Filistin’i kim, nasıl temsil edecek sorunu!

Filistin’i kim, nasıl temsil edecek sorunu!

Ahed Temimi’yi cezaevi çıkışında bir medya ordusu karşılarken, aynı sıralarda Yasemin Ebu Surur da serbest bırakıldı. Onu ise sadece sakallı babası ve peçeli annesi karşılamıştı. Fotoğraf çektirecek kimse de yoktu!

Ahed Temimi’nin serbest bırakılması uluslararası ajanslar kanalıyla tüm dünyaya haber olarak geçerken, Filistin’in temsili konusunda kafalarda soru işaretleri de oluşmaya başladı. Taha Kılınç da bu soruya işaret etti bugün Yeni Şafak’taki yazısında. Bir medya ikonuna dönüşen Temimi’ye karşılık Yasemin Ebu Surur örneği üzerinden hareket eden Kılınç, “Filistin davasını kimin veya neyin temsil edeceği sorusu, problemin can damarlarından birini oluşturuyor bugün. Aslında ta başından beri böyleydi.” diyor. Yazısının ilgili bölümünde bu durumu şöyle değerlendiriyor Kılınç:

İsrail, Ahed Temimi ile aynı zamanlarda, Filistinli bir genç kızı daha serbest bıraktı. İsmi, Yasemin Ebu Surur. Altı ay boyunca tutulduğu hapisten çıkışında, Yasemin’i sadece annesi ve babası karşıladı. Ne medya ordusu vardı karşılarında, ne de aylar boyunca yaşadıkları sıkıntılar herhangi bir habere konu olmuştu. Yasemin sakallı babasına ve peçeli annesine sarıldı. Yakınlardan geçen birine rica ettiler, fotoğraf çektirdiler, sonra da evlerinin yolunu tuttular. Sessizce. Yasemin’in serbest kalışı, başka yoğun gündemler nedeniyle olsa gerek, haberlerde kendisine yer bulamadı.

Ahed’in serbest bırakılışının kopardığı medya fırtınasından sonra, Yasemin, sosyal medya hesabından sitemkâr bir mesaj yayımladı. Kendisi gibi yüzlerce örneğin olduğunu, ama hiçbirinin Ahed gibi bir ilgiye mazhar olamadığını hatırlattı, kibarca. Mahmud Abbas’ın başkanlık ofisinde resmi törenle karşılanmadıklarını, fotoğraflarının çekilmediğini, haberlerde “son dakika” olarak duyurulmadıklarını… Filistin davasını temsil noktasında, medyanın birilerini öne çıkarıp diğerlerini karanlığa ittiğini ve unutturduğunu da nezaketle vurgulayarak.

***

Filistin davasını kimin veya neyin temsil edeceği sorusu, problemin can damarlarından birini oluşturuyor bugün. Aslında ta başından beri böyleydi. Çok sayıda fraksiyon, sırf bu soru/n bağlamında ortaya çıktı, çıkıyor. “Filistin’in temsilcisi” olarak dünyanın ve uluslararası sistemin görmek istediği damarla, buna rağmen sahneye çıkan damar arasında, kıyasıya bir çekişme hâlâ devam ediyor Filistin’de.

Tam bu noktadan bakınca, Ahed Temimi, aslında bir tür “medya ikonu”na dönüşmüş bulunuyor. Kendisini desteklerken ve cesaretine şapka çıkarırken, Filistinli mazlum ve mahkûmların sadece Ahed’den ibaret olmadığını, “direnişin temsilcisi” sıfatıyla sadece Ahed’in öne çıkarılmasının onlara haksızlık olduğunu unutmamak gerekiyor. Uluslararası medya, Ahed’in şahsında “ideal, prezentabl, çekici” Filistinli direnişçi portresini bulmuş olsa da…

Paylaş :

Leave a Comment

Your email address will not be published. Required fields are marked with *