Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluk içinde yaşanan arbede neticesinde öldüğünü duyurdu. Suudi Arabistan, gazeteci Cemal Kaşıkçı’nın ölümünde parmağı olan herkesten hesap sorulacağını ve adalete teslim edileceğini aktardı.

Habertürk’ün aktardığına göre, Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’nın İstanbul Konsolosluğu’nda hayatını kaybetmesiyle ilişkili Veliaht Prens’e yakın 18 Suudi vatandaşının görevden alındığını ve tutuklandığını açıkladı.

Suudi Arabistan’da yayımlanan kraliyet kararnamesiyle, Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkan Yardımcısı Ahmed Asiri görevden alındı. Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkanlığının yeniden yapılandırılması için bakanlık komitesi kurulması kararlaştırıldı. Suudi Arabistan, Türk yetkililerin, şaibeli isimlerle ilgili paylaştığı bilgilerin Kaşıkçı meselesinin aydınlatılmasına yardımcı olduğunu duyurdu.

Suudi Arabistan Başsavcısı, “Başsavcılığın Cemal Kaşıkçı’nın ortadan kaybolması üzerine yürüttüğü ön soruşturmada, Krallığın İstanbul Konsolosluğu’nda olduğu sırada tanıdığı kişilerle yaptığı görüşmelerin, kavgaya ve Cemal Kaşıkçı’nın neden olduğu bir çatışmanın onun ölümüne yol açtığını ortaya koymuştur” açıklamasını yaptı.

Suudi Arabistan Genel İstihbarat Başkanlığının yeniden yapılandırılması için kurulacak bakanlık komitesinin başında Prens Muhammed bin Selman olacak.

“Suudi Arabistan, Kaşıkçı’nın öldürüldüğünü itiraf zorunda kaldı!”

Suudi Arabistan tarafından yapılan Cemal Kaşıkçı’nın konsolosluktaki arbedede öldüğünü açıklamasını, Sabah gazetesi muhabiri Kenan Kıran, A Haber’de değerlendirdi. Suudi Arabistan’ın ilk defa, kendi vatandaşını öldürdüğünü açıklamak zorunda kaldığını, bunun aslında Türkiye’nin başarısı olduğunu ileri süren Kenan Kıran şunları söyledi:

“Suudi Arabistan ilk defa kendi vatandaşını, Suudi Arabistan kökenli vatandaşını öldürdüğünü açıklamak zorunda kaldı.

Sürekli Cemal Kaşıkçı’nın kaybolması ya da öldürüldüğü iddialarının konuşulduğu dönemde Arabistan yönetiminin birçok muhalifi kaçırdığı, birçok aydını yok ettiği, kaybolduğu iddiaları vardı. Ama ilk kez bu gece öğreniyoruz Suudi Arabistan kendi vatandaşını kendi konsolosluğunda öldürdüğünü açıklamak zorunda kaldı. Bu aslında Türkiye’nin de bir başarısıdır.

Hatırlarsınız olay ortaya çıktıktan sonra Suudi Arabistan İstanbul Başkonsolosu Muhammed Uteybi’nin Reuters muhabirini çağırıp “Konsoloslukta Cemal Kaşıkçı yok. İşte görüyorsunuz” şeklinde iddialarda bulunmuştu. Sayın Cumhurbaşkanımız şu açıklamada bulundu: “Başkonsolos buradan çıktı demekle kendini kurtaramaz”. Yani girişinin olduğu çıkışının olmadığı açıkça görünüyordu ve kendi konsolosluk topraklarında bir başkonsolos, İstanbul başkonsolosunun yönetimi altında 15 kişi Suudi Arabistan’ın muhalif bir gazetecisini katletti.

Bu Türkiye’nin süreci çok iyi yönettiğinin alametidir. Çünkü bu işin arkasında Suudi Arabistan’ın olduğunu çok iyi biliyorduk. Hatırlarsınız Amerika Başkanı Trump şu açıklamada bulundu: “Bana öyle geliyor ki bunlar serseri katiller olabilir”.

Şimdi gözüküyor ki -az önce son bilgi olarak da geçtik- sayın Cumhurbaşkanımız, Suudi Arabistan kralıyla görüşmesinin ardından bu açıklama yapıldı. Türkiye-Suudi Arabistan arasındaki ortak çalışmanın neticesinde Suudi Arabistan, Cemal Kaşıkçı’yı öldürdüğünü açıkça itiraf etti. İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı’nın, İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün ve Emniyet Genel Müdürlüğü’nün ortak çalışması, kriminal çalışması Cemal Kaşıkçı’nın öldürüldüğü itirafını hızlandırdı diyebiliriz.”