Lübnan ve ABD bayraklarıyla eyleme katılan göstericiler, Hizbullah’ın silahlarını Lübnan ordusuna teslim etmesini istedi.

Hizbullah örgütünün silahsızlanması konusunda alınan uluslararası kararların yerine getirilmesini talep eden göstericiler, silahlanmanın Lübnan ordusuna mahsus olması gerektiğini dile getirdi.

Amerikan elçisinin Hizbullah değerlendirmesi

ABD’nin Beyrut Büyükelçisi Dorothy Shea, 26 Haziran’da bir Arap televizyon kanalına bağlanarak, Lübnan’daki ekonomik krize ve ülkesinin yaptırım uyguladığı Hizbullah’a ilişkin değerlendirmelerde bulunmuştu.

“Devlet içinde devlet” şeklinde nitelendirdiği Hizbullah’tan endişe duyduklarını söyleyen Shea, ülkedeki mevcut krizden örgütü sorumlu tutarak, “Milyarlarca dolar, hükümetin hazinesi yerine Hizbullah’ın devletçiğine gitti.” demişti.

Birleşmiş Milletler Güvenlik Konseyinin (BMGK) 2004 yılında kabul ettiği 1559 sayılı karar, Lübnan’daki tüm yabancı güçlerin çekilmesi ve ülkedeki milis güçlerin elindeki silahların alınmasını içeriyor.

Örgütün tartışılan silahları

Hizbullah, 1990 yılında 15 yıllık iç savaşı sonlandıran Taif Anlaşması’ndaki “tüm silahlı milis grupların silah bırakması” şartından, ülkenin güneyinde İsrail’e karşı verdiği direniş gerekçesiyle muaf tutulmuştu.

İsrail’in 2000 yılında tek taraflı olarak ülkenin güneyinden çekilme kararı almasına rağmen örgüt, Lübnan toprakları olan Şeba Çiftlikleri üzerindeki işgalin sürdüğü gerekçesiyle silahlarını bırakmaya yanaşmamıştı.

Ülkenin yakın tarihinde 2008 yılında “7 Mayıs” ve 2011 yılındaki “Siyah Gömlekliler” diye bilinen iki olayda Hizbullah baş roldeydi. İki olayda da silahlarını siyasi çıkarları için kullanmakla eleştirilen Hizbullah, Suriye’deki iç savaşa Esed rejiminin safında dahil olmuştu.