileri birer tanrı, halkları da kullar oluyorlar…

Tabi halklar da kesinlikle masum değiller, o da bir bahs-i diğerdir. Zaten halkların bu ‘güdülen/tahakküm edilen olma’ istek ve arzularını efradını cami, ağyarını mani şekilde tahlil edemediğimiz sürece, Allah’ın razı olduğu güzel değişimlere ulaşmamız mümkün olmayacaktır.

Çocukluğumuz ve gençliğimiz sık sık Kaddafi haberleri dinleyerek geçti. Bu diktatörün gerçekten ABD’ye karşıt olduğunu zannettik o dönemler. Batının bunlara kendi ülkelerinin yönetimini özellikle teslim etmişliğini idrak etmemiz zaman aldı.

İhsan Süreyya Sırma Hocanın hatıratını okurken Kaddafi ile ilgili satırlara rastlamam çok iyi bir tevafuk oldu. İhsan Süreyya Hoca, 2000 yılı Şubat ayında Çad’da, kendisinin de konuşmacı olarak katıldığı bir konferansla ilgili gözlemlerini not almış. Konferansta Kaddafi de konuşmuş ve onun konuşmasına geçmeden önce, daha havada uçakta iken Kaddafi ve kendisi gibi birkaç ‘devlet başkanı’nın nasıl kadrine uğradıklarını anlatmaktadır. Kendilerini Malta’dan getiren uçak Çad havaalanına bir türlü inememekte, defalarca tur atmakta, çünkü Kaddafi ve birkaç devlet başkanını taşıyan bir başka uçak aynı dakikalarda havaalanına inecektir! O efendilerin uçakları inmeden hiçbir uçak inemez! İndikten sonra da uçaktan çıkamamaktadırlar, çünkü onların ayakları altına serilen kırmızı halılar hala pisttedir, halılar toplanmadan başka bir uçak iniş kapısına yanaşamamaktadır.

Halbuki İhsan Süreyya Hocanın bulunduğu uçak da, konferansa gelen konuşmacıları ve bazı bakanları taşımaktadır. Hiç önemi yoktur.

Büyük bir koruma ordusu (komando kızlar)la salona giren Kaddafi, (açılıştan sonra) ilk konuşmacıdır ve tabi ki önemli olan, ne dediğidir! Özet olarak şunları söylüyor Kaddafi:

-İslam Konferansı Örgütü (İKÖ) gibi örgütler, batılıların Müslümanları kontrol altında tutmak maksadıyla kurdurdukları müesseselerdir!

-Çeçenler Rusya devletine karşı bölücülük yapıyorlar, dolayısıyla haksızdırlar! Çeçen davası ayrılıkçı bir harekettir! Neden Yahudiler Amerika’dan, Rusya’dan ayrılmak istemiyorlar da, çeçenler Rusya’dan ayrılmak istiyorlar?

-Kaddafi Rusya’da Brejnev’i ziyaret ettiğinde, orada namaz kılmış ve kimse ona karışmamış! Lenin’in mezarına gittikten sonra Müslümanların de mezarlarını ziyaret ettim ve kimse mani olmadı diyor! (Yani bu kadar özgürlükçü Ruslara karşı savaşılır mı?!)

-Yugoslavya’da Boşnaklar aynı hatayı yaptılar. Binlerce Müslüman boş yere öldü! Oysa Sırbistan’da çok sayıda İslamî müessese var ve bunlar hürriyet içinde faaliyetlerini sürdürüyorlar! Bu gibi silahlı hareketler asla doğru değil! Bu gibi hareketlerin tamamı batı tarafından Müslümanlara düzenlenen komplolardır, NATO’nun oyunlarıdır!

-Afganistan savaşı [Ruslara karşı yapılan cihad] da aynı şekilde Amerika’nın bir oyunuydu!

-Müslümanlar barış içinde herkese saygılı olmak durumundadırlar! (İhsan Süreyya Sırma, Seyahatname-i Süreyya, Beyan y. İst-2010, s. 91-97).

İşte böyle dostlar! Kaddafi denilen adamın fikri seviyesini, İslam’dan ne anladığını, İslam’la ilişkisinin ne olduğunu, kendisinin Müslümanların nesi geldiğini yeterince açıklayan, bir hatırat kitabının bundan on bir yıl önceki satırlarına yansımış notlar. Şimdi siz ister Kaddafi’nin akıl sağlığı hakkında mütalaada bulunun, ister dinini ölçün, isterseniz bir ülkeyi 40 küsur sene yöneten bir siyasî akıl böyle nasıl bir akıldır’ın cevabını arayın, karar size aittir.

Yalnız şu bir gerçektir ki, Kaddafi’nin bu tavrı bize çok uzak değildir; bir yerlerden hafızamız bu tavrı küçük küçük anımsıyor. İslam dünyası dediğimiz coğrafyada bu seslerden azımsanmayacak miktarda bulunduğunu kabul etmekte zorlanmıyoruz değil mi? Ve son bir kıymık: Nedense, Müslüman kavimlerin yaşadığı bazı bölgelerde insanlar doğuyla, yani Bolşeviklik/komünizm belasıyla korkutulmuş, bazı bölgelerde ise batıyla, her şey Amerika’nın, NATO’nun oyunudur belasıyla korkutulmuş! Kimine göre Amerikalılar çok kibar insanlardır, kimine göre Ruslar…

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *